Kadınlar dikkat! Erkekler de!

16 Temmuz 2011

Paris Haute Couture haftasında 2012 koleksi-yonunun tanıtımını yapan Dilek Hanif, “Bu kış bol ve rahat tek parça elbiseler, şalvar formlu pantolonlar var” diyor ve ekliyor; “Vücudu sımsıkı saran elbiseler de çok moda olacak”

Moda dünyasının aktörleri için Paris Haute Couture haftası çok önemlidir. Koleksiyonlar burada podyuma çıkar, trendler burada şekillenir, siparişler burada alınır. Yılda iki kez yapılan bu organizasyona bizden bir modacı yedi yıldır düzenli olarak katılıyor; Dilek Hanif...
Dilek Hanif bu yıl, 2012 Kış Haute Couture Koleksiyonu’nun tanıtımını Paris’teki ajansının showroomunda sergi formatında yaptı. Hanif’in 1970’lerin bohem havasını yansıtan koleksiyonunun ilham kaynağı Yves Saint Lauren’in, dönemin stil ikonu ilan ettiği Marisa Berenson. Bazı parçalarını gördüğüm koleksiyonda şalvarlar, kürkler, altın işlemeler, kristaller vardı. Tabii Osmanlı desenleri eşliğinde.

Araplar da...
Hanif mini sohbetimizde kışın modasının ip uçlarını da verdi: Bu kış bol ve rahat tek parça elbiseler, şalvar formlu pantolonlar var. Ancak feminen görüntüyü tercih eden kadınlar için vücudu sımsıkı saran elbiseler de çok moda olacakmış. Ve yakalarda, etek

Yazının Devamı

HOPPA YÜZÜĞÜ KiMiN PARMAĞINDA?

9 Temmuz 2011





Ünlü İngiliz aktör Jude Law’ın hayranlarındanım. Oyunculuğuna da, görüntüsüne de bayılırım. Son olarak Sherlock Holmes’ta Dr.Watson olarak izlediğimde günlerce Jude Law sayıkladığımı gören arkadaşım, sayıklamalarımı hezeyana dönüştürmek ister gibi, New York’un dünyaca ünlü Waverly restoranında yemek yerken, Bilgün Dereli’yle Jude Law’ı konuşurken gördüğünü anlattı.
Kıskançlığımdan Bilgün Hanım’ı arayıp “Nasıl yani?” diye soramadım, karşılaşmayı bekledim. O karşılaşma geçen hafta Papermoon’da gerçekleşti. 2010’un son günlerinde geçen olay sandığım gibi değilmiş!
Bilgün Hanım’ın bir arkadaşı da Jude Law hayranıymış. Birlikte yemek yedikleri restoranda hemen yan masalarına Jude Law - Sienna Miller çifti oturmuş. Geçen şubatta ayrıldılar biliyorsunuz. Ne yalan söyleyeyim, üzülmedim...

Yazının Devamı

BOYNER ÇİFTİ DERİNLERE DALDI

2 Temmuz 2011




Geçen hafta yolum hep denizcilerle kesişti. Önce armatör Eşref Cerrahoğlu’nun Şadan Kaptanoğlu onuruna verdiği, DenizTemiz Derneği/TURMEPA’nın kurucusu Rahmi Koç’un da katıldığı yemekte deniz tutkunlarıyla bir araya geldim. Çıkışta Tezcan Yaramancı derneğin dergisini verdi elime. Özenle hazırlanmış, görselliği de içeriği kadar etkileyici bir dergi. Bu sayıda Cem Boyner’in su altı dünyasına yer vermişler. Cem Boyner’in, kendisi gibi dalış sporlarına meraklı eşi TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’i de su altında fotoğrafladığı Kızıldeniz gezisinde çektiği kareler çok çarpıcı. Cem Bey fotoğraf konusunda ustalaşmış, işi hobi olmaktan çıkarmış bir isim... Fotoğraf ve dalış tutkusu bir araya gelince ortaya çıkan harika kareleri yazdığı notlar eşliğinde dergiyle paylaşmış.
Korsika, Endonezya, Maldivler, Filipinler’de yaptığı dalışlarla ilgili notların arasında, 1998’deki Kızıldeniz dalışına dair yazdığı satırlar Cem Bey’in şiir konusundaki yeteneğinin de bir işareti: “Bu dik duvar bir renk cümbüşü; nefesimizi kesiyor. Ben,
25 metrede objektifimle mercanların renklerini yakalamaya çalışırken ölen güneş bana yardımcı oluyor. Ümit (Boyner), 15’inci metrede adeta bir resim sergisi

Yazının Devamı

MARIA YEDi KiLOYU BEN ALDIM

25 Haziran 2011

Üç gün kaldığım Cenova’dan 2.5 kilo fazlayla döndüm. Rehberimiz Maria’yla hemen hemen aynı şeyleri yedim. Ama aldığım kilodan onun payına gram bile düşmedi

İtalya...İçinde herkese hitap eden farklı bölgeleri olan ülke. Kültür arayanlar için Roma, gastronomiden hoşlananlar için Toskana, alışveriş için Milano, sanat için Venedik, opera için Verona akla gelen büyülü şehirlerden. Ancak klasik İtalya’nın dışında hem tarih, hem deniz turizminin bir arada bulunduğu Cenova da hiç fena değilmiş. Geçen hafta bir grup gazeteci, Türk Hava Yolları’nın yurt dışındaki 39’uncu hat açılışının tanıtım toplantısına katılmak için Cenova’ya gittik. Cenova ve yakınındaki eski balıkçı kasabalarından Portofino, San Fruttuoso ve tipik renkli evleriyle Camogli hem denizi, hem de zengin mutfağıyla bizi yoldan çıkardı. Klasik bir İtalyan mönüsü beş çeşitten oluşuyor. Önce ‘antipasti’ dedikleri antreler geliyor. Bu tabakta ya ‘mozzarella pomodoro’ (mozarella peyniri ve domates) ya da ‘proscuitto melone’ (kavunlu prosciutto) oluyor. Arkasından tabii çeşitli soslar eşliğinde ‘prima piatti’ olarak pasta, yani makarna geliyor. Arkasından balık ya da et. Ve tabii tatlı. İtalya’da tatlı

Yazının Devamı

Beyoğlu’nda gizli esmer

18 Haziran 2011



“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” der ya Yahya Kemal... Geçen gün buluştuğum konsolos eşleriyle, biz öyle tepeden değil epeyce içerden baktık... Liderimiz Şili Fahri Konsolosu’nun eşi ve Konsolos Eşleri Birliği’nin Sosyal Komite Başkanı Ebru Sanver’di. İstikametimizse Beyoğlu ve Galata. Ebru Hanım, aralarında Amerikan Başkonsolosu’nun eşi Jan Kilner, Japon Başkonsolosu’nun eşi Yuko Hayashi, Avusturya Başkonsolosu’nun eşi Mary Jenewein, Fransız Başkonsolosu’nun eşi Maria Magro, Güney Kore Başkonsolosu’nun eşi Jin-Kyoung Kim Hong, Hollanda Başkonsolosu Onno Kervers ve eşi Sigrid Kervers’ın da bulunduğu dostlarına Beyoğlu’nun tarihi yerlerini gezdirerek, unutulmaz bir gün yaşattı.
Bütün gün yürümeyi göze alan rahat ayakkabılarını giymiş olan biz kadınlar, sabahın erken sayılacak bir saatinde Galatasaray Lisesi’nin önünde buluşup yola koyulduk. Ebru Sanver unutulmayacak bir tur olmasını istediğinden Beyoğlu Belediyesi’ne başvurup özel yapılara da girmemiz için yardımcı olunmasını istemiş. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan izni verdiği gibi dünyalar tatlısı rehberimiz Serap Erdoğan’ı da aramıza katmıştı.

Avludan açılan kapı
Üç Horan Kilisesi,

Yazının Devamı

"DIOR, SARKOZY'Yi DE PROTESTO ETSiN"

11 Haziran 2011

Cemiyet hayatının şık giyinen kadınlarından Feryal Gülman, Galliano'yla yollarını ayıran Dior'un, Türkiye’nin AB üyeliğine engel olarak gördüğü Sarkozy’ye de tepki göstermesini istiyor


Feryal Gülman, sosyal hayatta sık karşılaştığım isimlerden. Ancak sohbetimiz hep moda ve trendlerle sınırlı kalırdı. Geçen hafta Harvey Nichols'ta karşılaştığım Feryal Hanım'ın bu kez bambaşka bir yönünü keşfettim. Gülman, yüzde botoks etkisi yaratan, içeriğinde 24 karat altının bulunduğu Orogold ürünleriyle cilt bakımı yaptırıyordu. Markayı Türkiye’ye getiren Merve Quintina’nın tavsiyesiyle ben de denedim, iki gün boyunca parlak bir ciltle gezdim diyebilirim.
Gülman'ın üzerinde yüzünün pırıltısıyla yarışan şıklıkta Christian Dior marka bir elbise vardı. Haliyle sohbetimizin konusu, antisemitist söylemi nedeniyle modaevinden uzaklaştırılan ünlü tasarımcı John Galliano oldu.

"Onun koleksiyonunu almam"

Yazının Devamı

'MUHTEŞEM YÜZYIL'DAN ŞAHANE PRODÜKSiYON

4 Haziran 2011

Nebahat Çehre ön ayak oldu; projenin sponsoru, senaristi, oyuncusu, yapımcısı kimsesiz çocuklara destek olacak. Sosyal sorumluluk projesi, 'Muhteşem Yüzyıl' yayında olduğu sürece devam edecek

Türkiye'de son birkaç yıldır dizi trendi yaşanıyor. Televizyonlarda en çok onlar izleniyor, magazin haberlerinde en çok dizi oyuncuları görünüyor. Hal böyle olunca kampanyalarda da oyuncuları görmeye başladık. Ama sponsoru, oyuncusu, senaristi, yapım şirketiyle ilk kez bir diziyi tam kadro olarak sosyal sorumluluk projesinde göreceğiz.
Her şey ‘Türkiye Engelliler Spor, Yardım ve Eğitim Vakfı’ yöneticilerinden Berrin Yoleri’nin, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin ‘Valide Sultan’ı ‘Nebahat Çehre’ye ‘çocuklar yararına’ bir proje yapmak istediğini söylemesiyle başladı. Birçok sosyal sorumluluk projesinin gizli kahramanı Nebahat Çehre, “Kapsamlı bir şey yapalım” diyerek dizinin senaristi Meral Okay ve yapımcısı Timur Savcı’yı da aradı. Ortaya, reyting rekorları kıran dizinin yayında olacağı süre boyunca devam edecek bir prodüksiyon çıktı. 9 Haziran gecesi, dizi ekibi tam kadroyla çocuklar için Sait Halim Paşa Yalısı’nda çalışacak.

Engelliler için de yapılacak
Akzo Nobel Marshall’ın ana

Yazının Devamı

AJDA ‘BAMBAŞKA BiRi’ OLACAK

28 Mayıs 2011


Soldan sağa: Nilüfer Bulut, Ajda Pekkan, İnci Aksoy, Songül Hatısaru,Figen Özdenak, Berkay Hatısaru

Bilfen Okulları’nın TİM Maslak Show Center’daki yıl sonu gösterisi Ajda Pekkan şova dönüştü. İlköğretim okulları düzeyinde tek flarmoni orkestrasına sahip okulun 125 kişilik flarmoni orkestrası ve 110 kişilik korosu, Ajda Pekkan’la konser verdi. Pekkan, sevdiğimiz bütün parçalarını söyledi, dans etti, çocuklarla sohbet etti, coştu. Ama çok heyecanlıydı.
Modacı Figen Özdenak, Nilüfer Bulut, İnci Aksoy, Bilfen Okulları’nın sahibinin eşi Zeynep Öztürk benden önce kulise giren isimlerdi. Ajda Pekkan’ı kulis kıyafetleriyle görünce, hep birlikte bir fizibilite çalışması yaptık! Bacakları gerçekten sütun gibi, “Böyle bacaklara sahip olmak için ne yapmalıyız?” sorumu tam cevaplıyordu ki aramızdaki minik erkek Berkay’ın farkına vardı.
Ajda’nın uzun, atletik bacakları hakikaten inanılmaz. Uzun konsere rağmen enerjisi tükenmeyen ve kuliste de bir dakika yerine oturmayan Süperstar’a, “Sanatçı olmasaydınız ne iş yapardınız bu enerjiyle?” diye sordum. “İyi ki sanatçı olmuşum, neler yapardım vallahi ben de bilmiyorum!” dedi.

Uykusuz geceler

Yazının Devamı