Küçük güzeldir

5 Şubat 2012

Küçük tekne dediğimiz zaman öyle geniş bir yelpaze ortaya çıkıyor ki... İkinci el yerli otomobil fiyatına küçük tekne de var, orta gelir grubu için bir servet sayılabilecek boyutta da...

Mega yatların çoğalması, Türkiye’ye gelmesi, Türkiye marinalarında kışlaması ve hatta bakım onarım hizmetlerinin Türkiye’de yapılması, yat turizmi için ne kadar önemli ise; toplumda deniz kültürünün gelişmesi ve kök salması için de küçük tekneler o kadar önemli.
2012 yılı için gerek ülkemizde üretilen gerek ithal edilecek olan küçük ve şık tekneler arasından birkaç model seçtim bu hafta... Yelkenlisi de var, küçük motorunun çıkardığı “pat pat” sesi ile sakince gideni de, gök gürültüsünü andıran motoruyla dalgalar üzerinde uçanı da... Almanların hoş bir atasözü vardır. “Klein ist schön.” Küçük güzeldir... İşte bu güzellerden birkaç örnek...
Pea 17: Boyu 5 metre 80 santim. 250 kilo ağırlığında. Gövdesi, ahşap lamine, epoksi kaplı. İki-üç kişinin günübirlik yelken keyfi yapması için ideal bir tekne. Manevra için önerilen motor sadece 4 HP... Fiyatı 14 bin avro.
Novurania Chase 19: Boyu 5 metre 80 santim. Aslında mega yatlar için tender bot olarak tasarlandı. Spor tekne olarak da tercih

Yazının Devamı

Marinalarda 90 gün paniği

29 Ocak 2012

1 Şubat’ta yürürlüğe girecek uygulama ile 90 gün kalan turistler, tekrar Türkiye’ye girebilmek için 90 gün bekleyecek. Karar, Türkiye’de yaşayan yabancı yatçıları kaçıracak. Kaçak işçi ile mücadele yat turizmini vuracak

Bakanlar Kurulu’nun kaçak işçilerle mücadele etmek için çıkardığı kanun hükmünde kararname, marinalarda büyük telaşa neden oldu. 1 Şubat’ta yürürlüğe girecek olan karara göre, Türkiye’ye turist olarak giren yabancılar en fazla üç ay kalabilecek. Çıkış yaptıktan sonra da ancak üç ay geçtikten sonra tekrar Türkiye’ye girebilecekler. Eskiden üç ay kalan turistler, bir gün dahi olsa yurtdışına çıktıklarında ertesi gün tekrar Türkiye’ye gelebiliyor ve üç ay daha kalabiliyorlardı.
Eski uygulamadaki kolaylık sayesinde ülkemizde çok sayıda yabancı işçi çalışıyordu. Bunun önüne geçmek için alınan karar, teknelerini Türkiye’de bağlayan yabancıları ve Türkiye’ye gelmek isteyen yabancı yatçıları da etkiliyor.
Bu hafta içinde tam altı marinanın müdürü ile konuştum. Hepsi tedirgindi. Kararı açıkladıkları yabancı yatçılar, istemeye istemeye Türkiye’den ayrılmak zorunda kalacaklarını ifade etmeye başlamışlar.
Konuştuğum marinacıların bir bölümü de şu sıralar

Yazının Devamı

Deniz üstünde kış

22 Ocak 2012

Türkiye’nin birçok yerinde soğuk hava titretiyor. Nispeten ılıman olan Güney Ege’de ve denizin üzerinde teknede de durum iç acıcı değil. Önce fırtına, sonra ayaz iliğimizi kemiğimizi dondurdu. Yine de güzeldi...

Türkiye donuyor. Kar her tarafı teslim aldı. Kar yağmayan bölgelerde yani İzmir ve aşağısında, Bodrum, Marmaris, Fethiye’de müthiş bir ayaz var. Buraların ayazı bazen öyle bir çarpar ki, insanı kar soğuğundan beter eder. Üç gün süren ayaz sonra yerini nispeten daha sıcak bir havaya bırakır. Fırtına ve yağmurdan sonra bir güneş açar, öyle güzel ışık çıkar ki ortaya tablo gibi fotoğraflar çıkar.
Güney Ege’de akıntının da olmadığı kapalı koylarda deniz suyu sıcaklığı hâlâ yüksektir... Tüm Türkiye kara kışa teslim olduğu gün, sabahın 05.45’i... Teknedeki termometre dışarısını -1 derece gösteriyor. Etraftaki ormanın getirdiği yüksek nem de cabası... İnsanın kemiklerini donduran, acayip bir ayaz var. Teknenin kaloriferi bana mısın demiyor. Teknenin derinlik göstergesine göre deniz suyu sıcaklığı 16 derece... Arada bu kadar fark olunca, “Sıcak hava yukarı çıkar” prensibine gözle tanık oluyorsunuz. Denizin üstünde bir sis tabakası oluşuyor. Gökova’nın nadide koylarından

Yazının Devamı

Kayıp teknenin macerası

15 Ocak 2012

Mustafa Miharbi yeni aldığı teknesi Filizim’i Türkiye’ye getirecek gemiye yüklemesi için bir transfer şirketine teslim edip uçakla Türkiye’ye döndü. Kısa bir süre cep telefonuna bir mesaj geldi. Filizim, Karayip Adaları arasında bir yerde kaybolmuştu


Filizim teknesi, Atlantik yarışının son anlarında, dördüncü durumdaydı. Mustafa Miharbi’nin dümene geçip ekibi motive etmesiyle atağa kalktı ve St. Lucia adasına ulaştıklarında, kendi sınıflarında üçüncülüğü yakaladı.

Mustafa Miharbi Türkiye’nin duayen yelken yarışçılarından...
70 yaşındaki kurt denizci, işlerini de yoluna koyup artık yarıştan çok gezmeyi planlıyordu. Yarışçılığı için jübile yapmaya karar verdi. Duayen yelkencinin jübile yarışı da denizcilik
geçmişine yakışır şekilde olmalıydı. Atlantik Rallisi’ne katılmaya karar verdi. Atlantik
Rallisi eski yıllarda yarıştan ziyade Atlantik Okyanusu’nu toplu geçiş etkinliği idi ancak 1989’dan itibaren yarışa döndü.

Yazının Devamı

İstanbul’a 5 bin teknelik bağlama yeri

8 Ocak 2012

İstanbul cadde ve sokaklarındaki otopark mafyasını bitiren İspark, şimdi de koylarda tekne bağlama parkları kuruyor. İstinye ve Tarabya koyları haziranda hizmete girecek. Sırada, Paşabahçe, Bebek ve Kuruçeşme var...

İstanbul’un eski fotoğraflarına bakınca, özellikle kıyı bandı doldurulmadan önce çok sayıda küçük tekneler görüyoruz. Kürekle çekilen sandallar, irili ufaklı yelkenli tekneler... Sonradan yapılan sahil yolu ve dolgu nedeniyle İstanbul kıyılarının doğal kıvrımları, minik koyları da yok oldu gitti. Küçük teknelerin barınacağı, kışın karaya çekileceği yerler kalmadı. Yapılan üç marina orta boy ve büyük boy teknelerin barınmasına olanak sağladı ama küçük tekneler unutuldu, çoğu çürüyüp yok oldu.
Kuzey Avrupa ülkelerinin deniz kıyısı kentlerinde neredeyse hemen her ailenin bir teknesi var. İstanbul’un durumu ise yürekler acısı... Kayıtlı tekne sayısı 8 bin 500 civarında. 12 milyon nüfus deyip 3 milyon aile üzerinden hesap edersek, 400 aileye bir tekne düşüyor. İnsanların niyeti de olsa küçük bir sandal alayım diyenin teknesini bağlayacağı, denize indireceği yer yok. O yüzden İstanbul için “Bir deniz kenti değil, sadece deniz kıyısında bir kent” ifadesini

Yazının Devamı

Mega ikizler Türkiye’yi seçti...

1 Ocak 2012

Geçtiğimiz yıllarda kışlamak için Türkiye’ye pek uğramayan mega yatlar, artık ülkemiz marinalarını tercih etmeye başladı. İkiz mega yatlar Marmaris Yat Marina’da kışlayıp baştan aşağı bakımdan geçecek

Türkiye yat turizmi bakımından çok cazip bir konumda. Özellikle deniz ve ormanın iç içe geçtiği koylarıyla Ege kıyıları, yatçıları
kendine çekiyor. Yat turizmi, golf ve kongre turizmi de dahil diğer turizm alanlarına göre çok daha fazla gelir ve katma değer bırakan bir alan.
Yat turizmi için ülkemize gelen yatçılar da dört kategoriye ayrılıyor. En yaygın olanı, haftalık charter filolarından tekne kiralayıp gezenler... Bu grup, beş yıldızlı bir otele gelen turistten daha fazla döviz bırakıyor. Bu kesimin harcamaları, golf turizmi için gelenlerle aşağı yukarı aynı seviyede.
Türkiye’de beş yıldızlı bir otele gelen bir turistin haftalık harcaması 600 ABD Doları... Golf için gelen turist 1700 dolarla bunun yaklaşık üç katını harcıyor. Yaygın olarak 12-14 metre boyları arasında yelkenli bir tekneyi bir haftalık kiralayan dört kişilik ekibin kişi başına haftalık harcama miktarı 2000 doları buluyor. Bu yolla gelen turistler, kiraladıkları tekneleri kendileri kullanıyor.
Daha

Yazının Devamı

Bu alet 1500 kişiyi kurtardı

25 Aralık 2011

İster okyanus ortasında, ister tipi fırtınasında dağda; kişisel uydu sistemi ile en yakın arama kurtarma birimine bulunduğunuz koordinatları gönderebiliyorsunuz. Son dört yılda bu cihaz sayesinde aralarında Türkiye’den de bir sporcunun bulunduğu 1500’ün üzerinde kişi kurtarıldı

Doğa ile iç içe olmak, denizcilik, havacılık, dağcılık, kayakçılık, trekking, avcılık gibi sporlar aynı zamanda büyük riskleri de beraberinde getiriyor. Gazete ve televizyon haberlerinde sıkça rastladığımız gibi fırtına, kar, tipi, çığ düşmesi gibi olumsuz hava koşulları nedeniyle denizlerde, dağlarda, ormanlarda mahsur kalan kişilere yönelik arama kurtarma çalışmaları çoğu zaman olumsuz sonuçlanıyor. Olay sadece, doğa sporu yapanlarla ilgili de değil.
Hâlâ Türkiye’nin hafızasında olan bir haber vardır. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun da bulunduğu helikopter tipi nedeniyle dağa düşmüş, helikopterdeki gazetecinin cep telefonu ile görüşmesine rağmen yerleri belirlenememişti.
O kazada 5 kişi hayatını kaybetmişti.
Esasında bu durumlar karşısında, yerinizi belirleyecek küçücük ama hayat kurtaran kişisel uydu sistemi bulunuyor.
Spot adı verilen cihaz, nerede olursanız olun, tek bir

Yazının Devamı

Amatör denizciler dikkat...

18 Aralık 2011

Amatör denizci denince akla ilk olarak yelkenli tekneler, küçük motor yatlar düşük beygir gücüne sahip motorlu tekneler geliyor. Bunların hiçbirinde profesyonel kaptan yok. Sahipleri tarafından kullanılıyor. Adı üzerinde amatör... Bir ticari kazanç için değil, bir hobi, sevgi için yapılıyor. Kalkan vergiler sonrasında getirilen vize harcı, yelkenli tekne sahiplerinin yükünü artırdı. Yüksek ecrimisil zamları da marinalara tekne bağlamayı amatörler için büyük külfet haline geldi. Çok sayıda tekne sahibi denizciliği bırakmaya mecbur oldu


Türk bayrağı taşıyan teknelerden MTV kalkıp harç gelince, bu gelişmeyi müjde olarak duyurdular. Esasında bu düzenleme, yüksek motor gücü olan motor yatlar için sevindirici oldu. Ancak amatör denizci olup da yüksek beygir gücüne sahip motor yatçı sayısı çok düşük... Yüksek beygir gücüne sahip motor yatların büyük çoğunluğu, amatör gezi amacıyla kullanılsa da özel tekne yerine ticari tekne olarak kayıtlı. Bu teknelerin büyük çoğunluğu da Amerikan bayraklı. Yani eskiden zaten MTV vermiyorlardı. Amatör denizcilerin kullandığı tekneler genel olarak düşük beygir gücüne sahip yelkenli tekneler. Ya da düşük beygir gücüne sahip,

Yazının Devamı