"Salkım Hanımın Taneleri adlı filmdeki Sabit Paşa subay değil "paşa" lakaplı sivil bir kişidir. Kaldı ki Mardinde bir konakta yaşayan ve atlara düşkünlüğü ile tanınan "paşa" lakaplı bu hayali roman karakterinin üzerindeki kıyafet de asker kıyafeti olmayıp sivil binici kıyafetidir."Sabit Paşanın kimlik krizinde son durum bu... Paşa sivilleşti. Salkım Hanımın Taneleri adlı filmde, Sabit Paşanın gelini Norayla cinsel ilişki kurmasıyla ilgili olarak "Türk paşası böyle şey yapmaz" şeklinde protestolar yükselince, yazar Yılmaz Karakoyunlu: "O Türk değil Osmanlı paşasıydı" açıklamasını yapmıştı. "Atatürk de Osmanlı Paşasıydı", şeklindeki itirazlar üzerine Karakoyunlu, Sabit Paşanın kimliğini "Hamidiye Alaylarında görev almıştı" şeklinde değiştirdi. Hamidiye Alayları Kürt kökenlilerden kurulduğu için bu defa da TBMMdeki Kürt kökenli milletvekilleri homurdanmaya başladılar. Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu, geçen ay filmle ilgili bir soru önergesi verdi. Karakoyunlu, Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksunun soru önergesine 15 Ocakta verdiği yanıtta bakınız aynen ne dedi: "Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer." Anonim Yuvarlağın köşeleri... Toplumun bir ucunda "Kim
<#comment>#comment>Salkım Hanım’ın Taneleri adlı filmde, Sabit Paşa’nın gelini Nora’yla cinsel ilişki kurmasıyla ilgili olarak "Türk paşası böyle şey yapmaz" şeklinde protestolar yükselince, yazar Yılmaz Karakoyunlu: "O Türk değil Osmanlı paşasıydı" açıklamasını yapmıştı. "Atatürk de Osmanlı Paşasıydı", şeklindeki itirazlar üzerine Karakoyunlu, Sabit Paşa’nın kimliğini "Hamidiye Alayları’nda görev almıştı" şeklinde değiştirdi. Hamidiye Alayları Kürt kökenlilerden kurulduğu için bu defa da TBMM’deki Kürt kökenli milletvekilleri homurdanmaya başladılar. Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu, geçen ay filmle ilgili bir soru önergesi verdi. Karakoyunlu, Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu’nun soru önergesine 15 Ocak’ta verdiği yanıtta bakınız aynen ne dedi:
"Salkım Hanım’ın Taneleri adlı filmdeki Sabit Paşa subay değil "paşa" lakaplı sivil bir kişidir. Kaldı ki Mardin’de bir konakta yaşayan ve atlara düşkünlüğü ile tanınan "paşa" lakaplı bu hayali roman karakterinin üzerindeki kıyafet de asker kıyafeti olmayıp sivil binici kıyafetidir."
Sabit Paşa’nın kimlik krizinde son durum bu... Paşa sivilleşti.
"Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer."
Anonim
- Çinnn çinnnn Sayın Başbakanım, Çinn çinnnnn, diyormuş...O sırada Cem birileriyle kadeh mi tokuşturuyor...İlgisi yok... Mevzu başka... Zeynep Gürcanlının naklettiğine göre...Ecevit yabancı basınla konuşurken bir gazetecinin sorusu üzerine:- Doğu Türkistan Rusya Federasyonu için bir sorundur, demiş...İşte o yüzden İsmail Cem ağzını gazetelerden gizleyerek:- Çin çinnnn, çin çinnn, diye Ecevite kopya veriyormuş.Çünkü Doğu Türkistan Rusyada değil Çinde... Görüldüğü gibi Hükümet hayli uyumlu çalışıyor... Başbakan ABDde yabancı basınla konuşurken, Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Ecevitin kulağına doğru yaklaşıp: Göz odur ki dağın arkasını göre Akıl odur ki başa geleceği bile... Türk Atasözü New York Camii Teşekkürler... Diyanet İşleri Başkanlığı, dünkü "New York Camii" başlıklı yazımızla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada ABDdeki Türk Amerikan İslam Merkezinin Brooklyn semtindeki Eyüp Sultan Camiini yeniden yaptırmak üzere çalışma başlattığı, ancak Türkiyeden bu cami için para gönderilmesinin söz konusu olmadığı belirtildi. Günün fıkrası... Yanındakiler:- Ne yapıyorsun sen, çıldırdın mı? diye müdahale etmeye çalışmışlar.Dostum, kızmış:- Bırakın beni... Görmez misiniz, bizdeki
<#comment>#comment>Başbakan ABD’de yabancı basınla konuşurken, Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Ecevit’in kulağına doğru yaklaşıp:
- Çinnn çinnnn Sayın Başbakanım, Çinn çinnnnn, diyormuş...
O sırada Cem birileriyle kadeh mi tokuşturuyor...
İlgisi yok... Mevzu başka...
Zeynep Gürcanlı’nın naklettiğine göre...
Ecevit yabancı basınla konuşurken bir gazetecinin sorusu üzerine:
- Parası olmayan bir adamın kalkıp da sağı tutması kadar aptallık olamaz herhalde...Elhak öyledir... Kapitali olmayan adamın kapitalist olması enayiliktir.Ne var ki Türkiyenin gerçeğidir de bu durum... Halkımız, sağ partilere oy verir, onlardan sol çözümler bekler... Kendine inanmaz. Paralı adama inanır. İnsanımız refah ve mutluluğu paylaşmanın tek başına köşeyi dönmekten daha soylu bir davranış olduğunu anlayana kadar, bu böyle devam edecektir... Arkadaşımız Ahmet Tulgarın konuştuğu işadamı ve eski Galatasaray Yöneticisi Ergun Gürsoy, sözün bir yerinde diyor ki: Kuzu gibi olun diyorlar Büyüyüp ortaya çıkınca Koyun gibi gütmek için sizi Can Yücel Nâzımla ilgili... CNNde pazar akşamı Can Dündarın Nâzım Hikmet belgeselinin ilk bölümünü izledik... Sevgili Can Dündar yine dürüst, gerçekçi, cesur, akıcı bir eser çıkartmıştı ortaya... Dizinin ilk bölümünde bizi en çok etkileyen 1951de Mosokvaya giden Nâzım Hikmetin 400 Sovyet edebiyatçısının önünde inandığı gerçekleri savunması, Stalini eleştirmesiydi... Bir de Rusya ve Bulgaristanda Nâzımla ilgili filmlerin yıllarca saklanıp bugünlere ulaştırılması... Nâzımın bir gece önce Kanal 7de üç kuruşluk reyting uğruna salya sümük meze
<#comment>#comment>Arkadaşımız Ahmet Tulgar’ın konuştuğu işadamı ve eski Galatasaray Yöneticisi Ergun Gürsoy, sözün bir yerinde diyor ki:
- Parası olmayan bir adamın kalkıp da sağı tutması kadar aptallık olamaz herhalde...
Elhak öyledir... Kapitali olmayan adamın kapitalist olması enayiliktir.
Ne var ki Türkiye’nin gerçeğidir de bu durum... Halkımız, sağ partilere oy verir, onlardan sol çözümler bekler... Kendine inanmaz. Paralı adama inanır. İnsanımız refah ve mutluluğu paylaşmanın tek başına köşeyi dönmekten daha soylu bir davranış olduğunu anlayana kadar, bu böyle devam edecektir...
Kuzu gibi olun diyorlar
Dubaiden yazan okurumuz Yüksel Ergezer traji komik bir olayı naklediyor..."... Dubai son yıllarda yükselen ülkelerden... Bu ülkede çok görkemli bir otel var: Burj Al Arab... Denizin içi doldurularak yapıldı bu otel. Sadece giriş ücreti 50 dolar... Oda ücretleri gecelik 3 000 ile 25 000 dolar arası. Otelin en iyi müşterileri arasinda Türkler ilk sıralardaymış (otelin açıklaması). Otelin mimarı bir Amerikalı... Bu mimar geçenlerde bir açıklama yaptı. Açıklama Dubaide bomba gibi patladı... - Hayatımın en büyük hayalini gerçekleştirdim. Dünyanın en büyük haçını diktim. Hem de Ortadoğuda ve bir Müslüman ülkede, dedi...Amerikalı mimar otelin arka kısmına dev bir haç şeklini vermiş. Oteli yukardan aşağı boydan boya kat eden bir direk üst katlarda denize bakan bir restoran tarafından enine bölünüyor... Ve Haç şekli ortaya çıkıyor... Okurumuz sözü şöyle bağlıyor:- Osmanlı kültürünü reddeden Araplar, geleceğe Hıristiyanlığı simgeleyen eserler bırakıyor... Aynı zamanda cehalet sonucu oyuna gelmenin en büyük örneğini tabii ki... Kaderin cilvesi... Suudiler Osmanlıdan kalan eserleri yok etme çabasındayken... Arap dünyası kendi kültürünü ön plana geçirmeye çabalarken... "Bozulduğu zaman,
<#comment>#comment>Suudiler Osmanlı’dan kalan eserleri yok etme çabasındayken... Arap dünyası kendi kültürünü ön plana geçirmeye çabalarken...
Dubai’den yazan okurumuz Yüksel Ergezer traji komik bir olayı naklediyor...
"... Dubai son yıllarda yükselen ülkelerden... Bu ülkede çok görkemli bir otel var: Burj Al Arab... Denizin içi doldurularak yapıldı bu otel. Sadece giriş ücreti 50 dolar... Oda ücretleri gecelik 3 000 ile 25 000 dolar arası. Otelin en iyi müşterileri arasinda Türkler ilk sıralardaymış (otelin açıklaması). Otelin mimarı bir Amerikalı... Bu mimar geçenlerde bir açıklama yaptı. Açıklama Dubai’de bomba gibi patladı...
- Hayatımın en büyük hayalini gerçekleştirdim. Dünyanın en büyük haçını diktim. Hem de Ortadoğu’da ve bir Müslüman ülkede, dedi...
Amerikalı mimar otelin arka kısmına dev bir haç şeklini vermiş. Oteli yukardan aşağı boydan boya kat eden bir direk üst katlarda denize bakan bir restoran tarafından enine bölünüyor... Ve Haç şekli ortaya çıkıyor... Okurumuz sözü şöyle bağlıyor:
- Osmanlı kültürünü reddeden Araplar, geleceğe Hıristiyanlığı simgeleyen eserler bırakıyor... Aynı zamanda cehalet sonucu oyuna gelmenin en büyük örneğini tabii