Sosyal hava

31 Temmuz 2001


<#comment>- Sosyal patlama olur mu, olmaz mı?
Bu çok ciddi konu bir sosyolojik problem olarak değil papatya falı havasında konuşuluyor. Bazıları sosyal patlama olmamasını adeta vatandaşın durumdan memnun olduğu şeklinde yorumlama eğiliminde. Acaba gerçek durum nedir?
Türk İş uzmanlarından Yıldırım Koç, bu haftaki Aydınlık'ta konuyla ilgili duru bir değerlendirme yapıyor... Bakınız ne diyor:
"...Sosyal patlama, örgütlenme geleneği olan kesimlerin tepkisini ifade etme biçimidir. Örgütlenme geleneğinin bulunmadığı koşullarda artan sıkıntılar, sosyal patlamalara değil, sosyal çürümelere yol açar.
Türkiye'de bugün gündemde olan, ne yazık ki, sosyal çürümedir. Sosyal çürümenin anlamı, fuhuşun, gaspın, ahlaksızlığın, rüşvetin yaygınlaşmasıdır. Sosyal çürümenin toplumsal doku üzerindeki olumsuz etkilerini silebilmek onyıllar alır...
Yıldırım Koç'un çıkardığı sonuçlara göz atalım:

Yazının Devamı

Notlar potlar

29 Temmuz 2001

- Zaten ben de kendisine şu aşamada bir değişikliğe gitmenin uygun olmayacağını s"yledim, diyor...Bir gün "nce ise dalgalı kur sürecek mi sorularına: - Fischer gelince belli olacak, diyordu...Şimdi "Ben de "yle düşünüyorum" oldu.Sanki farklı düşünme yetkisi varmış gibi...Büyük Türk Büyüğü Turgut ™zal bu konularda (uydulukta) büyük aşamalar kaydetmişti... ABD'nin ne isteyeceğini "nceden "ğrenir, onların isteyeceğini kendi "nerisi gibi gündeme getirir, b"ylece hem dışardan hem içerden aferin alırdı. Eco bu işi de beceremiyor. xxxAnkara Emniyet Müdürü koltuğuna oturan Ahmet Yücesan ilginç projesini televizyon kameraları "nünde açıkladı: - Kendisine verilen rüşveti ihbar eden polise bunun iki misli ikramiye vereceğiz... Hangi kaynaktan.. Hangi yasal dayanağa g"re... Gibi merakları bir kenara bırakalım... Sayın Emniyet Müdürü'nün "nerisi:- Bizim polis rüşvet teklifini geri çeviremiyor. Bire bir ikramiyenin bile etkisi yok. O yüzden iki misli ikramiye vereceğim ki sonuç alayım. ™zel rüşveti ancak devlet rüşvetiyle "nlerim, gibi bir anlam da içermiyor mu? İMF Başkan Yardımcısı Fischer "Dalgalı kura devam edin" demiş... Bülent Ecevit Dalgalı

Yazının Devamı

Notlar potlar

29 Temmuz 2001


<#comment>İMF Başkan Yardımcısı Fischer "Dalgalı kura devam edin" demiş... Bülent Ecevit- Zaten ben de kendisine şu aşamada bir değişikliğe gitmenin uygun olmayacağını söyledim, diyor...
Bir gün önce ise dalgalı kur sürecek mi sorularına:
- Fischer gelince belli olacak, diyordu...
Şimdi "Ben de öyle düşünüyorum" oldu.
Sanki farklı düşünme yetkisi varmış gibi...
Büyük Türk Büyüğü Turgut Özal bu konularda (uydulukta) büyük aşamalar kaydetmişti... ABD'nin ne isteyeceğini önceden öğrenir, onların isteyeceğini kendi önerisi gibi gündeme getirir, böylece hem dışardan hem içerden aferin alırdı. Eco bu işi de beceremiyor.

Yazının Devamı

Beyfendi rahat!

28 Temmuz 2001

- Her kongre "ncesi, genel başkanı rahatlatmak için kabinedeki bakanlarımızın istifalarını vermeleri bizde bir teamüldür.B"yle bir hokkabazlık neden teamül olur? Efendim bakanlar istifa verince milletvekilinde bakan olma umudu doğuyor. O milletvekili kendine bağlı delegelerle birlikte muhalif adaya değil Mesut Yılmaz' a oy veriyor. Genel Başkan b"ylece koltuğu kaybetme korkusundan kurtulup rahatlıyor! ANAP'lı bakanlar, bir hafta sonra yapılacak kongre "ncesi Genel Başkanlarına istifa mektuplarını vermişler. Mesut Yılmaz nedenini ş"yle açıklıyor: "Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve, olgunlaşmadan çürür." Anonim Kitapsız okullar - Evet kütüphanelerimiz kitapsız... Çünkü bizde ne bilgi üretiliyor ne de tüketiliyor. Hal b"yle olunca ne gerek var kitaba!Hem siz hocalardan hiç "šniversite kütüphanelerinde yeterli kaynak yok" diye bir şikayet aldınız mı?Bugün 250'ye yakın halk kütüphanesi kapalı durumda, sizi bir Allah'ın kulu arayıp da şikayetçi oldu mu?Kitaba gerek duymuyoruz... Çünkü biz, bireyi bilgili kılmak yerine sloganlarla biliçlendireceğimiz yanılgısını yaşıyoruz. Kitapsız šniversite başlıklı yazımıza Kütüphaneciler Derneği Ankara Şubesi

Yazının Devamı

Beyfendi rahat!

28 Temmuz 2001


<#comment>ANAP'lı bakanlar, bir hafta sonra yapılacak kongre öncesi Genel Başkanlarına istifa mektuplarını vermişler. Mesut Yılmaz nedenini şöyle açıklıyor:
- Her kongre öncesi, genel başkanı rahatlatmak için kabinedeki bakanlarımızın istifalarını vermeleri bizde bir teamüldür.
Böyle bir hokkabazlık neden teamül olur? Efendim bakanlar istifa verince milletvekilinde bakan olma umudu doğuyor. O milletvekili kendine bağlı delegelerle birlikte muhalif adaya değil Mesut Yılmaz'a oy veriyor. Genel Başkan böylece koltuğu kaybetme korkusundan kurtulup rahatlıyor!

"Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve, olgunlaşmadan çürür."
Anonim

Yazının Devamı

Mesut bıraktı...

27 Temmuz 2001

Profes"r Elif Dağlı şu notu g"ndermiş:- Yazınızda değindiğiniz Mesut Yılmaz "rneği bizim de beş yıl kadar "nce aklımıza takılmıştı. Kendisine haber g"nderip "Sigarasız Dünya Günü" nde sigara içmeyeceğini ilan etsin diye ricacı olmuştuk. Reddedildik. Kendisi çok dürüst, g"rüldüğü gibi bir insanmış, bıraktım deyip kameralar "nünde başka "zel hayatında başka davranamazmış.Peki "yleyse deyip Marmara Otelinde bir basın toplantısı düzenledim. Basına "Mesut Yılmaz sigarayı bırakacağına dair açıklama yapacak" diye haber verildi. Bizim tıp fakültesinde o zamanlar d"rdüncü sınıf "ğrencisi olan Mesut Yılmaz isimli bir "ğrenci vardı. Bizi kırmadı. Takım elbisesini giyerek o gün basın mensuplarına: - Ben Mesut Yılmaz, tıp fakültesi "ğrencisiyim. Size bugünden itibaren kamera "nünde, ve gazetecilerin karşısında sigara içmeyeceğime s"z veriyorum, dedi.O günden sonra bir süre Mesut Yılmaz (o sırada başbakandı) basında sigara ile g"rülmedi. Herhalde sonra yine unuttu. Fatih Terim ve Mustafa Denizli gençlere kvtü "rnek olmamak için basına "Lütfen sigara içerken çekilmiş fotoğraflarımızı yayımlamayın" demişler. Konuyu yazdık. Mesut Yılmaz' ın ise b"yle bir kaygı duymadığını

Yazının Devamı

Mesut bıraktı...

27 Temmuz 2001


<#comment>Fatih Terim ve Mustafa Denizli gençlere kvtü örnek olmamak için basına "Lütfen sigara içerken çekilmiş fotoğraflarımızı yayımlamayın" demişler. Konuyu yazdık. Mesut Yılmaz'ın ise böyle bir kaygı duymadığını anımsattık.
Profesör Elif Dağlı şu notu göndermiş:
- Yazınızda değindiğiniz Mesut Yılmaz örneği bizim de beş yıl kadar önce aklımıza takılmıştı. Kendisine haber gönderip "Sigarasız Dünya Günü" nde sigara içmeyeceğini ilan etsin diye ricacı olmuştuk. Reddedildik. Kendisi çok dürüst, görüldüğü gibi bir insanmış, bıraktım deyip kameralar önünde başka özel hayatında başka davranamazmış.
Peki öyleyse deyip Marmara Otelinde bir basın toplantısı düzenledim. Basına "Mesut Yılmaz sigarayı bırakacağına dair açıklama yapacak" diye haber verildi. Bizim tıp fakültesinde o zamanlar dördüncü sınıf öğrencisi olan Mesut Yılmaz isimli bir öğrenci vardı. Bizi kırmadı. Takım elbisesini giyerek o gün basın mensuplarına:
- Ben Mesut Yılmaz, tıp fakültesi öğrencisiyim. Size bugünden itibaren kamera önünde, ve gazetecilerin karşısında sigara içmeyeceğime söz veriyorum, dedi.
O günden sonra bir süre Mesut Yılmaz (o sırada başbakandı) basında sigara ile görülmedi.

Yazının Devamı

Sansür bayramı

26 Temmuz 2001

Her yıl 24 Temmuz'da sansürün kaldırılışını kutluyoruz. Kendimizi aldatıyoruz. Nitekim sansürün kalkışının yıld"nümü kutlanırken Evrensel Gazetesinin OHAL b"lgesine sokulmasının yasaklandığı haberi geliyor. Gazeteciler peş peşe mahkemeye çıkartılıyor... Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, A. Taner Kışlalı cinayetleri ısrarla karanlıkta tutularak basın üstündeki g"zdağı politikası sürdürülüyor. TRT Genel Müdürü Yücel Yener' in başarıyla yaptığı gibi... Bir bürokrat ya da siyasetçinin medyayı türlü çeşitli memnun ederek kendisiyle ilgili olumsuz haberleri "nlemesi de mümkün... Sansürün envai çeşidi uygulamada. Hangi bayram? Karlsbad anısı! Tam 22 yıl boyunca Şişli'deki Atatürk Müzesinin müdürlüğünü yapan Mürşide Evyapan Hanımefendi geçenlerde Karlsbad'a gidip bu evi g"rmüş. Kapıdaki plaketin okunmaz hale gelecek kadar eskimiş olması karşısında üzülmüş. Umarız Prag Büyükelçimiz konuyla ilgilenecek, plaketi yenileyecektir. Atatürk 1918 yılı yazında bir süre şimdi Çek Cumhuriyeti sınırları içindeki Karlsbad'da kaplıca tedavisi g"rmüş, bu kentte geçen günlerini kağıda d"kmüş, bizlere "Karlsbad Anıları" adlı küçük bir kitapçık bırakmıştır... Kitapsız üniversite! Geçen hafta Flash TV'de, eski

Yazının Devamı