Kadınlar dikkat! Erkekler de!
Paris Haute Couture haftasında 2012 koleksi-yonunun tanıtımını yapan Dilek Hanif, “Bu kış bol ve rahat tek parça elbiseler, şalvar formlu pantolonlar var” diyor ve ekliyor; “Vücudu sımsıkı saran elbiseler de çok moda olacak”
Moda dünyasının aktörleri için Paris Haute Couture haftası çok önemlidir. Koleksiyonlar burada podyuma çıkar, trendler burada şekillenir, siparişler burada alınır. Yılda iki kez yapılan bu organizasyona bizden bir modacı yedi yıldır düzenli olarak katılıyor; Dilek Hanif...
Dilek Hanif bu yıl, 2012 Kış Haute Couture Koleksiyonu’nun tanıtımını Paris’teki ajansının showroomunda sergi formatında yaptı. Hanif’in 1970’lerin bohem havasını yansıtan koleksiyonunun ilham kaynağı Yves Saint Lauren’in, dönemin stil ikonu ilan ettiği Marisa Berenson. Bazı parçalarını gördüğüm koleksiyonda şalvarlar, kürkler, altın işlemeler, kristaller vardı. Tabii Osmanlı desenleri eşliğinde.
Hanif mini sohbetimizde kışın modasının ip uçlarını da verdi: Bu kış bol ve rahat tek parça elbiseler, şalvar formlu pantolonlar var. Ancak feminen görüntüyü tercih eden kadınlar için vücudu sımsıkı saran elbiseler de çok moda olacakmış. Ve yakalarda, etek uçlarında bolca kürk. Renklerdeyse yeşil, bordo, koyu mavi, kiraz kırmızısı, dore-siyah karışımları ve mürdüm öne çıkıyor.
Dilek Hanif’in Paris’teki koleksiyon tanıtımına gelen misafirleri arasında Suudi prenseslerinden Sara Hint Fahad Ben Sultan Al Suud adına alışveriş yapan stil danışmanları Patrick Stephan ve Laila Easum da varmış. Hanif, ikiliden yüklü bir sipariş listesi almış. Görünen o ki turizme, sermaye piyasalarımıza ilgi gösteren Arap sermayesi şimdi de haute couture müşterisi haline geliyor.
Prestijli dergiye konuk oldu
Hanif’i bu yıl sevindiren olaysa, moda haftasında Fransızlar’ın prestijli lifestyle dergisi Point De Vue’ye konuk olması. Monaco Prensi’nin düğün töreninin kapak olduğu ve tirajının zirve yaptığı sayıda yer alan röportajda Hanif, tatil için Göcek ve Fethiye’yi tercih ettiğini söylerken, takı konusunda da Kapalıçarşı’yı adres göstermiş. Çekimlerde de kendisine şans getirdiğini söylediği Sevan Bıçakçı’nın tasarımı, Fatih Sultan Mehmet’i refere eden yüzüğü
Zuhal Olcay’ın 31 yaşında bir kızı olduğuna inanabiliyor musunuz?
Geçen hafta Zuhal Olcay, Bülent Ortaçgil’le Harbiye Açıkhava konserinde düet yaptı. Yıllardır sadece Ortaçgil’le konserler veriyorlar. Belli ki Ortaçgil’le hem çok yakın dost hem de müzikal bir hayranlık var birbirlerine karşı! Konserin sonlarına doğru Zuhal Olcay’ın söylediği Evita müzikalinin ünlü şarkısı ‘Don’t Cry For Me Argentina’ ayakta alkışlandı. Türkiye’nin en iyi Evita’sı olduğunu yine kanıtladı. Olcay’ın cesur sırt dekolteli elbisesini Özgür Masur tasarlamış. Zuhal Olcay’ın ikinci evliliğinden 31 yaşında oyuncu bir kızı olduğunu öğrendim. Bilgisizliğimin nedeni Ceren Olcay’ın annesinin adıyla var olmaya çalışmaması ve Zuhal Olcay’ın da 30’larında göstermesi olabilir mi acaba? Bilgi Üniversitesi mezunu, tangocu, ‘Gece Gündüz’ dizisinde oynayan Ceren Olcay, Arnavutköy sahilinde keyifli bahçesiyle pek hoşuma giden Mira Restaurant’ın ortaklarındanmış ve kendisi işletiyormuş üstelik.
‘Ölü dirilten’ meyveyle başarı hikayesi yazdı
‘Bir İnovasyon Var’ adlı etkinlikte dinlediğim genç girişimcilerin başarı hikayeleri çok etkileyiciydi. Bir dizi başarı hikayesine imza atanlar, isimler. Bunlardan en dikkat çekicisi, en gençleri ve en yeni fikir sahibi isim Süleyman Ereke’ydi.
Ereke’nin projesi ‘Bibardakmeyve.com’. İş modeli internet üzerinden meyve siparişine dayanıyor. Dilediğiniz meyveleri seçiyorsunuz, egzotik, detoks, kaçamak, enerji, hafif öğün. İnternetten siparişi veriyorsunuz, taze taze adresinize geliyor. Dileyen kullanıcılar siteye üye olarak, kendi meyve karışımlarını hazırlayıp bunlara isim verebiliyor. Ereke’nin konuşmasında verdiği bir örnek var ki, gerçekten de çok yaratıcı. ‘Ölü dirilten!’ Son bir hatırlatma. Etkinlikte Turkcell, Vodafone, Türk Telekom ve Avea’nın CEO’ları vardı. Süreyya Ciliv, Serpil Timuray, Gökhan Bozkurt, Erkan Akdemir. En önde oturan Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv’in ‘bibardakmeyve’yi yemesi görülmeye değerdi.