Ekonomik krizin en ağır faturasının işsizlik olduğunu, belki de en iyi müteahhitler biliyor.
Düz işçilik gerektiren alanlarda yüksek istihdam sağlayan inşaat sektörünün yüzde 8’e varan oranda gerilemesi, ülkenin “yoksullaşma“ profilini yükseltiyor.
İnşaat işçisi için yurtdışı da umut olmaktan çıktı.
Müteahhitlerin Türkiye’den yurtdışına götürdükleri işçi oranı 1970-1990 yılları arasında yüzde 98’lere ulaşmışken, son yıllarda bu oran yüzde 20’lere kadar geriledi.
İstihdam yükü azalsın
Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı ülke olan Libya, yüzde 35’e varan oranda “yerli ortak“ şartı getirdiği gibi niteliksiz işgücü istihdamını olanaksız kılıyor.
Diğer ülkelerde de benzer uygulamalara dikkat çekiliyor.
Ülkelerin imzaladığı ikili sosyal güvenlik anlaşmaları gözden geçirilmeli.
Ayrıca, Türkiye’nin işçilik maliyetleri Hindistan, Çin, Endonezya, Malezya gibi ülkelerin 4 ile 7 kat üzerinde oluşuyor.
Bu durumda da yurtdışı istihdam maliyetlerinin düşmesi isteniyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) hafta sonundaki arama konferansından ilki “3 yıllık“, diğeri ise “10 yıllık“ olmak üzere iki “ekonomik paket“ çıktı.
Kriz paketi açtılar
Müteahhitlerin hazırladıkları “kriz paketi” ihalelerde korumacılık talep ediyor.
Somut bir örnek:
DLH, Kars-Tiflis demiryolu “alt ve üstyapı” ihalesini açarken, “baraj işi bitirme kriteri“ getirdi ve geçerli olan 14 teklif içinden ihaleyi Özgün Yapı aldı.
Öte yandan, Ulaştırma Bakanlığı’nın bir başka kurumu TCDD, Sivas-Ankara demiryolu “altyapı“ ihalesi açtı. Burada “baraj işi bitirme” kriteri yeterli sayılmadı. Gelen 7 tekliften 5’i yabancıydı; ihaleyi China Railway aldı.
TMB Başkanı Erdal Eren, “Şartnameler yerli firmaların ihalelere girmesine olanak verecek biçimde hazırlanmamalı“ uyarısını yapıyor.
46 milyar KDV Maliye’de
Kamu İhale Yasası’nda, 22 milyon TL’nin altında ihalelerde, yerli şirkete yüzde 15 fiyat avantajına itiraz eden AB’nin ikna edilmesi isteniyor.
AB ülkelerinde yeterlilik kriteri olarak “5 yılda tamamlanmış benzer iş şartı“ bulunuyor. Türkiye’de bu süre 15 yıl.
Türkiye’de kamu ödeneklerinin sınırlı olmasından dolayı, 5 yıl kriteri benimsenirse, Bitlis’te okul ihalesine bile girecek müteahhit bulmak güçleşecek.
Enerji, konut ve turizm yatırımcısının KDV alacağının yıllık olarak ödenmesi de sektörün bir başka beklentisi.
Maliye Bakanlığı yetkilisinden de önemli bir bilgi edindik.
30 milyar TL’si özel sektörün, 10-11 milyar TL’si belediyelerin olmak üzere, Maliye Bakanlığı’nda toplam 46 milyar TL tutarında KDV birikti.
Konferansın “en”leri
Yazı dizimizi enleri sıralayarak bitireyim:
En tartışmacı: Libya’ya ilk giden Yaşar Özkan.
Adıyla anılan şirketin sahibi olan Özkan, “Devlet bize yardım etmiyor“ diyor da, başka bir şey demiyor.
En alacaklı: Güriş’in patronu İdris Yamantürk.
Yamantürk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i gerçekleşmeyen metro yatırımından dolayı icraya verdi.
En korkulan: TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar.
50 konut müteahhidinin teminat mektubunu yaktı. GS’nin Seyrantepe projesini yürüten Eren Talu’nun da 16 milyon TL teminatı her an yanabilir.
En sportmen: Limak’ın patronu Nihat Özdemir.
FB Başkan Vekili de olan Özdemir kara kara bu yıl 30 bin kombine bileti nasıl satacağını düşünüyor.
En çevreci: Kantur-Akdaş İnşaat’ın ortağı Ali Kantur.
Katı atık projeleri yürütüyor, güneş enerjisinde ithal çözümlere karşı çıkıyor.