Haydar Aliyev’in vasiyeti neydi?

28 Nisan 2009

Ermenistan sınır kapısının açılmasına dayanan 24 Nisan krizi enerji yolları haritasını da açıyor. Azerbaycan, Hazar kaynaklarını Batı’ya açan ilk Kafkas ülkesi. Türkiye ile arasındaki BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan) ve BTE (Bakü-Tiflis-Erzurum) olarak iki petrol ve doğalgaz boru hattı, üretim anlaşmalarıyla destekleniyor.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Şahdeniz’deki petrol arama sahasına yüzde 9  ortak.
Bu şirketin en büyük ortakları BP (İngiliz) ile Statoil (Norveç). Şirketin yüzde 10’ar hisse sahibi olan diğer ortakları Socar (Azeri), Nico (İran), Total (Fransız) ve Lukoil (Rusya) petrol şirketleri.
TPAO’nun Azerbaycan’ın Çıralı-Güneşli bölgesinde yüzde 6.75 oranında ortak olduğu bir petrol üretim sahası daha bulunuyor.

Azerbaycan’a ilk vize
Türkiye ve Azerbaycan BTC projesini ABD’nin desteğiyle inşa etti. Bu durum Türkiye’yi dünyada ilk kez enerji koridoru olmaya aday bir ülke statüsüne getirirken, Hazar enerji kaynaklarının Rusya dışında bir yolla Batı’ya açılmasının da

Yazının Devamı

Yoksullar sağlık hizmetine erişemiyor

23 Nisan 2009

Şöyle bir söz dikkatimi çekiyor: Düşünceli ve kendini adamış küçük bir yurttaş grubunun dünyayı değiştirebileceğinden asla kuşkunuz olmasın. Aslında şimdiye kadar bu hep böyle olmuştur.
Finans şirketi Berkshire Hathaway’in sahibi ve Bill Gates’ten sonra dünyanın en zengin işadamı Warren Buffet’ın “aile planlaması ve üreme sağlığı” alanında faaliyet gösteren Buffet Vakfı’nın, Uluslararası Yatırımlar Başkanı Dr. Türkiz Gökgöl ile sohbetimiz sırasında yakaladığımız bir cümle.
Dr. Gökgöl’ün, 1999-2005 tarihleri arasında başında olduğu ve üreme sağlığı alanında faaliyet gösteren Willows Foundation’un yeni Yönetim Kurulu Başkanı Elaine M. Murpy, antropolog Margaret Mead’dan aktarıyor bu cümleyi.
Gökgöl ile, 4 kişilik kadrosuyla Gana ve Pakistan’dan Vietnam’a kadar uzanan bir serüveni ama en çok da küresel ekonomik krizi ve çok yakından tanıdığı yoksulları konuşmak istiyorum.

Buffet’tan “hap” şirketi
Gökgöl, “Buffet Vakfı’nda

Yazının Devamı

Sıra geldi çokuluslu Türkmen politikasına

21 Nisan 2009

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada “üst ortak birincil kimlik“ vurgusu içinde, Mustafa Kemal Atatürk’ten alıntı yaparak kullandığı, “Türkiye halkı“ ifadesi yorumlanmaya devam ediyor.
Ben, Başbuğ’un “Etnik çatışma ortamlarında etnik grupların güvenlik kaygıları, onları göç yoluyla homojen yaşama alanlarına yönlendirmektedir. Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Irak’ta ve Lübnan’da yaşananlar bu durumun birer örneğidir. Türkiye’de ise tam tersi durum söz konusudur” sözlerine, 10-12 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da yapılan “III. Irak Türkmen Basın Konseyi“ kurultayından bakmak istiyorum.

Irak’a dönüyorlar
Iraklı Türkmenlerin yanı sıra Londra, Brüksel, Norveç, Danimarka ve Fransa’nın yanı sıra Körfez ülkelerinden de gelen 20 kadar Arap ve Batılı yazar ağırlandı.
Kurultayda Irak’ın birliğini destekleyen 15 maddelik bir “sonuç bildirgesi“ imzalandı.
Irak Türkmenleri, Arap

Yazının Devamı

Türkiye’nin çağdaş kızlarını içeri tıktılar - 2

16 Nisan 2009

Türkiye’nin çağdaş kızlarını gözaltına alan soruşturmanın ardından “yeni belge“ diye topluma sunulan raporlar, içinde bulunduğumuz “karanlığı“ belgelemekten öte geçmiyor.
Adım adım gidelim.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evinde yapılan arama ile uyandığımız gün operasyonlar sürmüş, “Baba Beni Okula Gönder“ kampanyasının sorumlusu arkadaşımız Tijen Mergen’in de aralarında olduğu, eğitim gönülleri gözaltına alınmıştı.
İkinci gün, ÇYDD hakkında hazırlanan MİT raporuna dayanılarak “ÇYDD misyoner mi?” başlıklı haberler  çıkıyor. Bu rapor medyaya ilk ne zaman yansıdı biliyor musunuz?

Misyoner iddiasına ret
Söz konusu MİT raporu; Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı ve eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un, (Ergenekon tutuklusu) kendisine “vatan haini“ isnadında bulunduğu gerekçesiyle hakkında 5 bin YTL’lik dava açtığı ADD üyesi Yılmaz

Yazının Devamı

Türkiye’nin çağdaş kızlarını içeri tıktılar!

14 Nisan 2009

“...Mustafa Kemal, Fatih Sultan Mehmet... Ruh mimarlarımız Yunus Emre’ler çıkıyor karşıma. Hayat sayfamın boş kalmış paragrafları dolmaya başlıyor birden. Her yer aydınlanıyor, masmavi bir gökyüzüne doğru, onlarla kanatlanıyorum en çok...
Ve kendime gelmeliyim diyorum... Aciz kalemime sarılıyorum. Boş durmamalıyım, oyalanmak için vaktim yok... Yeniden başlıyorum geleceğimi düşlemeye, güzel yarınlar için çalışmaya... Ülkemin dört bir yanında çiçekler yetiştirmek istiyorum. Kendimi borçlu saydığımız bu topraklarda vefakâr ve fedakâr sözcüklerini sıfat edinmek istiyorum...”
Bir hayırseverin yaptırdığı Yalova Dr. Muhtar Yıldız Kız Yurdu’nun öğrencisi Binnur Elikesik’in umutlarını okuyoruz.
Dün bu satırları gözaltına aldılar.
Milliyet’in, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile birlikte yürüttüğü “Baba Beni Okula Gönder“ (BBOG) kampanyasının açtığı, “Geleceğim“ konulu kompozisyon yarışmasına gelen yüzlerce mektuba pranga vurdular!

Töreleri

Yazının Devamı

İnşaat sektörü ilk üç yıl ‘korumacılık’ istiyor

9 Nisan 2009

Ekonomik krizin en ağır faturasının işsizlik olduğunu, belki de en iyi müteahhitler biliyor.
Düz işçilik gerektiren alanlarda yüksek istihdam sağlayan inşaat sektörünün yüzde 8’e varan oranda gerilemesi, ülkenin “yoksullaşma“ profilini yükseltiyor.
İnşaat işçisi için yurtdışı da umut olmaktan çıktı.
Müteahhitlerin Türkiye’den yurtdışına götürdükleri işçi oranı 1970-1990 yılları arasında yüzde 98’lere ulaşmışken, son yıllarda bu oran yüzde 20’lere kadar geriledi.

İstihdam yükü azalsın
Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı ülke olan Libya, yüzde 35’e varan oranda “yerli ortak“ şartı getirdiği gibi niteliksiz işgücü istihdamını olanaksız kılıyor.
Diğer ülkelerde de benzer uygulamalara dikkat çekiliyor.

Yazının Devamı

Türk müteahhitliği denince ne anlayacağız?

8 Nisan 2009

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) hafta sonunda düzenlediği “Taahhüt Sektörü Geleceğini Arıyor” başlıklı arama konferansından edindiğim izlenimleri dünkü yazımda aktarmıştım. Bugün de Türkiye’nin AB normlarında imarını gerçekleştirecek, bölgesinde lider bir “Türk müteahhitliği” markası oluşturmaya dönük yöngörüye yer vermek istiyorum. Elde ne var?
Türk müteahhitlerinin 2008 sonu itibariyle, 70 ülkede gerçekleştirdikleri proje sayısı 5 bine, uluslararası iç hacmi ise 130 milyar dolara ulaştı. Türkiye, uluslararası müteahhitlik liginde yer alan 23 firma ile Çin ve AB’den sonra üçüncü sıraya oturdu. “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi” listesinin yüzde 10’u Türk firmaları.
Önümüzdeki 10 yılda ne hedefleniyor?
Dünya liginde 40 firmayla yer almak. Yurtdışı hasılatın Türkiye’ye dönüş tutarını 3 kat artırmak. Alınan inşaat işlerinin en az yüzde 20’sinin Türk

Yazının Devamı

2020 yol haritası-1 Müteahhitler büyümeye odaklandı

7 Nisan 2009

Türkiye’nin geçen yıl yüzde 1.1 oranında büyüdüğü, inşaat sektörünün de aynı dönemde yüzde 7.6 oranında küçüldüğünü açıklayan TÜİK verilerine Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren’in kuşkuyla yaklaştığını yazmıştım.
Eren “Genelde bire iki oranında gerçekleşen, GSYH ile inşaat sektörü arasındaki makasın 7 kata çıkmasını anlamakta güçlük çekiyorum” diyordu.
TMB hafta sonunda, ev sahipliğini Zafer İnşaat’ın (ZAF Grubu) sahibi olduğu Antalya Concorde Oteli’nin yaptığı, kamu ve özel sektörden “paydaşlarla” geniş katılımlı bir arama konferansı düzenledi.
Bu çapta bir arama konferansı, yarım yüzyıllık TMB tarihinde ilk kez gerçekleşiyor.

Küçülme salona yansımadı
Sayfalarca yazabileceğim bilgiyle döndüğüm bu arama konferansından başta şu gözlemimi aktarmalıyım:
İnşaat sektöründe yüzde 8’lere varan küçülme, Antalya’ya yansımadı. Salondan krizden

Yazının Devamı