İlk çeyrek bilançolar açıklandı. Borsa İstanbul’da hem yıllık bazda hem de ilk çeyrekte satışını ve kârını yüzde 40 artıran, aynı zamanda yıllık cirosu 500 milyon TL’nin üzerinde olan 13 şirket var
Borsa İstanbul’da ilk çeyrek bilançoları açıklandı ve şirketlerin son görünümü ortaya çıktı. Kamuyla paylaşılan bilançolara göre yıllık cirosu 500 milyon TL’nin üzerinde olan ve gerek yıllık gerekse çeyrek bazda satış ve karını yüzde 40’ın üzerinde artan sadece 13 borsa şirketi bulunuyor. Listede yer alan firmalar: Tekfen Holding, Aselsan, TAV Havalimanları, Kordsa Teknik Tekstil, Anadolu Cam, Sasa Polyester, İpek Doğal Enerji, Koza Madencilik, Koza Altın, Vakko Tekstil, Ege Endüstri, Alkim Kimya ve Hektaş.
Beş ayrıntı
1 - Borsada işlem gören 13 bankadan 11’i bilançosunu açıkladı. Bunlardan üçü karını artırırken dokuzunun karı düştü. Dokuz bankanın karı ise yüzde 13,6 azaldı. Bununla birlikte zarar eden olmadı.
2 - En yüksek zararı Türk Hava Yolları açıkladı. Şirket geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde 314 milyon TL zarar açıklarken bu yılın ilk çeyreğindeki zarar 1 milyar 253 milyon TL’ye çıktı.
3 - Bankalardan en yüksek karı 1 milyar 753 milyon TL ile Garanti Bankası, hizmet sektöründen ise 1
Yenilikçi yaklaşımlar şirketleri bir üst hedeflere yöneltirken verimlilik artışıyla da yeni boyut yakalama imkânı doğuyor. Borsa İstanbul’da verimlilikte otomotiv, petrol, demir çelik ve metal işleme sektörleri öne çıkıyor
Küresel ticaret savaşları, artan risk primleri, oynak fiyat hareketleri gündemden düşen konuları yeniden masaya taşırken her sektörde üretim ve verimlilik ön plana çıkmaya başladı. Yerlilik, yerellik ve millilik şimdi şirketler için daha fazla sorgulanıyor. Zira en büyük şirketlerden en küçüklerine kadar kâr marjlarının azalma kaygısı gündemde. Böyle bir ortamda gerçekleşen İstanbul Sanayi Odası’nın 14. Kongresi’nde sektör temsilcileri sanayide verimliliğe dikkat çekerken uzun vadeli perspektiflerin ve “an”a takılmayarak geleceğe odaklanmanın önemini dile getirdiler.
Verimlilik vurgusu
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Üretimin dünyada ve Türkiye’de yeniden önemsendiği, unutulan yerlilik anlayışının hatırlandığı, doğru yola yeniden girildiği bir süreçteyiz” diyor.
Üretim denilince ilk akla gelen ise verimlilik. Verimliliği kısaca üretim için gerekli olan tüm kaynağın en etkin şekilde kullanılması olarak tanımlayabiliriz. Yüksek verimlilik, aynı miktar
Merkez Bankası dün kısa vadede sıkı duruşta değişiklik olmadığına vurgu yaparak enflasyon hedefini korudu. Rezerv verilerinde kısa dönemli oynaklık yaşansa da önümüzdeki dönemde artış eğiliminin korunacağına vurgu yapıldı.
Kurda artan volatilite ve nisan ayında yaşanan yüzde 6.95 oranındaki yükselişle 5.96 TL seviyelerin test edilmesi, gözlerin Merkez Bankası’na dönmesine yol açtı.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, 2019 yılı 2. Çeyrek Enflasyon Raporu’nu açıklarken piyasalarda en çok tartışılan konulara ilişkin açıklamalar da bulundu.
Temkinli...
Merkez Bankası, dün gerçekleştirdiği enflasyon toplantısında yıl sonu enflasyon öngörüsünü korurken rezervlere ilişkin bilgi de verdi.
2019 ve 2020 enflasyon tahminleri sırasıyla yüzde 14.6 ve yüzde 8.2 seviyelerinde korunuyor. Tahmin aralığındaysa alt bant yukarı çıkarken üst bant aşağıya çekildi.
Bu yıl için yüzde 11.9 - 17.3 bandı yüzde 12.1 - 17.1’e dönüştürüldü. 2020 için ise yüzde 5.1 - 11.3 seviyesinde tutuluyor. Çetinkaya, rezerv verilerinde kısa dönemli oynaklık görülse de, önümüzdeki dönemde artış eğilimini koruyacağını belirtti. Merkez’in söylemlerinde “güven” mesajı öne çıktı.
Merkez, kısa vadede sıkı duruşta değişiklik yok mes
Son 30 yılda dolar bazında en güçlü getiriyi sağlayan şirketler inovasyon ve Ar-Ge odaklı şirketler oldu. Sektöre getirdikleri yeniliklerle büyümelerini sürdüren bu şirketler önümüzdeki dönemde de getirileriyle fark yaratacak
İnovasyon, Türkçe karşılığıyla yenileşim, günümüz firmaların rekabete ayak uydurabilmeleri dahası bir adım öne çıkabilmeleri için önem verdikleri bir kavram. Borsada teknolojiye yatırım yapan inovatif, Ar-Ge odaklı şirketler hem büyüyor, hem de yatırımcısına kazandırıyor. Yeniliği süreklilik haline getirmesini başaran bu firmalar, hızlı büyümeleriyle dikkat çekerken halka arzlarından bu yana dolar bazındaki ciddi getirileriyle de fark yaratıyorlar.
Yükselişin öncüleri
Borsa İstanbul’da son 30 yılda dolar bazında en fazla değer kazanan şirket hisseleri teknolojiye yatırım yapanlar, Tüpraş, Ereğli, Arçelik, Aselsan gibi sektörlerinin dev şirketleri başı çekenler arasında yer alıyor. Endeksteki son gerileme ile piyasa değeri/defter değeri oranları gerilese de bu şirketler olası yükselişlerin öncüleri olmaya aday.
Tüpraş’ın üç ayrı binadan oluşan Ar-Ge Merkezi Kampüsü 12.950 m2’lik bir alana sahip. Erdemir’in yaptığı ürün ve üretim kabiliyeti geliştirme çalışmaları
Piyasaların gündemi sürekli değişse de borsadaki kimi şirketler mevcut potansiyellerini daha da yukarı taşımayı başarıyor. Yılbaşından bu yana 162 borsa şirketi diğer yatırım araçlarının üzerinde kazandırdı
Piyasaların volatil seyri sürüyor. Seçimden hemen sonra şimdi gündemde ekonomi var. 4.5 yıllık seçimsiz süreçte ekonomide atılacak adımlar detaylandırılacak. Burada alınacak önlemler kur, faiz ve enflasyonun yönünü belirlerken şirketlerin, yatırımcıların, üreticilerin beklentileri üzerinde önemli rol oynayacak. Atılacak her bir adım önemli. Ekonomide beklentilerin yönetildiği bir ortam, yatırımcıların stres altından çıkarak daha rahat karar vermelerini sağlayacak. Risk primini düşürürken TL varlıklarda getirileri artıracaktır.
Sanayi dikkat çekiyor
Borsa verileri, yılbaşından bu yana geçen yaklaşık dört aylık süre içerisinde en fazla kazandıranın sanayi hisseleri olduğunu gösteriyor. Hemen altındaysa dolar kurunun yüzde 9.81 oranındaki getirisiyle ikinci sırada yer aldığı görülüyor. Yatırım araçlarının yılbaşından bu yana getirilerinde Borsanın genel performansını gösteren BIST 100 Endeksi’nin ise yüzde 6.13’te kaldığı gözlenmekte. Borsa endeksi yurtdışındaki piyasalarla
Dolar/TL kurunda yine bir dalgalanma yaşandı. Bu dalgalanma kısa süreli hareket etmek isteyen hedge fonlara fırsat yaratıyor. Trend gelişmekte olan ülkeler lehine olmasına rağmen Türkiye’de dalgalanmalar azalmadı
Piyasalarda bir kez daha tansiyon arttı. 10 Ağustos, 22 Mart ve 12 Nisan tarihleri dolar kurunun sert ataklarının yaşandığı günler. Aralık süreleri kısalırken dalga boylarında henüz azalma yok. Saniyelerle fiyat değişimlerinin gözlendiği, Kapalıçarşıda insanların gözlerini alamadığı ekranlar ve masa başında hızla trade etmeye çalışan dealer’lar günün hareketli fotoğrafını ortaya koymakta. Algoritmik işlemler ve zarar kes noktaları pozisyonların çok daha kısa sürelerde kapanmasına neden oluyor. Günü günde kapatma eğiliminin güçlendiği işlemlere doğru gidilmekte.
Paraya sıcak takip
Kurun bu yüksek dalgalanması yerlilerin de hareketlerinde sıcak parayı takip etmesine neden oluyor. Zira para bir süredir güvenli liman olarak gördüğü dolara kayıyor. Yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarında 800 milyon dolarlık satış gerçekleşti. Bu satışa rağmen hâlâ yurtiçi yerleşiklerin döviz pozisyonu 181 milyar dolar ile zirvede. Satış var fakat henüz çözülme başlangıcı değil. Dövizden
Türkiye’nin önümüzdeki 4.5 yılda atacağı ekonomik adımların yapı taşları belli oldu. Programda atılacak her adım piyasayı rahatlatıp, risk primini düşürecektir...
Piyasaların merakla beklediği ‘Reform Paketi’ açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ayrıntılı olarak programın detaylarını kamuyla paylaştı.
Tasarruf ve gelir artırıcı önlemler, stratejik öneme sahip sektörlerde reform adımları, ihracat, turizm ve yargı alanında geniş kapsamlı önlemler dikkat çeken başlıklar...
Bankacılık sektöründe finans kurumlarının özsermayesi güçlendirilirken bireysel emeklilik sisteminin (BES) de güçlendirilmesi hedefleniyor.
Hükümet, tasarruf ve gelir artırıcı tedbirler çerçevesinde bütçede 76 milyar TL ek gelir hedefliyor. Bu adımların atılması rahatlamayı sağlayacaktır.
Vadeye yayılabilir
İhracat, turizm, yargı, eğitim gibi konularda önümüzdeki aylarda reform paketleri ve ‘master plan’ açıklamaları olacak. Sadece ekonomi ile sınırlı kalmayan ve devletin genel yapısını da içeren bu geniş kapsamlı reform paketine piyasaların genel tepkisi olumlu yönde oldu.
Açıklanan reform paketinin etkisini uzun vadede gözlemleyeceğiz. Kısa vadede ise gerçekleşmelere bakılacak. Aşamalı adımlar içeren bu pa
Piyasalarda dipten yükseliş yaşanırken yurtiçi yerleşik yatırımcıların döviz mevduatı 181 milyar dolara çıktı. Borsada yabancı yatırımcı payı yüzde 63 seviyesinde. Reel getiri arayışında olan tasarruf sahibi, parasının enflasyon karşısında erimeyeceği alternatiflere yöneliyor
Piyasalarda heyecan dorukta. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından İstanbul’da oy sayımı devam ederken S&P ve EBRD’den gelen açıklamalar canlanmayı getirdi. BIST 100 Endeksi 99.214 seviyesine kadar yükselirken dolar kuru 5,44’e kadar geriledi. Haftanın son işlem gününü Borsa 98.875 seviyesinden tamamlarken dolar/TL kuru 5,6274 seviyelerinde hareket etti. Gelişmelere baktığımızda hisse senetlerinde oluşan aşırı iskontolu fiyatlar yatırımcıların ilgisini çekti.
Reel getiri istiyorlar
TCMB verilerine göre, yurtiçi yerleşiklerin dövize olan talebi devam ediyor. Yerel seçimlerden önce, 29 Mart ile biten haftada, yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatları önceki haftaya göre 2,6 milyar dolar artış gösterdi. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 181,9 milyar dolar ile yeni zirveye yükseldi. TCMB verilerine baktığımızda, yurtiçi yerleşiklerin dövize ilgisi son 12 haftadır kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
Dövize