PS3 oyunu “Infamous”ta bir patlama sonucu özel güçler kazanan kurye Cole, şehrini kurtarmak ile yok etmek arasında ahlaki bir seçim yapmak zorunda
Sıradan bir adam olan kurye Cole MacGrath, Empire kentinin merkezinde gizemli bir müşteriye bir paket teslimatı yapmak üzeredir. Paketi açması söylenir ancak içindeki küre benzeri aygıt patlar ve şehrin altı bloğu yerle bir olur. Cole ölmez, kurtulmakla da kalmaz; artık süper güçlere sahip biri olarak her yere tırmanabilir, metrelerce yükseklikten zıplayabilir ve zihin gücüyle elektriği kontrol edebilir.
Patlamanın ardından isyanlar çıkar, şehir bir kaosa sürüklenir ve suçlular tarafından yönetilmeye başlar. Sorumlu görülen Cole hem hükümet tarafından aranan bir adam, hem de suç kartellerinin baş düşmanıdır...
“Sly Cooper” serisiyle oyun fanatiklerinin kalbini kazanan Sucker Punch Productions’ın yalnızca PlayStation 3 için geliştirdiği “Infamous” (kötü şöhretli denebilir) mayıs sonunda piyasaya çıkmadan
İstanbul’dan 70 km. uzaktaki Ballıkayalar tabiat parkı, endüstriyel ruhlara “yeniden başlama” imkanı sunuyor
Yanımda Faruken, 5-6 metre ötemizdeki “Küçük Ev” benzeri çadırda Hayrettin “Hayro” Tunç ve Kemalen “Zagor” Bayraktare. Kuadrofonik horultu korosunu tamamlamaya; baykuşlar, kuşlar, kurbağalar ve cırıl cırıl böceklere insani bir yaklaşımla eşlik etmeye hazırlanıyorum.
Hatırlayıp gördüklerim hezeyanlara mı neden oluyor; emin değilim. Doğaseverlerin İstanbul çevresindeki popüler üslerinden Gebze yakınlarındaki Ballıkayalar tabiat parkı, geçen yıl Pippa Bacca (İtalyan Gelin) cinayetiyle de haber olmuştu; “Katil Ballıkayalar’da çalılara gizledi” diye...
Faruken ile İstanbul’un merkezinden Ballıkayalar’a doğru D100 karayolundan aldığım 70 kilometre boyunca kamyon ve tırlardan muhtelif hayati tehlikeleri bertaraf etmeye çalışan zihnime Pippa Bacca’nın hayaleti de musallat oldu.
Tabiat parkının girişinde gölet yanında bir tesis var. Daha önce de gelen Faruken göleti garipsedi;
Bu defa da Türkiye’nin en azgın mağarasında zirve yaptık
Dün gibi hatırlıyorum, Marmaris-Datça yolunu onlarca motorla grup sürüşü yaparak kat etmem gerekirken grubu kaybettiğimi; Knidos’a tek başıma ve hatta önce gittiğimi...
Bu yıl da bir BMW Motorrad Long Weekend için kendimi yollara vurdum. Bir farkla; 50 motosikletçinin aksine yolumun merkez üsse kadar olan kısmını havayoluyla hallettim.
Belek’te akşam 08.40’da yemeğe oturduğumda, İstanbul’dan motor üstünde
11 saatte gelenlerin istemdışı titrek hallerine tanık olunca doğru karar verdiğimi anladım.
Üs olarak Belek’i seçen BMW Motorrad, Bridgestone ana sponsorluğunda krizden sızlananları kıskandıracak bir etkinlik hazırlamış.
“Endurocu gibi karikatürist” Faruken Bayraktare ile Sarıyer çevresindeki ıssız orman yollarında “enduro gibi” yaptık
Nisanın son günlerinden birinde karikatürist Faruken Bayraktare’den gelen telefon, onun Memotem Belçizer’le “Endurocu gibiyiz değil gibiyiz” blogunda kayda alıp kamulaştırdığı maceralarının ılımlı bir benzerini müjdeliyordu.
Sarıyer çevresinde gezelim, görelim tadında birkaç tur atmak üzere sözleşip Ortaköy’de buluştuk.
Ama...
O bir endurocu gibi değil, bir endurocuydu ve altındaki 97 model “damardan enduro” Honda Transalp bunu belgeliyordu.
07 model “çıplak” Kawasaki er-6’msa, yeni yıkanmış haliyle bu gezide ancak gerçeküstü bir dekor olabilecek jantilikte; Faruken’in deyişiyle “tiril tiril” bir ifadeye sahipti.
FIM Cross Country Dünya Şampiyonası’nın tüm ayaklarında yarışacak olan Ümit Salkım, çarşamba günü Tunus’ta start aldı
Uluslararası yarış arenasına ilk kez geçen yıl katıldığı Firavunlar Rallisi ile adım atan Ümit Salkım (28), bu yıl da FIM Cross Country Dünya Şampiyonası’nda mücadele ederek, uluslararası yarışçı kimliğini perçinliyor.
Çarşamba günü Tunus Rallisi ile başlayan şampiyonada Ümit Salkım, sponsoru Borusan’ın Türkiye pazarına geçen yıl soktuğu BMW G 450 X ile yarışıyor. Salkım’ın diğer sponsoru da Castrol Power 1.
Geçen yıl Firavunlar Rallisi öncesinde, uzun süredir eğitmenlik yaptığı BMW Rider Academy’de görüştüğüm Ümit, 16 yaşından bu yana yerel motokros yarışlarına katılıyor. Firavunlar Rallisi’nde Kemal Merkit’in Dakar’da kullandığı KTM ile yarışarak kendi kategorisinde 6’ncı olmayı başaran Ümit, bu yıl çıtayı daha yükseğe taşımış. Çünkü Cross Country Dünya Şampiyonası Dakar’dan sonra dünyanın en zorlu
Kriz yüzünden takımların zorda olduğu bir dönemde Playboy’un sponsor olduğu LCR, en büyük başarısını İstanbulPark’ta elde etmişti
Playboy’un MotoGP’de Honda LCR takımının ana sponsoru olması yarış çevrelerinde heyecan yarattı. Playboy’un pistte boy göstermesi, bundan sonra yarışsever gözlerin yalnızca padok kızlarıyla yetinmeyeceğinin bir habercisi olabilir miydi?
İtalya Playboy’un internet sitesinde yer alan ve Honda LCR pilotu Randy de Puniet’yi bir Playboy güzeliyle olağandışı şekilde hem de yarış motosikletiyle pozlayan fotoğraflar, MotoGP’de zaten var olan ılımlı erotizm dozunun bir ölçü artacağını mı müjdeliyordu? Göreceğiz...
Birçok klasmanda yarış dünyası kriz yüzünden büyük darbe yediği, takımların ve sponsorların birer birer pistlerden çekildiği bir dönemde bu girişim güzel oldu.
Her neyse, aslında Playboy vesilesiyle bahsetmek istediğim LCR Honda takımı. İtalyan yarışçı Lucio Cecchinello tarafından 1996’da kurulan Team LCR, aynı yıl ve 1997’de 125 CC’lik Honda
Motosiklet taksilerde müşteri ve sürücü için kask zorunluluğu getirilmesinin ardından, yollar sukabağından oyulmuş, kovalardan uydurulmuş kask takanlarla doldu
140 milyonluk nüfusuyla Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan Njierya’da “okada” adıyla bilinen motosiklet taksiler, kentiçi ulaşımda önemli rol oynuyor. Bir süre öncesine kadar motosikletlerde ne taksici ne de müşteri kask takmak zorundaydı; yeni bir yasayla zorunlu hale geldi.
Yasanın 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından Nijerya’nın başkenti Lagos’un yollarını su kabağından oyulmuş, alüminyüm kovadan uydurulmuş mu istersiniz, bisiklet kaskından dönüştürülmüş, hatta metalik boyayla üzerinde sanki çelik şeritler varmış görüntüsü verilen “kasklar” takan motosikletçiler kaplamış durumda.
Bizden beter bir trafik sorunu içindeki Nijerya’da okadaların sayısında son yıllarda bir patlama yaşandı. Bununla birlikte artan kazalar, okadalara ve müşterilerine bir kask yasasını zorunlu kıldı. Okadalar her
Madrid çevresinde motosikletçilerin güvenliği için bariyerlerin alt kısmına ikinci bir bariyer daha yerleştiriliyor
İki hafta önce İstanbul’da feci bir motosiklet kazasına daha tanık olduk. Kazanın nasıl gerçekleştiği bilinmiyor; iki kişiyi taşıyan motosikletin bir araç tarafından sıkıştırıldığı iddiaları var.
Kazada motosikleti kullanan kişi hayatını kaybederken, bir bacağı kopan kız arkadaşı hastanede yaşam savaşı veriyordu; kaybetti.
Geçtiğimiz haftalarda da birkaç gün arayla iki arkadaşımızın başlarını çelik halat bariyerlerde bırakarak ölümleri tüm motosiklet çevrelerini şoka sokmuştu. Son kazanın fotoğraflarını da gördüm ve rahatlıkla arkadaşımızın da bacağını bariyerin çelik ayaklarına kaptırdığını söyleyebilirim. Bu ülkenin yetkilileri bariyerlerin motosikletçiler için büyük bir tehlike içerdiğini görmüyor ve hiçbir önlem almıyor.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde motosikletçilerin yol güvenliğinin sağlanması için düzenli çalışmalar,