Cemiyet hayatının şık giyinen kadınlarından Feryal Gülman, Galliano'yla yollarını ayıran Dior'un, Türkiye’nin AB üyeliğine engel olarak gördüğü Sarkozy’ye de tepki göstermesini istiyor
Feryal Gülman, sosyal hayatta sık karşılaştığım isimlerden. Ancak sohbetimiz hep moda ve trendlerle sınırlı kalırdı. Geçen hafta Harvey Nichols'ta karşılaştığım Feryal Hanım'ın bu kez bambaşka bir yönünü keşfettim. Gülman, yüzde botoks etkisi yaratan, içeriğinde 24 karat altının bulunduğu Orogold ürünleriyle cilt bakımı yaptırıyordu. Markayı Türkiye’ye getiren Merve Quintina’nın tavsiyesiyle ben de denedim, iki gün boyunca parlak bir ciltle gezdim diyebilirim.
Gülman'ın üzerinde yüzünün pırıltısıyla yarışan şıklıkta Christian Dior marka bir elbise vardı. Haliyle sohbetimizin konusu, antisemitist söylemi nedeniyle modaevinden uzaklaştırılan ünlü tasarımcı John Galliano oldu.
"Onun koleksiyonunu almam"
Feryal Hanım, Galliano'ya meğer çok kızgınmış. Ayrımcılığa karşı olduğunu söyleyen Gülman, “Onun koleksiyonundan tek parça almam artık. Dior yeni koleksiyon çıkarana kadar Dior'a da girmem beklerim. Bu sezon son koleksiyonu satıldı, önümüzdeki kıştan itibaren yeni tasarımcının koleksiyonu satılacak zaten” diyordu. Galliano'nun iki yıl önce de benzer bir olaya imza attığını söyleyen Gülman, Galiano’yu "kafatasçı adam" diye niteleyince, "Peki bizdeki ayrımcılıklara böyle tepki gösteriyor musunuz? Hiç duymadım” dedim.
“Hiç sordunuz mu ki?” diyen Gülman'ın beni şaşırtma günüydü. Peki dedim ve soruyu sordum:
“Seçim meydanlarında aleviliğe vurgu yapılıyor, kadın gazetecilere yönelik ayrımcı bir dil kullanılıyor, bunlara ne diyorsunuz?” Feryal Hanım ayrımcılığın her türüne karşıymış.
Türkiye'de en çok sorulan sorunun "Nerelisin" olduğunu söyleyen Gülman, “Nereliyse nereli, kimse kim, bize ne. Bunlar insanı ayırmaktan başka neye yarıyor? Hepimiz insanız ve yaradandan ötürü özeliz. Ayrımcılığı hiç bilmeden, kürt, alevi arkadaşlarımızla iç içe büyüdük. Bazen öyle konuşmalara rastlıyor, o kadar kızıyorum ki olmadığım halde 'Aleviyim, Kürdüm’ diyesim geliyor’’ diye de ekledi.
"Fransız halkı neden sessiz"
O gün epeyce politik gördüğüm Feryal Hanım, milliyetçi yaklaşımıyla Türkler'e karşı olduğuna inandığını söylediği Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy için, "O orada oldukça AB kapısını istediğimiz kadar çalalım, kim açacak ki?” diyordu. Dior'un Galliano'yla yollarını ayırarak ayrımcılığa karşı olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Gülman, Fransız moda devinin Türkler'e karşı ayrımcılık yapan Sarkozy’ye de tepki göstermesi gerektiğini söyledi. "Dior buradaki ayrımcılığa neden ses çıkarmıyor? Demokrasiye bağlılığını bildiğimiz Fransız halkı neden sessiz kalıyor?" diye soran Gülman, en huzurla uyuduğu geceyi de anlattı.
Malum Sarkozy, AB görüşmeleri için geçtiğimiz günlerde günü birlik Ankara'ya teşrif etmişti. Başbakan Erdoğan'ın, boy kompleksi bilinen Sarkozy'e merdiven basamağından elini uzattığı sahneyi hatırlatan Gülman, “Çok şık bir karşılamaydı. Hiç o kadar huzurlu uyumamıştım’’ dedi
Saçını gün aşırı yıkıyor
Şarkıcı Hadise gür saçlarının sırrını, "Az yıkamak ve az fön" olarak açıklamıştı. Feryal Hanım'ın da bu yönde bir açıklamasını hatırladığımdan bunu da sordum. Evet Feryal Hanım da eğer sigaralı bir ortamda bulunmamışsa, saçlarını gün aşırı yıkıyormuş. Gülman'a, "Peki bu kadar davete nasıl katılabiliyorsunuz, her gün nasıl bu kadar bakımlı olabiliyorsunuz?" diye de sordum. Eşi Kemal Gülman'ın mükemmeliyetçi bir insan olduğunu ve her zaman bakımlı olmasını istediğini anlatan Gülman şunları söyledi: "Sabah uyanır uyanmaz bakımımı yaparım. Kemal Bey saçı başı dağınık kadın görmeye dayanamaz. Ben de bakımlı olmayı çok seviyorum açıkçası. Davetlere gelince bir avuç insanız, eşinizin dostunuzun davetlerine nasıl gitmeyeceksiniz? Siz davet diye bakıyorsunuz, ama biz arkadaşların bir arada olduğu ortamlar olarak yaşıyoruz."