Cumhurbaşkanı Erdoğan İkinci Yargı Paketi’nin süresiz nafaka tartışmalarına son vereceğini söylemişti. Süresiz nafaka bu haliyle sürdürülemez. Ancak her şey sürede düğümleniyor...
İhsan Amca aradı. ‘Hocam ne oldu süresiz nafaka ile ilgili çözüm?
Sürekli yazıp duruyorsun ama, henüz yasal düzenleme ufukta görünmüyor’ dedi. Ardından da, ‘5 Ekim 2019’daki köşe yazısında, tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak, süresiz nafakaya adil bir çözüme Birinci Yargı Reformu’nda yer vermek için çok geç olmadığını’ belirttiğimi söyledi.
İhsan Amca’nın maşallahı var, her şeyi çok dikkatle takip ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrıma aynı gün yanıt verdiğini, AK Parti’nin Kızılcahamam’daki istişare toplantısının açılış konuşmasında, İkinci Yargı Paketi’nin süresiz nafaka ve icralık çocuk tartışmalarına son vereceğini söylediğini hatırlattı.
Doğru İhsan Amca, diğer siyasi partilerden ses çıkmadı, süresiz nafaka
İhsan Amca, değerli konut vergisini sordu, ben de anlattım: Kim, ne zaman, neye göre öder... Tabii bu vergiyle ilgili bazı gri noktalar da var, onlara da dikkat çektim
İhsan Amca, yine beni aradı ve, “Hocam, ben mükellefi değilim ama, merak ettim, nedir bu değerli konut vergisi (DKV), bir anlatır mısın?” diye rica etti. Tabii, anlatırım İhsan Amca.
Aslında DKV, 7193 sayılı yasa ile 21/11/2019 tarihinde TBMM’de kabul edilmişti. Fakat bu yasa, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, kamuoyunda termik santrallere filtre takılmasını 2.5 yıl daha erteleyen hükümlerinin bir daha görüşülmesi üzerine TBMM’ye iade edilince, DKV bu sefer 5/12/2019 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve 7/12/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu sebeple DKV’nin getirilmesi gerekçesini, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iade edilen 7193 sayılı yasa teklifinde bulacağız.
Neden DKV’ye ihtiyaç duyulmuş? Kamu harcamalarının, büyümenin ve kalkınmanın finansmanının kaynağı vergilerdir. Herkesin mali gücüne göre vergilendirilmesi ise Anayasa ile kural
Başta ev alım satımı ve kira sözleşmeleri olmak üzere pek çok alanda yabancı para cinsinden sözleşme yapmak yasak. Ancak bazı istisnalar da var. Eğer dövizle sözleşmeniz varsa kur artışına karşı korunmak için bazı yasal imkanlar var.13 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bazı sözleşmelerin döviz üzerinden yapılması yasaklanmış, Türkiye’de yerleşik kişiler dövizdeki hareketliliğe karşı koruma altına alınmıştı.
Her ne kadar bir çok sözleşmenin döviz üzerinden yapılması yasak olsa da, istisnaları da az değil. Döviz cinsi borcumuz varsa, kendimizi döviz kurlarındaki kur artışlarına karşı nasıl koruyalım?
En yaygın koruma...
Dövizdeki hareketliliğe karşı en yaygın koruma yolu ‘kur bağlama’dır.
Bir limitet şirket ortağı iseniz, şirketin kamu borcu olup olmadığını mutlaka soruşturun. İhsan Amca’nın komşusunun banka hesabına 720 bin TL ihtiyati e-haciz gelmiş. Bakın neden...
İhsan Amca aradı ve bir komşusunun meselesini anlattı. Komşusunun eniştesi bundan 10 yıl kadar önce bir limitet şirket kurup tekstil işine girmek istemiş. Eniştesi demiş ki, “Seni de şirkete yüzde 20 ortak edeyim, sermaye koymana bile gerek yok.”
İhsan Amca’nın komşusu da, “Bana ne zararı olacak, hem hiç sermaye koymayacağım, hem de kâğıt üstünde de olsa bir limitet şirketin yüzde 20 ortağı olacağım” diye düşünüp sevinmiş.
Şirket kurulduktan sonra ara sıra eniştesine soruyormuş, “İşler nasıl, şirket kâr ediyor mu” diye. Eniştesi de “İşler çok iyi, hem ihracaat yapıyoruz, hem ithalat yapıyoruz, biraz bekle sana da kâr payı vereceğim” dermiş. Eniştesi arabaların modelini yeniledikçe de umutla dağıtılacak kâr payını beklemiş. Yıllar yılları kovalamış, ne kâr dağıtılmış, ne de bir şey.
Sıfıra sıfır...
Geçen sene eniştesi, “Şirkete müşteri
ISTAC ‘arabuluculuk-tahkim’ usulünü kurumsallaştırdı. Taraflar önce arabulucuda, olmazsa tahkimde çözüm arayacaklar, uyuşmazlık en fazla 5 ayda çözülecek
Mahkemeye gidecek uyuşmazlıkları, dava yerine başka alternatif yollarla çözme eğilimi güçleniyor. Arabuluculuk uyuşmazlıkların çözümünde, davalardan sonra en çok tercih edilen ikinci uyuşmazlık çözüm yolu oldu. Sonuçta her zaman mahkemeye gitme olanağı olduğundan, işçi işveren ve ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu olması vardığımız sonucu değiştirmiyor.
İş dünyasından olanlar bilir. Uyuşmazlık çözüm yollarından birisi de tahkimdir.
Tahkim ile arabuluculuk arasındaki en önemli fark, arabuluculukta yargılama yapılmaz, kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar verilmez. Taraflar arabulucunun da katılımıyla aralarındaki uyuşmazlığa ortak bir çözümü birlikte getirirler.
Tahkimde ise yargılama yapılır ve hakem kimin haklı, kimin haksız olduğuna kara verir.
ISTAC da denilen İstanbul Tahkim Merkezi ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel
Yıllardır posta yoluyla yapılan tebligatlardan sonra gelişen teknolojiyle hayatımıza giren e-tebligat konusunda çok dikkatli olunmalıÇoğu okuyucumuz illa ki bir mahkemeden, bir Devlet Dairesi’nden, ama özellikle vergi dairelerinden bir tebligat almışlardır.
Tebligat kural olarak, tebligat memurları aracılığıyla fiziken yapılır. Evdeyse bizzat muhataba, muhatap evde değilse, evde olan tebligata elverişli bir yakına, iş yerindeki çalışana da elden tebligat yapılır. Evde kimse yoksa, koşullara göre, kapıya ihbar bırakılır ve tebligat muhtara bırakılır.
Ama şimdi bir de elektronik tebligat var.
Elektronik tebligat, adından da anlaşılacağı gibi, elektronik posta adresine, günlük dildeki adıyla, “e-mail” adresine yapılır.
Telaşa mahal yok, eğer PTT’ye başvurup elektronik tebligat yapılmaya elverişli bir e-mail adresi kaydettirmemişseniz, size elektronik tebligat yapılamaz.
Arabuluculuk sistemi, 7 yıldır hukuk sisteminde yasal olarak uygulanıyor. Arabulucular tarafları bir araya getirip sorunları çözmeleri için yardımcı oluyor. Yapılan işin karşılığında sabit bir ücret alırlar
Arabuluculuk, hukuk sistemimize gireli 7 sene oldu. Yarın, 24 Kasım 2019 günü 16 ilde gerçekleştirilecek sınava 28.903 aday girecek. İlk 5 bin kişi sınavı kazanıp, arabuluculuk siciline kayıt hakkını kazanacak. 5 bininci sırada aynı puanı alan birden fazla kişi varsa, hepsi kazanmış sayılacak.
Kültürümüzde arabuluculuk sistemi çok eski. Mahallenin, köylerin önde gelenlerinin yaptıkları da arabuluculuktan başka bir şey değil. İki taraf arasında sorun çıktığında mahallenin Mustafa Amca’sı tarafları bir araya getirir, anlaşmalarına aracı olurdu. Anlaşmalarına, barışmalarına arabuluculuk ederdi. Modern anlamda arabuluculuğun tarihi 1960’larda ABD’de başladı.
Görevleri nedir?
Yeşil pasaport bakımından bereketli bir ay geçirdik.
Önce, en az 15 yıl kıdemi bulunan avukatlara yeşil pasaport verilmesine ilişkin Pasaport Kanunu’nun 14’üncü maddesine eklenen düzenleme, Birinci Yargı Reformu Paketi ile Meclis’ten geçti. 25 Ekim 2019 günlü Resmi Gazete’de yayımlandı. Şimdi uygulama Yönetmeliği bekleniyor.
Üçüncü derece ve üstü memurlara talepleri üzerine yeşil pasaport “verilir”. Yeşil pasaport sahibi olma onlar için bir haktır. Ama avukatlar için böyle değil. Yasal düzenleme, “Hususi damgalı pasaport verilebilir” diyor, “verilir” demiyor. Yani 15 yıl kıdemli her avukata yeşil pasaport isteme bir “hak”, bir “talep” olarak düzenlenmemiş. İdarenin takdirine bırakılmış.
Aldığımız duyumlara göre, disiplin cezası almış avukatlara yeşil pasaport verilmeyecekmiş. Yönetmeliğe, idarenin takdir yetkisine bağlı olarak böyle bir hüküm konulması tartışılıyormuş.
Bir başka husus da, TCK’daki devletin güvenliğine karşı suçlardan, anayasal