Tülay Özseyhan

Merhaba,

Maş fasulyesi Güneydoğu Anadolu Mutfağı'nda çok kullanılan ufak, yeşil bir fasulye türüymüş.

Akdeniz bölgesinde Toroslarda yetişip, "cin börülcesi" olarak da bilinirmiş.

Protein deposuymuş, tok tutar, kilo verdirirmiş.

Bütün bunlardan 3 ay önce haberdar oldum.:) Anlayacağınız kendisiyle yeni tanıştım.

O gün bu gün her hafta geç tanışmanın açığını kapatırcasına salatası eksik olmuyor soframdan.

Üstelik pek de sevimli, kapsül gibi:) Konuklarım gelecekse bazen üst üste yaptığım da oluyor.

Hatta fazla haşlayıp acil durumlarda kullanmak üzere buzdolabı poşetlerinde dondurucuda saklıyorum.

Merhaba,

Mevsimi geçmeden acele edelim, çünkü eşsiz lezzet ayva tatlısız kış olmaz. Güzel ayva olmazsa da o tatlıdan hayır gelmez.:)

O halde adres belli, en yakınınızdaki semt pazarı. Tezgahlara özenle dizilmiş ayvalar adeta güneş gibi parlar ama beni daha çok yol ortasında küfe ile satılanlar cezbeder.

Şöyle göz ucuyla bile ayva küfesine bakmaya görün, dönüşün alırım demenize fırsat vermeden, elinde koca bir bıçak ve yarım ayva peşinizden koşturan kara yağız delikanlı tattırmadan sizi asla bırakmaz.:)

Onun için diğer tezgahlara bakma şansınız da kalmaz.:) Çarçabuk alırsınız. Yalnız siz seçerken lekesizini mümkünse irice boylarını ve ekmek ayvası cinsini almaya çalışın.

Ben yine hızımı alamayıp çokça almışım. Bir kısmını üzerine kahve serpip yedik,(tuz ve limon ile sevenler de var) bir tanesini zeytinyağlı kerevize kullandım, geri kalanından da tatlı yaptım.

Böylece bol ayvalı, bol vitaminli bir hafta oldu.

Merhabalar,

Hediyelerin en tatlısı Sevgililer Günü kurabiyeleriniz hazır mı? Yoksa hala yapmadınız mı? :) Bir kurabiye furyasıdır gidiyor sormayın sevgili okurlarım.

Yer gök kalpli kurabiye. E biz de kusur kalmayalım diye hemen giriştim, ve sıcak sıcak paylaştım.Tarif 2 kişiliktir.

MALZEMELER:

1 yumurtanın sarısı

Yarım su bardağı toz şeker

1 yemek kaşığı yoğurt

125 gr. tereyağı ya da margarin (oda sıcaklığında)

Merhabalar,

Aslında bu güzel tarifin ustası kendi mutfağının şefi ablamdır. Yıllardır her gidişimizde mis gibi pişirir, biz de afiyetle yeriz.

Bu yüzden yıllardır hiç uğraşma zahmetine katlanmadım. Ama blog için yazmam gerekince benim de pişirmem farz oldu.

Hatta çocukların teyzemin pufidikleri dedikleri çöreklerin pişerken ki kokusunu ise anlatamam, bunu ancak denediğinizde hissececeksiniz.

Komşularınızın bile başını döndürür desem abartmamış olurum.Lezzeti deseniz bir o kadar şahane. Ablam genelde her şeyi göz kararı yapar. Ben de size nahoş bir sorun yaşamayın diye formüle ederek veriyorum. Dolayısıyla ilk kez yaptığınızda bile çok başarılı olacağınıza inanıyorum.

MALZEMELER:

Mayası için;

1 adet yaş maya( son kullanım tarihine dikkat edin)

Merhaba,

Şehriye çorbası kış mevsiminin her daim aranan, her yaşın sevilen çorbalarından olup, en sık pişirilenidir.

Aslında çorbanın geçmişi çok eskilere dayanır. Göçebe toplumlardan yerleşik toplumlara kadar süregelmiş ve bugün

sofralarımızda en özel yeri bulmuştur. Özellikle grip salgını yaşadığımız bu günlerde sıcacık içimiyle dört elle sarılacağımız deva kaynağı.

Bu tarif tel ve yıldız şehriye için de geçerlidir. En çabuk pişeni ise tel şehriyedir.

MALZEMELER:

1 çay bardağı arpa şehriye

1 litre et ya da tavuk suyu (evde haşladığınız etin suyu)

Merhabalar,

Yıllar önce pasta altı kekleri hazır alınmaz hep evlerde hazırlanırdı.

Hani şu 5 yumurta, 5 fincan un ve 5 fincan şeker olan herkesin ezbere bildiği yağsız, kabartma tozu konmayan süngerimsi kek.

O zamanlar arasına krema ile meyveler döşediğimiz anne lezzeti.

Şimdi ise üstü elma dilimli, altı daha ince kekli masum bir pandispanya. Evim mis gibi gençlik günlerimdeki gibi koktu. Yapımında ise bir zorluk yoktu.:)

Şöyle çayımın yanına hem lezzetli, hem de kalorisi az olsun diyen okurlarım doğruca mutfağa...

MALZEMELER:

3 yumurta

Merhabalar,

Soframın yeni misafiri kereviz sapı.:) diğer deyimiyle şifa deposu. Şimdiye kadar kerevizin sadece kendisini kullanırdım. İlk işim de saplarını atmak olurdu. Ta ki harika yemekler yapan arkadaşım Aysın'ın hiç kereviz sapı kavurması pişirdin mi? uyarısına kadar.:)

Evde piştiği an anında tükeniyor der demez hemen tarifini can kulağıyla dinledim.

Ve semt pazarının gününü iple çekmeye başladım. Çünkü taze kerevizin sapını ancak pazarlarda bulabiliyoruz.

Nitekim de en güzelini buldum, bir torba keraviz sapı ve uçlarında da bir kaç minik kerevizle evin yolunu tuttum.

Hemen kerevizi saplarından ayırdım, bu kez sapları önemliydi, kerevizleri gözüm görmedi.:)

Aslında arkadaşım uyarmıştı, yapımı çok kolay ama yıkaması çok uğraşlı diye. Üstünde durmadım, ıspanak gibi yıkanır dedim. Yaşamadan anlaşılmıyormuş meğer.

Sapın boydan boya çamur olacağını hiç düşünmemiştim. Çareyi hepsini bıçakla yararak yıkamakta buldum. Kaç su yıkadım hatırlamıyorum.:) O an tekrar pişirir misin diye sorsalar, asla derim.:) Gözünüz korkmasın diyemem, bayağı korksun.:)

Sıradaki, - Sen gel bakalım 2017. Bu yıl yükün çok ağır. Sana şikayetlerimiz yığınla. Geride bıraktığımız yıllardan pek hoşnut kalmadık, umarız seninle barışın, huzurun ve adaletin olduğu yepyeni günlere yelken açarız.

Aslında yaşımız kaç olursa olsun her yeni yılda aynı heyecanı duyuyoruz. İyi dileklerimizi, geleceğimizi, dostluklarımızı paylaşıyoruz. Ama ben yine de çocukluğumun ve gençliğimin yeni yıl telaşını çok özlüyorum.

Yıllarca yeni yıla nasıl girerseniz öyle geçer mottosuna hep inanmışızdır. O yüzden gecenin güzel geçmesi için elimizden geleni ardımıza koymazdık.:) Sofralarımız özenle hazırlanır. Çam kozalaklarını yaldızla boyar süs yapar, kenarı ışıltılı karton şapkaları akşam için hazır ederdik.

Büyükçe bir tavuk, pilav, soğuk mezeler, kuru yemişler, meyveler ve illaki nane ya da badem likörü eksik olmazdı soframızdan. Bereket ve bolluk getireceği inancını taşıyan kabak tatlısı da masamızda baş rolde yerini alırdı.

Televizyon en büyük eğlencemizdi. Hangi dansözün çıkacağı gün boyu konuşulurdu.

Sevgili Ayfer Tunç "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek" kitabında 70 li yıllara ne güzel değinmiştir.

Nurhan Damcıoğlu kantolarıyla coşturur, sanat güneşimizle ise