Paranın değişen kuralları

11 Ocak 2010

Gençler, orta yaşlılar hatta yaşlılar artık hayatlarını ve yatırımlarını daha bilimsel kurallarla düzenliyorlar. Önce, ortalama ne kadar yaşayabilecekleri hesaplanıyor. Sonra birden fazla evlilik yapabilme olasılığı, kaç iş değiştirilebileceği, kaç çocuk sahibi olunabileceği ve çocukların en iyi biçimde yetişebilmeleri için gerekli para ve bu harcamaların zaman içindeki dağılımı belirleniyor. Araba ve evin ne zaman ve hangi şartlarla alınabileceği, emeklilikte beklenen hayat stili ile sonraki nesile bırakılması düşünülen mal varlığı da bu çizelge içinde yer alıyor. Bu hayat çizgisi esas alınarak, hangi aşamada ve ne kapsamda kişinin ve varlığın sigortalanacağı not ediliyor. Gelir beklentileri, yatırımların çeşidi ve vadesi, bu düzenlemeyle kolayca ortaya çıkıyor. 5 yılda bir bu konuda yeni bir çizelge hazırlamak lazım.
Artık, yatırımlarda en önemli faktörler, “Zaman, süre ve gerçek getirinin hesabı.” Einstein, 20. yüzyılın en büyük icadının atom bombası veya izafiyet teorisi olmadığını, “bileşik faiz” olduğunu söylemişti. Öte yandan, yapılan araştırmalar, yatırımlardaki en büyük kaybın “yanlış zamanlama” nedeniyle oluştuğunu gösteriyor. Yine, ekonomi dergilerindeki

Yazının Devamı

Yeni yılda Türk ekonomisi

5 Ocak 2010

Satın alma gücü paritesine göre gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) esas alındığında, Türk ekonomisi dünyanın 16. büyük ekonomisi sayılıyor.
- Aynı kriterle, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi durumundayız. Avrupa’nın en büyüğü Almanya’nın 1/3’ü büyüklüğünde ekonomimiz var. İtalya bizden bir kat büyük.
- Türkiye, nüfusun yaşı itibariyle Avrupa’da çok avantajlı durumda. Ülkelerin ortalaması alındığında Avrupa nüfusunun yüzde 16’sı 0-14 yaş grubunda iken, bizde bu oran yüzde 28. Ancak, bu karşılaştırmalı avantajımız 2050’ye kadar gittikçe azalacak.
- 2008 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 10.436 ABD Doları idi. Bu seviyenin, global kriz nedeniyle 2009’da 8.456 ABD Doları’na düştüğünü görüyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık dönem içinde bu seviye yükselecek olsa da 2008 seviyesini bulamayacak.
- TÜİK’in yaptığı araştırmalara göre, GSYH’mizin büyümesine en çok özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları katkı yapıyor. Bu nedenle, özel sektörümüzü mutlaka büyütmemiz gerekiyor. Bu da kredi hacminin büyütülmesinden geçiyor.
- Şimdiki hükümetle birlikte, istihdamın sektörel dağılımı değişti. Tarım kesimi, istihdamın yüzde 34.9’unu sağlarken, şimdi 5 23.7’sini sağlar oldu. Buna karşılık

Yazının Devamı

Önemli ilkler

4 Ocak 2010

İnsanlık tarihinin en önemli buluşları, Mezopotamya’da Asur-Sümer-Babil medeniyetleri tarafından yapıldı. Sümerlilerin, Türk kökenli olduğu neredeyse kesin. Daha sonra, buluş ve icatların merkezi Mısır’a, sonrasında da Çin’e kayıyor. Eski Yunan medeniyeti, bunlardan sonra geliyor; ancak, Eski Yunan’da düşünen çok, buluş yapabilen az. Arşimet, buluş yapabilen neredeyse tek kişi veya en bilineni. Öte yandan, Arşimet’ten önce buluşlar medeniyetlere mal edilirken, Arşimet’ten sonra buluşları yapan kişiler belli.
Kontrol edilebilen ateş, insanoğlunun ilk büyük buluşu sayılıyor. Mezopotamya uygarlıklarının buluşları ise, insanlık tarihinin ateşten sonraki en önemli icatları sayılıyor. Bunların çağ değiştirenleri arasında, saban(m.ö. 5500), sulama kanalları(m.ö. 4000), zamk(m.ö. 4000), tekerlek(m.ö. 3500), sürtünmeyi azaltıcı su(m.ö. 35000), tekerlekli araba(m.ö. 3500), metale şekil verme(m.ö. 3000), savaş başlığı(m.ö. 3000), yazı(m.ö. 3000), sabun(m.ö. 2800), standart ölçüler(m.ö. 2500), tünel(m.ö. 2180), fırınlanmış tuğla(m.ö. 2000), ilk hesap makinesi-abacus(m.ö. 1000), kaya fırlatıcı(m.ö. 1000) ve cam(m.ö. 100) var.
Türkler tarafından Anadolu’da gerçekleştirilen yeniliklerin

Yazının Devamı

Türkiye’nin krizleri

30 Aralık 2009

Son günlerde, bazıları 1994 ve 2000 yılı krizlerini birbirlerine benzetme ve 2000 krizindeki büyük yıkımı unutturma çabası içine girdi. Bu arkadaşlar, 1994 krizini dönemin Başbakanı Çiller’in çıkardığını ve krizin iyi idare edilemediğini söylüyorlar.
1990’dan itibaren Borsa Başkanı idim ve uygulanan yanlış ekonomi ve para politikası nedeniyle, bir krizle karşılaşmamızın kaçınılmaz olduğunu çeşitli defalar yazılı olarak ve katıldığım konferanslarda ifade ettim. Aslında, o kriz 1993’ün başında kendini belli etmeye başladı; yani Çiller, tarafından çıkartılmadı. Ben, 1994 Ocak ayının ikinci yarısında Merkez Bankası Başkanı oldum ve 1994 Temmuz ayından itibaren, ülkenin tüm ekonomik verileri, 2000 krizinden çıkışta bile görülmemiş bir hızla düzeldi.
Çiller hükümeti ve 1994 kriziyle ilgili olarak şunları söyleyebilirim:
- Çiller, ekonomimizdeki en büyük sıkıntının, Osmanlı’yı da batıran “kamu borçları” olduğunu biliyordu ve bu soruna bir çare aradı. Önce, bir çoklarının önerdiği gibi para basarak borçları ödemek istedi. O dönemde borçlar yüksek olmadığı için (20 milyar dolar civarında idi), bu yapılabilirdi. Hatta, 1996 sonunda yapılan seçimde muhalefeti temsil eden ANAP kurmayları

Yazının Devamı

MADE IN TÜRKİYE

29 Aralık 2009

Nick Freeth’in “Made in America” isimli kitabı, Amerikan ekonomisinin icatlar, yenilikler ve markalar sayesinde ne büyük yol kat edebildiğini inceliyor. Bazılarının, içinde bulunduğumuz global kriz nedeniyle batacağını iddia ettikleri Amerikan ekonomisi ve Amerikan Doları, daha çok uzun süre çok güçlü olmaya devam edecek. Çünkü ABD, uzay-uçak-bilgisayar-silah-ilaç-sağlık sanayileri dahil birçok sanayiyi tek başına kontrol ediyor ve tam kontrol edemediği konularda da çok güçlü bir konumda bulunuyor. Uzayın ve büyük denizlerin kontrolünü de tek başına ABD yapıyor. Kıtalararası bölgelerde neredeyse sadece ABD savaşabiliyor. İstediği anda Dünyadaki tüm haberleşmeyi kontrol edebiliyor; büyük bir istihbarat ağına sahip.
Amerikan icadı mobil evler, ABD başkanlarınca oval ofis olarak bile kullanıldı. American Express 1850 yılında kuruldu; seyahat çeklerini 1882’de, kredi kartlarını 1958’de çıkardı. İpod, Barbie Bebek, Black &Decker iş aletleri, Boeing uçakları, Burger King, Cadillac, Ford, Chevrolet, Converse, eBay alışveriş sitesi, Google arama motoru, Harley-Davidson, Hoover, IBM, Levi’s, McDonalds, Marlboro, Mickey Mouse, Microsoft, Nike, Otis, Smith & Wesson, Wilson ve diğer yüzlerce

Yazının Devamı

Amerika’da neler öğrendim?

22 Aralık 2009

Bu ayın başında, bu konuda yazdığım yazı çok ilgi gördü. Bu nedenle, konuya devam ediyorum. İlk kez 1975 yılında Amerika’ya gittim. O yıllarda ABD, Avrupa ülkelerinden yaklaşık 100 yıl önde giden bir ülkeydi. Sonrasında, çok sık ABD’de bulundum. Ancak, Amerikan vatandaşı veya yeşil kart sahibi değilim.
Bakın, orada öğrendiğim şeylerden bazıları neler:
- Başta eğitim olmak üzere devletin yaptığı tüm yatırımlar, çok planlı, önceliklere ve ihtiyaca uygun bir şekilde gerçekleştirilir. Özel okullar ile devlet okulları arasında, olanaklar bakımından pek fark yok. Eğitim harcamaları, çocuğun olsun olmasın, genellikle bölgede oturanlar tarafından karşılanıyor. Böylece, devlet okulları, büyük bir fona sahip oluyor. Okullara yapılan bütçe katkısı arttıkça da, muhitteki evler kıymetleniyor. Bizde de, en azından büyük şehirlerde, eğitim için ayrı bir vergi salınmalı ve böylelikle, eğitim bütçesi en geniş büyüklüklere ulaşmalı.
- Araştırma, yenilik ve buluşlar, ekonomik faaliyetin çok değer verilen bir bölümünü oluşturur. Bu iş için ayrılan bütçeler çok büyük. Böylece ABD, devleti, özel sektörü ve vatandaşlarıyla dünyadaki herkesten bir adım önde olabiliyor. ABD’yi ABD yapan,

Yazının Devamı

Benzerlikler, farklılıklar

21 Aralık 2009

Global kriz karşısında, dünya ekonomileri ile birçok benzer yönümüz var. Farklılıklarımız da...

Benzerliklerimiz:
- Her ülkede işsizlik arttı.
- Ülkelerde, yüksek enflasyon seviyeleri bekleniyor.
- Her ülkede tüketici kredileri azaldı; toparlanma yavaş oluyor.
- Faizlerde ciddi düşmeler yaşandı. Ancak, gelecek yılın ilk çeyreğinden sonra, faizlerde yeniden dengeli bir artış yaşanacak.
- Ülkelerin kamu açıkları hızla artıyor.

Yazının Devamı

ABD’de ekonomik rüzgâr

15 Aralık 2009

ABD’de her şeyin fiyatı artıyor. Fiyatların daha da artacağını düşünen ve doların giderek değer kaybedeceğini hesaplayan Amerikalılar, eski stokları eritmeye çalışan mağazalara hücum ettiler. Satışların beklenenden çok artması, borsaları da yükseltiyor.
Öte yandan, Amerikan Temsilciler Meclisi, borsaları daha fazla kontrol altına alacak, büyük banka iflaslarını azaltacak ve yatırımcıları bir ölçüde koruyacak bir yasa tasarısını kabul etti. Tasarının, Senato’da oldukça değiştirilebileceği düşünülse bile, Temsilciler Meclisi’nin aldığı bu karar, tüm kapitalist dünyayı ve küreselleşme taraftarlarını ilgilendiriyor.
Ekonomik krizi tetiklediği artık belli olan çok geliştirilmiş para yatırımlarının ABD’de bir koruma ve denetim sistemi yok. Bu nedenle, getirilmeye çalışılan tedbirler bu konuda yoğunlaştı. Bizde de böyle bir koruma kurumu bulunmuyor. Temsilciler Meclisi şimdi, halen bizdeki TMSF benzeri çalışan FDIC dışındaki riskleri karşılamak üzere, yeni bir kurum (TMSF II) kurulmasını gündeme getirdi. Alınması düşünülen tedbirler, 1929 ekonomik buhranından sonraki en sert ekonomik uygulama olacak. Geliştirilmiş yatırımlar, genellikle uluslar arası borsalarla bağlantılı olarak

Yazının Devamı