Merhabalar...
Bugün sizlerle dalışı hava dışında oksijenden daha zengin ama nitrojenden daha azaltılmış olan dalış şekli hakkında bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım. Buna Nitrox deniyor.
Peki nedir bu Nitrox ?
Nitrox, Enrıched Aır açılımından gelen zenginleştirilmiş hava ile dalış türüdür. Yukarıda da bahsettiğim üzere oksijeni daha yüksektir ve bu oranda Nitrojeni düşürülmüştür.
Peki neden Nitrox dalışı var, neden bu şekilde de dalınır ?
Yukarıdaki oranlara baktığımız zaman en soldaki, mevcut hava ile yapılan dalışlarda kullandığımız, kompresörün havadaki nemi arındırarak tüpe basmasından oluşan hava türüdür. Yani soluduğumuz hava %21 oksijen %79 Nitrojen (Azot). Aslında bunlar küsuratlı olduğu için havada sadece bu iki gaz yoktur. Başka gazlar da vardır. Ama bizi ilgilendiren gaz oksijen ve nitrojendir. Diğerine baktığımızda %32 lik bir oksijen artışı olduğunu ve dolayısı ile de nitrojenin %79 dan %68 e düştüğünü görmekteyiz.
Peki ne olacak ki ister %21 olsun ister %36 yada daha fazla.
Nitroxla dalış normal havaya göre her zaman dalıcıyı daha zinde tutacaktır. Dip zamanınızı uzatacaktır. Sportif limitler içinde Nitrox dalışları ve ardışık dalışlar yapı
Merhabalar !!!
Bugün yine denizlerden ilginç ve bir o kadar da zehirli bir tür ile ilgili bilgi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bu balığın adı Taş Balığı, namı diğer Stone Fish.
Hemen bakıldığında bizdeki İskorpiti andırsa da , aslında farklı bir balık. Dibe bağımlı ve çok hızlı hareket edemediğinden evrim onda bu güçlü zehirin oluşmasına sebep olmuştur. Dünyada bilinen en zehirli ilk 5 türden biri olan Taş Balığının, üst tarafında 13 sivri iğnesi bulunmaktadır.
Her iğnenin iç tarafında iki zehir kesesi bulunmaktadır. Yani toplamda 26 zehir kesesi bulunmaktadır. Hareketsiz 48 saat durabilir. İnanılmaz bir sabrı vardır. Özellikle tropik sularda, Pasifik, Atlas ve Kızıldenizde kayalık ve kumluğun kesiştiği yerlerde, bazen de kaya oyuklarında hareketsiz avını bekler.
Mükemmel bir kamuflaj ustasıdır. Özellikle Kızıldenize giden dalgıçlar bu canlıya sık rastlarlar. Yanlız burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Kızıldeniz gibi bir çok türü barındıran ve suları zengin denizlerde dalış yaparken bu canlıyı görebilmeniz bazen çok zor olabilir. Öyle dikkatli bakmanız gerekir ki, bazen de göremeyebilirsiniz. Bu yüzden yüzerliliğinize hakim
Merhabalar !!!
Bugün sizlerle denizlerimizde de yaşayan, zehirli bir canlı türü ile ilgili bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım. Bu canlının adı Trakonya.
Trakonya Trachinus Draco familyasından olup yüksek dozda Drakotoksin zehir barındıran bir canlıdır. Bu zehir histamin, katekolamin, noradrenalin ve hemolitik aktiviteye sahip karışımlar barındırmaktadır.
Bu balığın gövdesi yeşilimsi sarı, koyu yeşil ve kahverengi , mavi – kahverengi eğik sırt çizgileri ile donanmıştır. Maalesef ülkemizde yanlış avlanma bunun başında Trol avcılığı bu balığın neslini tüketmeye yaklaşmıştır.
Ege, Akdeniz ve Marmara Denizinde yaşayan bu canlı kışın yaklaşık 150 metre derinliğe, yazları ise 5 metreye kadar olan sığ sulara gelmektedirler. Genelde çamurlu, kumluk zemine kendini gömerek gözlerini dışarda bırakır.
Kafasının üstünde bulunan bu siyah dikenler çok zehirlidir. Normalde insana karşı bir tehditi yoktur, ama kışkırtıldığında kumdan çıkıp saldırı yapabilir. Saldırı anında kafasındaki bu dikenle vurmaya çalışır ve deriye temas olduğu zaman da sorun büyük olur.
Trakonya çarpması çok ciddi bir ağrı ile başlar ve sokulan bölgede ciddi bir şişme başlar. Siz bile
Herkese merhabalar,
Bugün sizlere ilginç bir canlı olan kara solucanlarından farklı, ama adeta bir ölüm makinası olan Denizlerde yaşayan bir solucan türü hakkındaki bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Bu canlının adı Bobit Solucanı, bu canlı deniz tabanına bağlı yaşayan ve hemen her yerde olabilen bir canlıdır. Ağirlıkla Endonezya ve Pasifik sularında yaşamını sürdürmektedir. Hayatının bir çoğunu deniz tabanın altında gömülü bir şekilde geçirir.
Genellikle 10 ile 40 m bazende daha derin su tabanlarına kendilerini gömerler. Poliketik bir canlı olmasına karşın, (yani vücudunda çoksayıda kılsı yapı bulunmaktadır) . Vücudunu saranbu kılsı yapılar son derece zehirlidir. Araştırmalar, İnsanların bu kılsı yapılarla temas haline geçtiği zamanlarda , ileri seviyede alerjik oluşumları, kan dolaşımının yavaşlaması ve kalp krizlerine kadar gidebilecek durumlar gözlemlemişlerdir.
Bu canlının gözleri ve beyni yoktur. Tepe kısmında beş tane duyarga bulunur ve bunları kum yüzeyinin üstünde tutarak avının yaymış olduğu titreşimlerle saptamaya çalışır. İlginçtir ki bu canlılarla dipte karşılaşırsanız, onlar çok küçük düşünmeyin. Boylar 1 metreden 3 m ye kadar büyümektedir.
Herkese merhabalar…
Gerek kara canlıları olsun, gerekse deniz canlıları her daim ilgimi çekmektedir. Ama bazı türler vardır ki gerçekten gerek donanımsal olsun ve kendi geliştirmiş oldukları yaşam ve korunma tarzlarıyla hep ilgimi çekmiş ve yaşamımda çok şeyi sorgulamama sebep olmuşlarıdır.
Bugün, beni gerek tasarımı yada yaşam tarzı olsun ilgimi çeken bir tür hakkında bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım. Bu sevimli canlının adı Ornitorenk.
Bu ilginç canlı ördeğin gagasını, perdeli ayakları ve zehir salgılayabilmesiyle evrimin onu nasıl şekillendirdiğini bana göstermektedir.
Memeli bir canlı olmasına karşın ilginç olan yumurtlayabiliyor olmasıdır. Doğu Avustralya menşeyli bir canlıdır. Hem karada hemde suda yaşayabilmektedir. Bu canlı 1700 lerin başında, ilk keşfedildiğinde birden fazla canlının sanki birbiri ile dikilmesiyle ortaya çıktığı düşünülmekteydi. Çünkü şekline baltığımız zaman Ördek gagası, perdeli ayakları ama karada bu perdeleri kullanmayan, kunduzun kuyruğunun birleşmesinden evrilmiş bir canlı olduğunu bize göstermektedir. Yurmurtlamasına rağmen bir kaç zehirli memeliden biridir. Zehri ayak kısmında bulunmaktadır ve bu zehir insanlarla temas
Herkese merhabalar...
Bugün sizlerle dalış teknelerindeki düzen ve dalış sonrası dalış öncesi malzeme saklanması hakkında bazı bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle scuba dalışlarında düzen ve plan çok önemlidir. İster dalıcı adayı olun ister uzman dalıcı olsun, hernereye gidiyor iseniz size verilecek hizmetin hem güvenlik açısından hemde düzeni açısından o dalış merkezinin kalitesini gösterecektir.
Örneğin bir dalış teknesine gittiniz oturma düzenindetutunda malzemelerinizi koyacak hazırlanmanız için size yer yada basit kasalar tahsis edilmesi gerekir.
Yurtdışında bir çok dalış teknesinde bu tür kasalar bulunmaktadır. Kalacağınız süre boyuncada, teknede sizin isminize yada numaralandırılarak size tahsis edilir. Bütün malzemenizi düzgünce bu tarz kasalara koyar tüplerin alt bölümlerindeki boşluklara saklarsınız.
Kasası olmayan teknelerde ise genelde malzemeler belli yerlere asılır, yada düzen sıkıntısı var ise herkes malzemesini oraya buraya atar durur. Ertesi dalışta yada günlerde ise malzemelerinizin kaybolması olasılığı yüksek olacaktır.
Başta da dediğim gibi düzen ister karada, ister teknede olsun dalışın kolay ve sorunsuz ilerleyebilmesi için
Merhabalar!!!
Herkesin umuyorum Z haftası, ya da çevredeki Z kuşaklarıyla ilişkileri iyidir diye düşünerek, bugün bu yeni ve hızlı bir akım olarak konuşulan Z kuşağı hakkında duygu ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle bu Z kuşağı da neyin nesi acaba ?
Z kuşağı, Milenyum kuşağı olarak bilinse de teknoloji içinde büyüyüp te ne olduğunu araştıran bir kesim varken bir diğer kesim ise teknoloji adına tüketerek kullanmaktadır. Teknolojiyi elinde barındıran ve sadece tüketim için kullanan kesimde ülkemizde bir hayli fazla. Bundan 25 sene evvel geriye gittiğinizde sokaklarda koşabilen, koşmayı bilen küçük taşları üstü üste koyup yada montlarını kale direği yapıp sokakta top oynayan çocuklar görürken, misket oynayan , üç taş beş taş oynayan yada çitlenbik ağaçlarından çitlenbik toplayıp tüftüfle kızların bacaklarına nişan alan haşere bir gençliğin yerine, şimdilerde ise 9 – 10 yaşlarında çocukların bilgisayarcılara gelip abi GTA varmı yada Call of Duty varmı şeklinde oyun sorduklarını aldıklarını görmekteyim. O yaştaki çocuğun her türlü gayrimeşru işleri oyunu oynayarak öğrenmesi oyunlarla siddete eğilmesi büyük Z kuşağı yada insanlığın başarısı ise , bence bu
Herkese tekrar merhabalar…
Bugün sizlere denizlerin zehir ustalarından ve inanılmaz bir evrim sürecinden geçerek, avını ilginç bir yöntemle avlayan, Koni Salyangozu diğer adıyla mermer yüzeyli salyangoz hakkında bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Dış görünüşü insanı cezbeden, tropik ülkeler ve onların sularında bulunan gerek deniz dibinde yada, denize girilen kumsal bölgelerde de bulunan bir canlıdır. Bildiğimiz salyangozlardan çok farklı olan ve inanılmaz güçlü bir zehir bileşeni barındıran bir canlıdır. Gerek dalgıçlar olsun gereksede o ülkere gittiğinizde dikkat edilmesi gereken bir canlı türüdür.
Koni Salyangozu omurgasızlar gurubunun yumuşakçalar gurubundan olup karından ayaklılar sınıfına girmektedir. Bilinen 500 tür içinde en zehirli olanı Koni Salyangozudur.
Yaşam alanları tropik yerler olmakla beraber, Avustralya, Endonezya Asya ve sıcak sularda sıklıkla görülebilmektedir. Koni Salyangozu adeta bir biyokimya uzmanıdır. İlginç olan noktalardan biri ise, çok yavaş hareket etmesine karşın çok daha hızlı hareket eden balıkları avlayabilme yetenekleri vardır. Bu yüzden avlanma metodlarıda Biyologların ilgisini çekmektedir. Vücüdunda bulundurduğu zıpkın