Sina Koloğlu

Yeni dizi ‘Hayat Bazen Tatlıdır’da bütün eleştirilerin, konuşmaların ortak noktası şuydu: “Ama bu dizi ‘Hayat Bilgisi’nin aynısı.”

‘Hayat Bazen Tatlıdır’da bazı sahnelerin bire bir olduğu da yazılmış. Dikkatimi çeken ‘kantinde tostun içine koyulan kaşarın zar gibi ince olması sahnesi, ‘Hayat Bilgisi’nden ‘esinlenme’ymiş! Ev ahalisinin özeti de şöyle oldu: “Dizi başladı pek bağırıyorlardı. Ne zaman ki okul sahneleleri başladı toparladı. Aralarda fena espriler olmuyor.”

Bence ekip iyi

Birce Akalay’ın zaman zaman abartılı da olsa sahneleri izleniyor. İddialı bir yorum ama oyunculuğunu ‘Perran Kutman ile Demet Akbağ arasında’ bulanlar bile var. Ev ahalisi: “Önceki dizisinde böyle değildi, yönetmen önemli anlaşılan” dedi. Kanbolat Görkem Arslan, ‘Poyraz Karayel’ Sefer’den sıyrılmayı başarmış. Yönetmen (Hamdi Alkan) ve senaryo (Gani Müjde) başarısı olabilir mi? Sevilen ve belleklerde taze bir karakterin üzerine toprak serpmek kolay değil. Lale Başar (Nazan) ve Zehra (Esin Gündoğdu) geçenlerde beraber oynuyorlardı ‘Aşk Yeniden’ dizisinde. Dumanı tütmeden geçmişler yeni diziye. ‘Doktorlar’ dizisinden Gamze Topuz, şimdi Birtanem mesela, Ufuk Özkan’la

FOX Ana Haber’de ‘Emekliye promosyon’ haberi ekrana geldi. Emekli bir amca konuşuyor: “Ben onu fok televizyonunda söyledim. Geçen sefer de çıkardılar.” Fatih Portakal düzeltme yaptı: “Sayın abimin hatasınıdüzelteyim. Fok TV demiş Fox olacak. Bazen fok diyorlar, komik oluyor.” Ha foks, ha fok!

Hey gidi TRT 2

‘Seksenler’ son bölümünde tek kanallı televizyondan çok kanallıya geçiş heyecanını verdi. TRT 2’nin ilk yayını ekrana geldi. Onca kanalı var TRT’nin şimdi bir TRT 2’yi aşabilen oldu mu? Ona da kızardık, eleştirirdik, şimdi mumla arar olduk!

37 dakika göstermediler

Görülmüş değil... İzlanda - Türkiye maçında Fatih Hoca’nın ilk görüntüsü geldiğinde dakikalar 37’yi gösteriyordu. Ya hocamız artık ‘ilginç pozlar’ vermiyor ya da İzlanda televizyonunun rejisi uyudu. Bugüne kadar Terim’i maç başladıktan sonra 37 dakika bekleyen televizyon kanalı görülmemiştir!

O hep uyarıyor!

Çok ender dizi tanıtımlarına gidiyorum. Kalabalıkları pek sevmiyorum. Bir de ‘Poyraz Karayel’ ekibiyle tanışma isteğim vardı. İlginç hikayesini dinledim. Bütün proje aslında 2011 yılında bitmiş. Kimse ilgilenmemiş. “Oğuz Atay’ı kim bilir?” denilmiş. İş buralara geldi ve Atay’ı geniş kitleler tanıdı ve sevdi.

Ayşegül ile aynı masada

Bir dizideki hallerine bakıyorsunuz, bir de otururkenki... Burçin Terzioğlu minyon ve gayet sessiz bir hanımefendi. Oyuncu koçu Yasemin de gelmişti. Soyadını duyunca “Tahmin ettim soracağınızı, Ergun Özbudun’un kızıyım” dedi. “Nasıl bir şey oyuncu koçluğu, yemeye, içmeye her şeye karışır mı?” diye sordum Terzioğlu’na, “Arkadaş gibi diyelim” dedi. Yeni bölüm başladı. Benim gözüm ister istemez Burçin Hanım’a kayıyor. “Acaba ne tepki gösterecek bu sahnede?” diye. Şöyle pijama, terlik halinde izlemek
ev ahalisiyle ne keyifli olurdu. Benim bir koltuk var, ayağımı uzatarak, elimde kağıt kalem, izlerim genelde. “Ah şu an öyle olsa” dedim içimden. Sait Halim Paşa Yalısı’nı da yakından gördüm gerçi, hava kararmıştı
ve de hızlı bir kokteyl sonrası yemek bölümüne geçilmişti, olsun.

Zülfikar ve Taş Kafa

Zülfikar’ın (Celil Nalçakan) ‘anti emperyalist söylem’ yaşam

Evlilik programları, birbirlerinden transferlerle hareketli bir sezona başladı. Daha önce de yazdım. Benim için ilk zamanlar, sosyolojik araştırma, toplumu tanıma sahnesiydi. İlişkilere insanlar nasıl bakıyor, nasıl davranıyor niyetine izliyordum. Sonra evlilik
niyeti, yerini bir ekran şovuna bıraktı. ‘İzlenme oranı yüksek çiftler’ ya da ‘kişiler’in eğlence arenasına döndü. Bunda birden fazla programın olmasının rolü büyük.

Bu tarz yapımlarda kuşkusuz akla ilk gelen isim Esra Erol. Erol, “10 yıldır bu işi yapıyorum” dedi. Doğrudur. Son programında, “O kadar yoruldum ki. Bundan sonra çıkıp bir şeyler anlatma gibi bir durumum yok.

Bu program olur, olmaz. Dün çok önemli bir karar aldım. Teşekkür ediyorum bu kararımı destekleyen genel müdürüme. O kararın ne olduğunu, yakında göreceksiniz” dedi. Evlilik programı bitiyor, sinyali miydi?

ERKEKLER DE DOĞURUR

Çin’de Beijing TV’de, ‘gerçeğin şovu’ programının adı; ‘Adam Doğuruyor’. Eşinin doğum halini bire bir yaşama fikri, ekranda daha önce de vardı. Danimarka kamu televizyonu DR3’te, canlı yayınlanan dört saatlik bir doğum öncesi ve anını anlatan program yapılmıştı. Baylara, elektro şok verilmiş, acıları hissetsinler diye.

Ne rekabet olacak falan diyorlardı. Tabii ki izlenme oranları ortada. Ama içerikte, dağ fare doğurdu. Ne ‘Babam ve Ailesi’ ne de ‘İçerde’... ‘Paramparça’, düşe kalka kendi içinde bir bütünlüğü, diziye alışmış oyuncuları ve rejisiyle gidiyor. Öte yandan aynı
şekilde ‘Kırgın Çiçekler’. ‘İçerde’ son bölümünde, böyle sıradan yerli dizi formatına dönelim diye pek bir uğraştı.

Ülkenin yeni genç starları olarak sunulan kardeşlerimiz, herhangi bir dizi kıvamına girdiler. Onların hatası değil. ‘Ezel’ karşılaştırması yapıldı. İlk iki bölüm soru işaretleri vardı. İlk bölümde, muhteşem oyununu yazdığım Celal Duman (Çetin Tekindor) giderek karikatür mafya babası haline geliyor. Hiçbir heybeti yok. Kara mizah bir mafya filminin babası olabilir.

FİLMLERİN DİZİ GİBİ OLMASI

FOX’ta ‘Nadide Hayat’ filmi vardı. Demet Akbağ aldı götürdü filmi. Epey güldüğümüz sahneler mevcuttu. ‘Film iyi miydi?’ Ne anlamsız bir soru. “Filmlerin dizi, dizilerin film olduğunu anladık” dedi bizimkiler. Film, üç reklam kuşağına bölünmüş. Son kuşakta (22.30’da bitti) filmin final sahnesi geliyor. Bu numarayı eskiden dizilerde yaparlardı. Şimdi diziyi kemiksiz iki saat oynatıyorlar. Neredeyse reklam almayacaklar!

ARDA’NIN

‘Arkadaşlar İyidir’de bu hafta dikkatimizi çekti. Hatta ev ahalisi tarafından ‘rahatsız edici’ olarak değerlendirilen bir seviyede cep mesajları ekrana geldi. Dizide tüm telefon konuşmaları ekrana yansıtılıldı ve yazılan mesajlar bizle paylaşıldı. Küçük bir araştırma yaptım, 20.50’de sonra 20.56’da, ardından 20.59’da peş peşe ‘teyze arıyor’, ‘ Vedat abi’ ve ‘Seda arıyor’ ekranda sıralandı. İki saati aşan dizide bu sahnelerin kaç defa tekrarlandığını sayamadım! Şöyle sahneler de vardı: Merve kendi odasında mesaj atıyor yetmemiş, annesi Leyla başka odada.

Diğer dizilerde telefon konuşmaları bu kadar fazla mı? Ya da bu dizide özellikle telefon konuşmaları göze batsın istenmiş! İletişimi cepten mesajla sağladığımızı mı bizlere göstermek istediler?

En gerçekçi genç

Dizide zenginle fakir olabildiğince ‘karikatürize’ edilmemeye çalışılıyor. Aralarındaki bağ suni bir havadan uzaklaştırılmaya çalışılmış. Aynı okula giden farklı sınıflara ait çocukların da bir araya gelebilecekleri sırıtmadan verilmeye çalışılıyor. Buna ‘Arkadaş’ filmine yaklaşmak diyelim! Mesela bugüne kadar dizilerde az rastlanır bir genç tipi var; Arda. Karakteri Cankat Aydos canlandırıyor. Daha önce oynadığı

İlişki Durumu: Evli’yi cazip hale getirecek temalar nedir? Evlilik müessesini derinden etkileyecek hareketler tabii ki. Dizimiz de kısa zamanda bu yola başvurdu. Yeni PR danışmanı Erkut idaresinde, eskiye dayanan hınç (bir zamanlar dizi oyuncusu sevgilisi, onu terk edip Can Tekin’le birlikte olmuş) sonrası gelişen planlamalar...

İlgiyi artırmak için seçilen yol, çiftlerin bunalımda olduğu ve farklı sevgililerle akşam takıldıkları yönünde haberler yaptırmak. Can Tekin’e Ceyda bulunuyor. Ayşegül’e ise, sinsi planları doğrultusunda Erkut yaklaşıyor. Dizimizin ikinci bulduğu formülse, gayrimeşru çocuk. Adı Caner olan bu minik kapıda bitiyor ve “Baba!” diye bağırıyor. Ayşegül’e de “Cici anne” diyerek hitap ediyor. Dizimizin evlilik içinde güldürecek unsurları bu kadar kısa zamanda terk etmesi, ilerisi için iç açıcı olmayabilir.

Bu dizi en çok Nurseli İdiz’e yaradı. Karakteri bulanlar ayrı, ama bir de ona hayat
veren oyuncu vardır, İdiz bunu başardı.

DOĞRU BİR SEÇİM

TV 2 olarak duyuldu. Telaffuzu bizlere bırakmıştı. Biliyorum çoğumuz “Tivi2” diyorduk. Ama onlar “Hayır!” dediler ve ismini koydular: ‘te ve 2’ Doğru olan buydu.

İLKER BEY KONUŞUYOR

TRT 1’in günlük dizisi ‘Adını Sen Koy’da Zehra, (Hazal Subaşı) taksi çağırıyor.
“Taksi istiyorum.” diyor. Duraktaki abimiz herhalde “Hemen mi?” diyor. Zehra: “Evet hemen.” Taksi hemen gelsin diye çağrılır benim bildiğim!

Sanatsal moda

Lifetime kanalında Özge Ulusoy’un sunduğu ‘Lifestyle’ programının konuğu modacı Erol Albayrak. Şöyle bir alt yazıyla karşılaştım: “Sanatsal modayı modernize edemezsen ancak müze açarsın kendine.”

Patron karikatürü

‘No: 309’ dizisinde Erol ve Filiz’in iş yeri halleri ekrana geldi. “Erool çok sıkıldım. Boş boş oturuyoruz” diyor Filiz. Erol: “Biz insanlara boş boş oturmasınlar diye para vereceğiz. Biz boş boş oturacağız.”

Filiz: “Ben de çalışalım, çalışalım demiyorum. Mesela iki tane eleman gelsin azarlıyayım. Hata yapan yok mu, kovayım ben. Babamın şirketinde en sevdiğim iş buydu.”

Veciz bir söz