Bir anonim şirketin hissedarı vefat ederse, belli şartlar altında, diğer hissedarlar mirasçıları şirkete sokmamak için hisselerini satın alabilir. Şirket limitet ise durum daha da ilginç. Gelin, bir bakalım
İhsan Amca kendini özletti. Ne zaman, “İhsan Amca epeydir gözükmüyor, acaba iyi mi?” diye düşünsem, İhsan Amca çıkagelir. Eh, ne de olsa, kalp kalbe karşı...
İhsan Amca’nın bacanağı, iki ortağıyla, ticaretle uğraşıyordu. Biri nakliye işi yapan, diğeri metal sanayiinde faaliyet gösteren iki şirketi vardı.
Vefat etmiş... Geride mirasçı olarak, eşini, iki kızını ve bir oğlunu bırakmış.
Zamanında mirasçıların hiçbiri, İhsan Amca’nın bacanağının şirketiyle ilgilenmemiş. İki kızı evli. Birisi avukatlık yapıyor, diğeri eşinin şirketinde çalışıyormuş. Oğlu da Mersin’de göz doktoruymuş.
İhsan Amca’nın bacanağının eşi, yani baldızı ise ara sıra şirkete gidermiş ama hiç şirket işlerine karışmamış.
Yazı gelince panik başladı
Bacanak vefat edince, doğal olarak ve hukuken şirketlerdeki hisseler, mirasçılara kaldı. Her iki şirketin de yüzde 80 hissesi
Evlilik ne kadar olağan ve neslimizin sağlıklı bir şekilde devamı için gerekli bir kurum ise, boşanma da aynıdır.
Anlaşacaklarını, ömür boyu mutlu bir evlilik sürdüreceklerini düşünen çiftler, bazen öyle olmadığını anlar. Birinin veya ötekisinin hatası ya da her ikisinin de istememesi üzerine boşanırlar, kendi yollarına giderler. Ortak çocuklar varsa, çocuklar için zaman zaman ilişkiye geçip, ortak karar alırlar.
Normali budur, boşanmayla herkesin kendi yoluna gitmesi, anlaşabileceği başka birisini bulabilirse, onunla yeni bir yuva kurması...
Bu 12 Mayıs 1988 tarihine kadar bizde de böyleydi.
Bir yıl içinde iş değiştirenler, vergi dairesinden mektup alabilir. Çünkü yeni işveren, bu kişi için en alt dilimden vergi ödemeye başlayınca vergi dairesi vergi kaybını tespit ederYıllar oldu, kimseden mektup gelmiyor. Ben de kimseye mektup yazmıyorum. Gençliğimi hatırlarım da, “Önce selam eder, ellerinden öperim. Nasılsın? İyi misin? Beni sorarsan ben de çok iyiyim. Geçenlerde rüyamda rahmetli halamı gördüm…” benzeri ifadelerle ne kadar çok mektup yazdık, mektup aldık. Zarfların zamklı kısımlarını, pulları yalayıp yapıştırdık. Postacı yolu gözledik.
Şimdi elektronik posta yolu gözlüyoruz. Bilgisayarı açar açmaz, cep telefonunu alır almaz, e-mail kontrolü yapıyoruz. Ama elektronik postalara, eski mektuplara başlanan ifadelerle başlanmıyor.
İhsan Amca da, “Torumum Berkay’a bir mektup gelmiş” deyince çok heyecanlandım. Ama arkasından hemen “vergi dairesi göndermiş” dediğinde heyecanım bitti. Vergi dairesi, eski mektuplardaki gibi bir girizgahla mektup göndermemiştir elbette.
İhsan Amca, vergi
Banka hesabına elektronik haciz uygulanmaz, haciz hesaptaki paraya yapılır. Kişinin borcu ne kadar ise, buna haciz masrafları da eklenerek bulunacak tutar kadar bir meblağa haciz uygulanır, bloke konur. Hesabın tamamına bloke konulması yürürlükteki kanuna uygun olmaz
İhsan Amca aradı, derdi büyük: “Hocam, 3 milyondan fazla kişinin banka hesaplarına elektronik haciz uygulanmış ya. İşte benim bankadaki hesabıma da haciz gelmiş, hesaba bloke konulmuş. Kredi kartı borcumu son ödeme gününde ödeyemedim. Banka beni kara listeye aldıracakmış. Ne yapayım?”
Mesele, İhsan Amca’nın yıllar önce usulüz park edilen trafik cezası borcunun yıllar içinde faizi ile birlikte katlanarak ulaştığı rakamın tahsili için Maliye’nin uyguladığı elektronik haciz uygulaması. 93 TL’lik borç, 480 TL olmuş.
Kamu alacağı
Banka hesaplarına elektronik haciz işlemi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 79’uncu maddesinde düzenlenmiş. E-haciz mevzuatta 2006’dan beri var. Ama bu kadar yoğun, ilk defa şimdi uygulanıyor.
Devletin bir kamu alacağı söz konusu ise, o kamu
Türkiye’nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı başarıya ulaşacak. Bazı ülkelerin itirazları ise hukukta ‘çelişkili davranma’ yasağına giriyor... Ordumuz Suriye’de Barış Pınarı Harekâtı’na başladı. En kısa sürede başarıya ulaşacağından ve başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, yerinden yurdundan olmuş milyonlarca kişiye umut olacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Coğrafi hedef belli. Suriye sınırımıza paralel, 30-32 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru.
Ekonomik ve sosyolojik hedefler de belli. Suriye’deki iç savaş nedeniyle doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan Suriyelilere, tekrar ülkelerinde güven içinde yaşayacakları bir alan yaratmak. Peki, Barış Pınarı Harekâtı olmasaydı bu mümkün olacak mıydı?
İyi niyetli değiller
Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde süresiz nafakayla ilgili bir çözüme yer verilmemesi bu konuda beklentisi olanlarda hayal kırıklığı yarattı. Ek bir madde ile bu konuda düzenleme teklif edilmesi için geç değil...
Süresiz nafaka konusunu artık bilmeyen kalmadı. Özellikle son bir yılda yoğun bir şekilde gündemi meşgul etti. Bilimsel sempozyumlar, çalıştaylar yapıldı. İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 30 Eylül 2018 tarihinde yapılan “Süresiz Nafakaya Adil Çözüm Sempozyumu”ndaki görüşler bir rapor halinde hem Adalet Bakanlığı’na hem de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunuldu.
Bu sempozyumdan 10 gün sonra da her iki bakanlık Ankara’da “Nafaka Sistemi” başlıklı bir çalıştay düzenledi. Başlığı, “Nafaka Sistemi” olsa da, aslında sadece süresiz nafaka tartışıldı. Çalıştay’a hem Adalet bakanı Abdülhamit Gül, hem de Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bizzat katılarak, ortada çözülmesi gereken hukuki ve
İngiliz Thomas Cook 600 bin müşterisi tatildeyken iflas etti. Tatilciler ülkelerine taşınıyor ama Türkiye’de Thomas Cook’tan alacaklı birçok otel var... Bu iflas neden gerçekleşti? Tatilciler bu gibi bir durumla karşılaşırsa neler yapabilir? Thomas Cook’tan alacaklı oteller nasıl hareket etmeli? İnceleyelim...
Konu güncel... Dünyanın en eski ve en büyük ikinci paket tur düzenleyici şirketi olan İngiltere merkezli Thomas Cook iflasını istedi.
Thomas Cook turizm şirketinin iflasının sonuçları çok büyük. Geçen sene 11 milyon müşteriye seyahat hizmeti satmış.
İflasını açıkladığı anda 600 bin müşterisi tatildeydi. Turizm şirketlerinin iflaslarının en yüksek sezon olan, fiyatların tavan yaptığı ağustos aylarının sonu, eylül aylarına denk gelmesi tesadüf değildir. Son bir kere yüksek sezonda müşterilerinden sıcak parayı toplamak isterler, hemen sonra da iflas başvurusunda bulunurlar.
Ev satın alırken emlak komisyoncusuyla bir sözleşme imzalayanlar komisyoncu ücretini mutlaka ödemek zorunda. Emlakçıyı devre dışı bırakarak komisyon ödemekten kaçınmak mümkün değil. Mahkemelerin kararı da bu yönde...
Ev alacak, satacak veya kiralayacak iseniz, ilk yapacağınız iş bir emlakçıya başvurmaktır. Eskiden kiralık veya satılık ev arayanlar, aradıkları semti cadde cadde, sokak sokak gezer, evlerin camlarına bakarlar, “kiralık” veya “satılık” yazısı var mı diye bakarlardı.
Artık modern toplumda mesleklerin etkisi, uzmanlık geliştikçe gelişti. Şimdi ev sahiplerinin kendi evlerini satma veya kiralama için ayıracakları ne zamanları var ne de enerjileri. Kaldı ki artık, sokak sokak gezerek kiralık ev arayanlar da yok. Evlerin camında “kiralık” yazılı asılı olsa da, irtibat adresi olarak bir emlak komisyoncusunun adı ve iletişim bilgileri yazılı.
Emlak komisyonculuğu artık uzmanlık isteyen bir meslek. Aslında emlak komisyoncuları hukuken “komisyoncu” olarak çalışmıyor. Yani müşterileri ile aralarında bir komisyonculuk sözleşmesi yapılmıyor. Bir