11 Mart 2021 tarihinde Londra merkezli Christie’s Müzayede Evi’nde gerçekleştirilen bir satışta daha önce eserleri 100 dolar civarında fiyatlarla satılan Beeple isimli sanatçının “İlk 5000 Gün” isimli eserinin NFT’si 69 milyon dolara satıldı. Bu satıştan sonra NFT’ler sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı.
Öncelikle şunu belirtmekte gerekir. NFT bahsinde sanat eserleri söz konusu olduğunda ortada sanatsal bir yeniliğin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Satılan şey bir dijital sanat eseri, ki bu yeni bir husus değil. NFT’ler bu satış biçiminin yöntemini değiştirdi. Sanat piyasasına uzak, sanat dünyasından kopuk, sanatın gelişiminden bîhaber özellikle kripto paralarla kısa sürede beklenmedik bir şekilde zengin olan kişiler piyasada çoklukla dolaşan bu NFT’lere Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz “altına hücum” benzeri bir sahneyle ilgi gösteriyorlar. Beeple’ın “İlk 5000 Gün” isimli eserinin yapıldığı müzayedeye pey veren 33 kişiden sadece üç tanesi daha önce Christie’s Müzayede Evi’nde işlem yapmıştı.
Sıklıkla sorulan sorulardan biri de NFT’lerin “balon” olup olmadığı? Bu soru Beeple’ın kendisine de soruluyor ve sanatçı şu cevabı veriyor: “Kesinlikle bir balon.” 69 milyon dolar değerinde ethereum alan sanatçı bu parayı hemen dolara çevirip bu şekilde muhafaza ettiğini de belirtiyor verdiği bir röportajda.
Teknolojik gelişmeler ve yenilikler sıklıkla balon olarak nitelendirilebiliyor. Örneğin 2000 yılında “dot com” balonu olarak nitelendirilen ABD borsasında yaşanan bir hususu hatırlatmak isterim. Zirveye ulaşan “dot com” şirketleri sonraki iki yıl %78 düşüyor ve sonraki 20 yılda %1090 yükseliyor. Bu da bize bu tarz yeniliklerde, yatırım olarak birçok farklı değişkenin olduğunu gösteriyor.
Son bir yıl içinde NFT pazarının büyüklüğünün yaklaşık 45 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Sanat dünyasındaki fiziksel eserlerin yıllık satışının kat be kat fazlası bir durum.
Doğal olarak sanatçılar, galeriler bu pastadan pay almaya çalışacaklar. Müzeler, sanat kurumları ihtiyaçları olan fonları bulmak için NFT’leri kullanacaklar. Tüm bunlar da NFT’lerin yükselişine katkı sağlayacak. Ama hangi NFT’lerin değer kazanıp hangilerinin zaman içinde unutulacağını zaman gösterecek. Sanat dünyasında geçerli olan bir kuralın burada da kendini tekrar edeceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok: Çok bilinen eserin, sanatçının değeri yüksek olur.
NFT’ler hakkındaki bir diğer önemli husus ise kullandığı aşırı enerji. Bu durum sadece NFT’ler için değil bütün kripto paralar için de geçerli. Eğer bu işlem hacmiyle devam ederse sadece bitcoin’in önümüzdeki 15 yıl içinde küresel ısınmaya iki derece etki edeceği belirtiliyor. Sanat dünyasının çevreye olan hassasiyeti göz önüne alındığında NFT’lerin ve diğer kripto para birimlerinin varlıklarını devam ettirmek istiyorlarsa kullandıkları teknolojiyi yenileyerek daha az enerji tüketmeleri gerekiyor. Aksi hâlde dünyaya bu kadar zarar veren bir teknolojinin hayırla yad edilemeyeceğini belirtmem gerek.