Merhaba,
Bu tarif yörelere göre farklılık gösterse de, ben yine klasik, eskilerin bildiği ekşili köfteyi paylaşmayı uygun gördüm.
Köfteye bazen pirinç yerine bulgur konuyor, ya da suyuna patates, havuç katılıyor. Ben her zaman aslından yana oldum. Anne ve büyük anne tarifinden şaşmıyorum.:)
Bence ekşili köfte demek köftelerden çıkmış meraklı pirinçlerle o mayhoş kıvamlı suyun buluşması demek. Lezzetine de gereken özen gösterilirse her öğün tüketilecek bir çeşit.
MALZEMELER:
Köftesi için:
300 gr. kıyma
2 yemek kaşığı pirinç
Merhaba,
Tüm okurlarımın bayramını en içten dileklerimle kutluyorum ve tarif öncesi hemen herkesin bildiği, Can Yücel'in bayramı en iyi anlatan satırlarını keyifle bir kez daha okuyalım diyorum.:)
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
Merhabalar,
Bir Ege esintisi daha, taze börülce...
Genellikle güzelini semt pazarlarında bulabildiğim, mevsiminde gördüğüm zaman da hiç kaçırmadan aldığım sebzedir. Hafif, sağlıklı, protein açısından zengin, besleyici değeri yüksek, bir de tok tutma özelliği olan bir besindir.
Börülce salatası diyorum ama çoğu zaman sofrada zeytinyağlı yemek statüsünde bir çeşit oluyor. Alırken biraz ince, taze ve kılçıksız olmasına özen göstermek gerekir.
MALZEMELER:
Yarım kg.börülce
Sarımsak
Zeytinyağı
Merhabalar,
Greek Salata yani bizim bildiğimiz çoban salatamız. Domates ve salatalığın biraz irice doğranmışı. Üstüne beyaz peynir konmasından öte hiç bir değişikliği yok.
Kahveleri de Grek Kahve ama bizim Türk kahvesinin tıpatıp aynısı.:) Sahiplenmelerine kızıyor muyum hayır. Ha komşuda pişmiş, ha biz de. Kahve, son zamanlarda çokça tartışılıyor ama kahve kültürlerinin bizden daha yerleşik olduğu bir gerçek.
Laf aramızda aslında kahve ikisine de ait değil. Arap halkının müslümanların şarabı dedikleri Arap kültürünün bir parçasıdır.
Komşuyu seviyoruz, çat kapı gidiyoruz. Ne yapayım hoş karşılıyorlar, güzel ağırlıyorlar, dürüst davranıyorlar, dostane bir yaklaşımla yine bekleriz diyorlar, e daha ne isteyelim. Gitmek için bahane çok. Yoksa sadece mavi tahta iskemleler mi beni oraya çağırıyor. Bilemiyorum.:)
Aslında bu ilişkinin temelinde iki ülkenin de aynı coğrafyada kültürel benzerliğini göz ardı edemeyiz.Dil ve din dışında yemeği, müziği, insanı, eğlencesi,trafiği, futbola düşkünlüğü, yüksek sesle konuşmaları, zeybeği, halayı, çiftetellisi bu kadar mı çok benzer.
Restoranlarda aşağı yukarı fiyatlar her yerde aynı, kalite ise hiç değişmiyor. Ne ödeyeceğinizi biliyorsunuz. Tatsız
Merhaba,
Güzel bir güne başlarken, güzel bir tarifle yine sizlerleyim. Güzel deyince ;
Bir şey yap.
Güzel olsun.
Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle.
Dilin mi dönmüyor?
Güzel bir şey gör
Merhabalar,
Doğanın yeryüzüne sunduğu en değerli armağanlardan biri de zeytindir.
Zeytin ve türevleri kahvaltı sofralarımın vazgeçilmezidir.
Yani zeytini ailece önemseriz ve gereken ilgiyi, itibarı fazlasıyla gösteririz.:)
Aslında çok eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan mitolojik bir meyvedir.
Bu yüzden de zeytin üstüne yazılmış efsaneler Athena’dan Herakles’e kadar uzanır.
Ölümsüz ağaç da denilen bu ağacın sunduğu, muhteşem sıvıyla tarih ve insanlık hayat bulmuştur.
Zeytinyağ, Akdeniz uygarlığının simgesi, sofralarımızın ise lezzet ve sağlık abidesidir.
Merhabalar,
İşte sizlere çayın yanına kimsenin – yok, ben almayayım diyemeyeceği enfes bir tatlı.:)
Küçük büyük herkesin seveceği pastamızın malzemeleri ulaşılabilir, kendisi hafif, yapımı ise çok basit.
Aslında en güzel özelliği tatlınızı yaptıktan sonra dondurma gibi derin dondurucuda saklayabilmeniz ve hini hacette çıkartıp sunmanız.:)
MALZEMELER:
1 paket pötibör büsküvi
2 paket krem şanti
1 su bardağı süt
Merhaba,
Bu sıcak yaz günlerinde yine ağırlık zeytinyağlılarda. Pek çok kişinin severek yediği bamyayı, pek çoğunun da sevmemesinin nedeni yanlış pişirme tekniklerinden dolayı olsa gerek.
Bu yüzden bamya pişirmek biraz sabır ve incelik istiyor. Dolayısıyla doğru yöntemle ayıklayarak bamyanın kendine has görüntüsünü sağlamış, salgısını da önlemiş oluruz.
Tezgahlarda bamyalar görünmeye başladığında Selimpaşa'nın o tazecik bamyası uzaktan size göz kırpar. Albenisiyle, tazeliğiyle kendisini fark ettirir.
Yöresinden de karşılığını fazlasıyla alır. Nasıl mı? Adı bamya ile anılan beldemiz Selimpaşa'da Bamya Festivalleri düzenlenir ve en iyi ürün jüri tarafından seçilir.
Bu rekabet de elbette tüm bamya severlere yarar.:)