Ne var ki en az anlaşıldığı, en çok saldırıya uğradığı ülke Türkiyedir...Ve elbet en uzun süre yasaklı kaldığı...Gerçi son zamanlarda şarı saçları ve mavi gözleriyle medyayı daha çok süslüyor. Ama şiirleri ya da sosyalist - komünist ideolojik kimliğinden çok aşklarıyla... Kadın ilişkileriyle tanıtılıyor... Dünya çapında bir şairimizden çok dünya çapında bir çapkınımızdır adeta kendileri... Bir ses ustası, insan sarrafı, yüce değerler sevdalısı olmaktan çok televole kahramanıdır adeta... Nâzımı doğumunun yüzüncü yılında anıyoruz... Ve artık ne vatandaşlığa alınmamış oluşunu ne "Anadoluda bir köy mezarlığına gömün beni" vasiyetinin gerçekleşmemiş oluşunu dert ediyoruz... Türkiye Nâzımı anlayacak ve hak edecek düzeye geldiğinde zaten hepsi hallolacak, motorları yeşilliklere sürecek çocuklar...Şimdilik o günü bekliyoruz. Bugün Nâzım Hikmetin doğumunun 100üncü yıldönümü... O, dünyanın her ülkesinde tanınan, "Türk şairi" denince adı ilk hatırlanan edebiyat adamımızdır. Yaşar Kemalin deyimiyle çağın değil, "Çağların şairi" dir. "Kelime, bilginizin sınırını saptar. Kelime bilginiz arttıkça zekânız da artacaktır." N.Levis Bir Başbakan, 4 bakan, 7 milletvekili, 40 gazeteci, 106 işadamıyla
<#comment>#comment>Bugün Nâzım Hikmet’in doğumunun 100’üncü yıldönümü... O, dünyanın her ülkesinde tanınan, "Türk şairi" denince adı ilk hatırlanan edebiyat adamımızdır. Yaşar Kemal’in deyimiyle çağın değil, "Çağların şairi" dir.
Ne var ki en az anlaşıldığı, en çok saldırıya uğradığı ülke Türkiye’dir...
Ve elbet en uzun süre yasaklı kaldığı...
Gerçi son zamanlarda şarı saçları ve mavi gözleriyle medyayı daha çok süslüyor. Ama şiirleri ya da sosyalist - komünist ideolojik kimliğinden çok aşklarıyla... Kadın ilişkileriyle tanıtılıyor... Dünya çapında bir şairimizden çok dünya çapında bir çapkınımızdır adeta kendileri... Bir ses ustası, insan sarrafı, yüce değerler sevdalısı olmaktan çok televole kahramanıdır adeta...
Nâzım’ı doğumunun yüzüncü yılında anıyoruz... Ve artık ne vatandaşlığa alınmamış oluşunu ne "Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni" vasiyetinin gerçekleşmemiş oluşunu dert ediyoruz... Türkiye Nâzım’ı anlayacak ve hak edecek düzeye geldiğinde zaten hepsi hallolacak, motorları yeşilliklere sürecek çocuklar...
Şimdilik o günü bekliyoruz.
Kolalar gelince bakarlar ki, bardaklarında bir karasinek var; İsveçli; aynı bardakta yeni cola getirilmesini ister...İngiliz; yeni bardakta yeni cola ister...Finlandiyalı; sineği bardaktan alır ve colayı içer...Rus; colayı sinekle içer...Çinli; sineği yer fakat colayı içmez...Yahudi; sineği yakalar ve Çinliye satar...Yunanlı; colanın 2/3 ünü içer ve yeni cola ister...Norveçli; sineği yakalar ve yem olarak kullanarak balığa çıkar....İrlandalı; sineği ezerek colaya karıştırır ve İngilize satar...Amerikalı; lokantaya tazminat davası açar ve 65 milyon dolar tazminat talep eder...Türk; başka gören yoksa hiç sesini çıkartmadan kolayı içer, suçluyu Allaha havale eder. Değişik ülkelerden insanlar aynı masaya oturup birer kola ısmarlar... Tango dersi alanlar hızla çoğalıyormuş. Demek ki vatandaş Türkiyenin Arjantin olmayacağına inanmıyor. Mersedes çalındı Faruk Donat Beyin "34 ZS 287" plakalı "200 E Mersedes" otomobili geçen çarşamba akşamı Çapadaki evinin önünden çalındı. Aile telaşla polisi aradı... Telaşla haberi verdi: "Otomobilimiz çalındı"... Ve karşıdan sakin bir ses: "Kim çaldı?" Yüzler yüzler - Ne çok insan yüzü gördük bir ömür boyu bre Yaşar! Ne çok, çeşit çeşit insan gördük,
<#comment>#comment>Değişik ülkelerden insanlar aynı masaya oturup birer kola ısmarlar...
Kolalar gelince bakarlar ki, bardaklarında bir karasinek var;
İsveçli; aynı bardakta yeni cola getirilmesini ister...
İngiliz; yeni bardakta yeni cola ister...
Finlandiyalı; sineği bardaktan alır ve colayı içer...
Rus; colayı sinekle içer...
"222 milyon lira asgari ücret alana vergi var. Esnafın, sanatkarın ya da tüccarın 3 - 5 milyar liralık gelirine vergi var. Ancak yattığı yerden, hiç çalışmadan 111 milyar liraya kadar devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz geliri elde edenlere vergi yok... Nerede adalet?" Değerli Hocam... Ne zaman oldu ki o dediğiniz? Doç. Şükrü Kızılot, önce, 24 Ekim 2001de yürürlüğe giren vergi yasasındaki gözlerden kaçan geçici maddeyi Sabahtaki sütununda inceliyor: Yoğun kar yağışı yerini "sise" bırakıyor. O zaman kar tatilinin yerini sis tatili alacak demektir... Gazeteciler günü Gazeteciler işsiz.. Haberler olaylarla ilgisiz... Çok olağan değil mi? Gazeteler... Uzman Çavuş Mustafa Kemal Asparın trenin altında kalan ayaklarını 7 kurşunla koparttığını yazmıştı. Hürriyet dün haberi düzeltti, Uzman Çavuşun ayaklarını kopartmak için değil çevreye haber vermek için havaya ateş açtığını belirtti. Çavuşun ayakları sapasağlamdı. Bunun hemen yanındaki fotoğrafta ise Gazeteciler Gününde işsiz gazetecilerin yürüyüşü görülüyordu. Mesut politika! - Biraderim Turgut, devlet olarak bankalara beleş para veriyoruz, sakın kaçırma! - Oğlum Yavuz , devletle sakın iş yapma! Çetrefil bir soru..! -
<#comment>#comment>Doç. Şükrü Kızılot, önce, 24 Ekim 2001’de yürürlüğe giren vergi yasasındaki gözlerden kaçan geçici maddeyi Sabah’taki sütununda inceliyor:
"222 milyon lira asgari ücret alana vergi var. Esnafın, sanatkarın ya da tüccarın 3 - 5 milyar liralık gelirine vergi var. Ancak yattığı yerden, hiç çalışmadan 111 milyar liraya kadar devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz geliri elde edenlere vergi yok... Nerede adalet?"
Değerli Hocam...
Ne zaman oldu ki o dediğiniz?
Yoğun kar yağışı yerini "sise" bırakıyor.
TYT Bank 1994 yılında batmıştı. Hortumlanan miktarın 300 milyon dolar civarında olduğu anlaşıldı. Bu paranın geri alınması için ne mi yapıldı?Geçen yıl bankanın 13 yönetim kurulu üyesi hakkında tazminat davası açıldı.TYT Bankın sahibi Lapis Holding idi...Bankanın paralarının yüzde 95i Lapis Holdinge aktarılmıştı...Biliyor musunuz?Ve inanabiliyor musunuz?Devlet TYT Bankın en büyük hissedarı Lapis Holdinge karşı hâlâ tazminat davası açmış değil. Lapis Holdingin işleri çok iyi... Bu holdinge bağlı şirketlerin işleri iyi. Paralar bu şirketlerde. Ancak devlet parayı şirketlerden değil... TYT Bank yönetim kurulu üyelerinden istiyor.Bir biçimde hedef saptırılıyor...Çoğu zaman parayı hortumlamış olanlar değil yukardaki örnekte (ve Kılıçbalığı Operasyonunda) görüldüğü gibi ikinci - üçüncü derece sorumlular yargılanıyor... Veya yargılanır gibi yapılıyor.Neden? Çünkü siyasi irade hortumlanan trilyonları geri almak değil almamak yönünde ağırlığını koyuyor. Atılan her adımda bunu görüyorsunuz. Banka hortumcularına karşı devlet ne kadar ciddi davranıyor? Hortumcular nasıl korunup kollanıyor? Banka yönetim kurulu üyeleri nasıl bir paravan görevi yapıyor? İşte banka oyunlarından bir küçük kesit
<#comment>#comment>Banka hortumcularına karşı devlet ne kadar ciddi davranıyor? Hortumcular nasıl korunup kollanıyor? Banka yönetim kurulu üyeleri nasıl bir paravan görevi yapıyor? İşte banka oyunlarından bir küçük kesit daha..
TYT Bank 1994 yılında batmıştı. Hortumlanan miktarın 300 milyon dolar civarında olduğu anlaşıldı. Bu paranın geri alınması için ne mi yapıldı?
Geçen yıl bankanın 13 yönetim kurulu üyesi hakkında tazminat davası açıldı.
TYT Bank’ın sahibi Lapis Holding idi...
Bankanın paralarının yüzde 95’i Lapis Holding’e aktarılmıştı...
Biliyor musunuz?