Herkese merhabalar,
Bugün sizlere ilginç bir canlı olan kara solucanlarından farklı, ama adeta bir ölüm makinası olan Denizlerde yaşayan bir solucan türü hakkındaki bilgi ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Bu canlının adı Bobit Solucanı, bu canlı deniz tabanına bağlı yaşayan ve hemen her yerde olabilen bir canlıdır. Ağirlıkla Endonezya ve Pasifik sularında yaşamını sürdürmektedir. Hayatının bir çoğunu deniz tabanın altında gömülü bir şekilde geçirir.
Genellikle 10 ile 40 m bazende daha derin su tabanlarına kendilerini gömerler. Poliketik bir canlı olmasına karşın, (yani vücudunda çoksayıda kılsı yapı bulunmaktadır) . Vücudunu saranbu kılsı yapılar son derece zehirlidir. Araştırmalar, İnsanların bu kılsı yapılarla temas haline geçtiği zamanlarda , ileri seviyede alerjik oluşumları, kan dolaşımının yavaşlaması ve kalp krizlerine kadar gidebilecek durumlar gözlemlemişlerdir.
Bu canlının gözleri ve beyni yoktur. Tepe kısmında beş tane duyarga bulunur ve bunları kum yüzeyinin üstünde tutarak avının yaymış olduğu titreşimlerle saptamaya çalışır. İlginçtir ki bu canlılarla dipte karşılaşırsanız, onlar çok küçük düşünmeyin. Boylar 1 metreden 3 m ye kadar büyümektedir. Vücudunungeri kalan kısmı kumluk, çamurluk zeminin altındadır. Bu yüzdensadece baş tarafı ve duyargaları kumluk zeminin üstünde radar gibi avını tarar.
Baş kısmında makas gibi iki kıskaç bulunur. Bu kıskaç kafası zeminin üstünde iken açık bir şekilde durur. Adeta bir kapan gibidir. Avı bu duyargalar tarafından saptandığı zaman ona inanılmaz bir süratla atılıp bu geniş makasla kavrar.
Makas tarafından yakalanan balığın, bu noktadan kaçması imkansızdır ve onu hızlıca kumun altına alır.
Ağzı yuvarlak ve içi geriye doğru sivri küçük dişlerle doludur. Avını makaslarıyla kaptığı zaman balığın boyutuna göre tek seferde genelde ağzına götürür. Balık zaten toprağın altına çekildiğinden hızlı bir şekilde ölümü gerçekleşir.
Genelde bu canlıyı dışarda kumun üstünde görmek çok olası değildir. Gece dalışlarında şansınız yüksek olabilir. Aşağıdaki resimde azda olsa boyutu ile ilgili sizlerle paylaşmak istedim.
Bu aslında dahada aşağıya devam eden çok uzun bir gövdeye sahip. Gördüğünüz üzere biolüminans ışıklarınıda yaymakta. Bu hem karşı cinsi çekim için kullanmakta hemde rakiplerine göz dağı vermektedir.
Beyni ve gözü olmamasına rağmen bu denli süratli ve avını ıskalamayan bir canlıdır Bobit solucanı. Buda demek oluyorki, illaki her canlının beyni olmasınada gerek yok.
İyide bu canlı nasıl bu atılımı ve kararı verebiliyor ?
Aslında herşey genetik kodlarında yazılı, tıpkı hercanlıda olduğu gibi, sadece zaman içinde o kodları ortamına göre güncellemiş geliştirmiş olmalı. Sonuçta gözü yok göremiyor ama, milyonlarca yıllık bir evrimin sürecinde antenlerini duyarga gibi kullanmayı öğrenmiş. Duyargaları adeta onun göz görevini üstlenmiş. Bu da onu bizim gözümüzde ilginç ve farklı kılıyor.
Bu canlı ile karşılaşırsanız, elle temastan kaçının, (zaten su altındahiç bir şeye dokunmamak gerekir, hele hele bilmediğiniz hiç tanımadığınız bir tür ise de) aksi halde elinizi parmaklarınızı av olarak görüp sıkıştıracaktır, buda ciddi sonuçlar doğuracaktır. Tehdit edilmediği sürece her canlı gibi insanla işi olmayan bir canlıdır. Özellikle makro ve geniş açı çekimler içinde dalıcıya güzel görüntüler verebilir. Özellikle sabırla kımıldamadan bekleyip avlanma anını çekmek daha güzel bir görsellik katacağını düşünüyorum.
Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim.
Çalışmalarımı web sitemden takip edebilirsiniz. Sitemden Youtube taki kanalımada bağlanabilir oradaki videolarımıda takip edip abone olabilirsiniz.
Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.
Instagram: peter_salvatore
Web Site: www.psalvatore.com
Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.
Peter Salvatore.