Yılın ilk ayında yüzde bir değer kaybeden dolar kuru 5.29’dan başladığı ocak ayını 5.19’lu seviyelerden tamamlıyor. Aynı koşulların devamı halinde kurda ilk çeyrekte zayıf seyir devam edecek.
Dolar kuru Ağustos 2018’de 7.23’e yaşadığı sert çıkış sonrasında 2019’da sakin ve aşağı yönlü bir seyir izliyor. Yurt içi yerleşiklerin döviz talebine rağmen gerek yurt içinde gerekse yurt dışı gelişmeler dolar kurunda satış baskısına neden oluyor.
‘Ayı’ koşulların devamı halinde seçimlere kadar kurdaki bu zayıf seyir devam edecek.
Kurun değer kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biri gelişmekte olan ülkelere para akışının yaşanması. Ocak ayından bu yana Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi yükseliyor.
Bunun etkisi hem Borsa İstanbul’da hem de dolar/TL’nin fiyat seyrinde görülüyor.
Fed’in güvercin adımları, faiz artırımları konusunda sabırlı olunacağı mesajı, küresel risk iştahını canlandırdı. Dolar/TL 5.1967’ye gerilerken BIST 100 Endeksi 105.385 seviyesinde.
25 Nisan toplantısı
Öte yandan hafta içinde yayınlanan Enflasyon Raporu’nda, Merkez Bankası’nın enflasyon öngörüsünde düşüş olduğu gözlendi.
4 Ocak’tan beri yükselişte olan borsa, politika faizinin sabit bırakmasıyla çıkışını hızlandırdı. Endeks 100 binin üzerine çıkarken dolar 5.20’lere indi. Peki, dolarda düşüş, borsada yükseliş sürecek mi?
Piyasalar yılın ilk ayını canlı geçiriyor. Yurtiçi ve yurtdışı gelişmeler dipteki piyasaları canlandırdı. Borsa son sekiz ayın zirvesine çıktı. Dolar kuru ağustos ayından bu yana en düşük seviyelere yakın seyrediyor.
Gösterge faiz 18,19 seviyesinde. Türkiye’nin Kredi Risk Primi (CDS) 306,14 seviyelerine geriledi. Yabancı analistlerin en fazla takip ettiği göstergelerden biri olan Türkiye 5 yıllık CDS oranının gerilemesine rağmen hala 2018’in en düşük seviyelerinin iki katı üzerinde seyrettiği ise dikkat çeken ayrıntı.
Analistler mart yerel seçimlerinin takvimlerde işaretlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. En fazla üzerinde durulan konuysa yerli yatırımcıların dolar almaya devam etmesi.
Enflasyondaki düşüşle birlikte faize yönelik beklentilerin kırılması beraberinde dolara ilişkin yönelimi de kırabilir. Bu noktada gelişmeler TL varlıklardan yana. Seçime kadar piyasaların güçlü seyri ise sürebilir.
Dolar nereye gidiyor?
Dolar kuru 5,27 seviyesine geriledi. Kur, Merkez Bankası’nın faizi
Yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısı gerçekleşti ve TCMB piyasa beklentileri doğrultusunda faizi değiştirmedi. Bundan sonraki toplantılar 6 Mart ve 25 Nisan tarihlerinde.
Seçim sonrasında gerçekleşecek 25 Nisan tarihli faiz toplantısına kadar piyasalar rahatladı. Peki, yüksek faiz ve ucuz hisseler yabancı yatırımcıyı çekebilecek mi?
Piyasalar 16 Ocak faiz kararı sonrası rahat bir nefes aldı. TCMB ekonomideki yavaşlamaya rağmen faiz indirimi için erken olduğu konusunda uyarıda bulundu. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo oranını yüzde 24 seviyesinde tuttu.
Yatırımcılar erken bir faiz indirim kararının Türk Lirasında yeni bir erimeyi tetikleyebileceğinden ve yüzde 20,30 olan enflasyonu artırabileceğinden endişe ediyorlardı. TCMB 16 Ocak toplantısında enflasyonda “belirgin bir iyileşme” görülene kadar faizlerin seyrinin korunacağı mesajını verdi.
Bu kararın etkisi hemen piyasada gözlenen tepkide görüldü. Alıcılar hareketlendi ve özellikle banka hisseleri öncülüğünde Borsa İstanbul yükselişe geçti. BIST 100 Endeksi 98.454 seviyesine çıkarken dolar/TL kuru 5,32’lere geriledi.
Gözler 6 Mart’ta
TCMB bu kararı ile seçime kadar piyasaların soluklanacağının da sinyalini verdi. Dolar/TL
Geçen ağustos ayından bu yana Türk Lirası’nda gözlenen değer kazancı kasım sonunda durulmuşa benziyor. Özellikle aralık ayından bu yana lirada tekrar değer kaybı yaşanırken piyasaları bekleyen üç önemli risk ve fırsat öne çıkıyor.
Bu yıl fiyat hareketlerindeki aşırı oynaklığı konuşmaya devam edeceğiz. Teknolojinin sağladığı imkânlar ve ülkelerin değişen yeni dengeleri karşısında aldıkları pozisyonlar gereği piyasaların yeni normali aşırı oynaklık. Ancak 2019 yılını Türkiye gibi ülkeler için asıl şekillendirecek olan gelişmekte olan ülkelere yönelik yaşanacak para akışı. Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin performansına baktığımızda MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi beş haftanın zirvesinde bulunuyor. Aynı şekilde gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de dolara karşı değer kazandı. TL varlıklar ise aynı performansı gösteremedi. ABD’nin Suriye’den çekilme konusunda izlediği yol haritasındaki belirsizlikler ve Türkiye’nin bu konuda gösterdiği kararlılık, seçim sürecinde alınan kararlar, yabancıların henüz piyasada varlıklarını hissettirmemeleri TL varlıkların zayıf seyrine neden oluyor.
Fed’in faiz politikası
Geçtiğimiz hafta açıklanan Fed Açık Piyasa
Son 10 yılda piyasa değeri yükselen şirketler yedi sektörde toplandı. Bu sektörler petrol, havayolu, savunma, otomotiv, perakende ticaret, dayanıklı tüketim ve cam olarak sıralandı.
Piyasalar yeni yıla büyüme endişesiyle girerken borsa 88.831, dolar 5,3365, euro 6,09, faiz ise 19,71 seviyesinde bulunuyor. Dolar kuru sert dalgalanma sonrasında yeniden 5,40 seviyesinin altına kaydı. Hisse senedi piyasasını izleyenlerse son 10 yılda piyasa değeri en fazla artan sektörlere odaklanmış durumda. Zira bu sektörlerdeki öncü hisselere 2009 yılında yatırılan 100 dolar son 10 yıl içerisinde 600 dolara çıkmış durumda. Uzun vadede büyüyen ve büyüme ivmesini kaybetmeyen, yenilenen şirketler güçlenerek trendlerini devam ettiriyor. Türkiye’de yatırım hamleleri ile dikkat çeken Tüpraş ve Petkim petrol sektöründe öne çıkarken savunma sanayiinde Aselsan dikkat çeken şirket oldu. Hizmet sektörünün öncü şirketleri Türk Hava Yolları ve TAV Havalimanları yine hızlı büyümeleriyle dikkat çekiyorlar. Otomotiv sektöründe Ford Otosan ve Tofaş Oto. Fab. piyasa değeri en fazla artan büyük şirketler arasında yer alıyor. Perakende ticarette Bim Mağazalar, dayanıklı tüketimde Arçelik, cam sektöründe Şişecam piyasa
Dolar 2019’a çok hareketli başladı. Önceki gece Apple kaynaklı, Asya piyasalarında yaşanan bir “flash crash” (ani kırılma) olayı nedeniyle kur 5.87 TL’yi gördü sonra 5.50’nin altına geriledi
Yılın ilk işlem gününde dolar kurundaki hareket yatırımcı cephesinde endişeye yol açtı. 2018 yılını yüzde 39 getiriyle tamamlayan dolar kuru 2019 yılına da yükselerek girdi. Kurda ağustos ayında başlayan geri çekilme ile 5.17’lere kadar bir düşüş gerçekleşmişti. FED’in 2019’da agresif bir faiz artışına gitmeyeceği beklentisi de dolar kurunda yükselişi frenlemişti. Bütün bunların altında yatansa artan risk iştahıydı. Piyasalar artık birbiri ile öylesine etkileşim halinde ki yatırımcıların pozisyonlarından birini değiştirmeleri diğer tarafta sert dalgalanmaları getirebiliyor.
Paritede sert düşüş
Çin’de imalat PMI rakamlarının Aralık ayında 49,7’ye gerilemesi olumsuz algılandı. Bu ekonomik göstergenin 50 seviyesinin altına gerilemesi yavaşlama sinyali olarak değerlendiriliyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde yavaşlama endişesi sabah saatlerinde riskli varlıklarda satışları getirdi.
Öte yandan ABD’li teknoloji devi Apple’ın Çin’de yavaşlayan iPhone satışları ve azalan yenilemeleri gerekçe
›› 2018’in yükselen yıldızı dolar ve altın oldu. Borsa endeksi % 19 değer kaybetti, euro % 34 yükseldi. Dolar kuru 7.23 TL ile zirve yaptıktan sonra 5.29 TL’ye geriledi
›› Cumhuriyet altını 2018’de % 38 değer kazandı. 2019 yılında dolar kuru yatay ve aşağı eğimli bir seyir izleyebilir. Altın fiyatları yine kazandırmaya devam edebilir
Piyasalar 2018 yılını, oldukça gerilimli ve oynak bir seyirde geçirdi. Olağanüstü fiyat hareketlerinin ve hacimlerin yaşandığı sıcak bir yaz yaşandı.
Dolar kurunda aşırı fiyatlamaların yaşandığı 7.23’lere kadar yükselişler yaşanırken hiç tahmin etmediğimiz aşırı seviyeler görüldü. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçti. ABD ile gerilen ilişkiler tansiyonu artırdı.
Borsa, 2018’in ilk ayında rekor üstüne rekor kırarak 121 binleri test ederken yılın geri kalanını düşüşle geçirdi.
BIST 100 Endeksi yılı, yüzde 20’ye yakın değer kaybıyla tamamladı. Euro yüzde 30’u aşkın, Cumhuriyet altını yüzde 35’in üzerinde değer kazandı.
Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primini gösteren CDS oranı yılbaşında test ettiği 156’lı seviyelerin ardından sürekli yükseliş trendinde oldu.
2019’da altın doların tahtına oturacak. Ekonomik ve finansal istikrarsızlık dönemlerinin güvenli sığınağı olarak görülen altına yönelim artacak.
Küresel boyutta yaşanan 2008 krizinden bu yana ilk defa altın yatırımcısı oldukça heyecanlı. 2019 yılında altının onsunda ralli bekleniyor. Önümüzdeki yıl FED faiz artış döngüsünün nihayetlenmesi ile ABD dolarının zayıflaması altına yönelimi güçlendirecek. Altına yönelim neden artacak? İşte o altı sebep:
1 - Dünyanın en büyük ekonomilerinin sağlığı konusundaki endişeler artıyor. Küresel ekonomilerdeki yavaşlama endişeleri altına yönelimi artırıyor.
2 - ABD ile Çin arasında devam eden ekonomik savaş gerilim yaratıyor.
3- Yüksek jeopolitik riskler değerli metal olarak altını cazip kılıyor.