Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Arkadaşımız Ahmet Tulgar’ın konuştuğu işadamı ve eski Galatasaray Yöneticisi Ergun Gürsoy, sözün bir yerinde diyor ki:
- Parası olmayan bir adamın kalkıp da sağı tutması kadar aptallık olamaz herhalde...
Elhak öyledir... Kapitali olmayan adamın kapitalist olması enayiliktir.
Ne var ki Türkiye’nin gerçeğidir de bu durum... Halkımız, sağ partilere oy verir, onlardan sol çözümler bekler... Kendine inanmaz. Paralı adama inanır. İnsanımız refah ve mutluluğu paylaşmanın tek başına köşeyi dönmekten daha soylu bir davranış olduğunu anlayana kadar, bu böyle devam edecektir...

Kuzu gibi olun diyorlar
Büyüyüp ortaya çıkınca
Koyun gibi gütmek için sizi
Can Yücel

CNN’de pazar akşamı Can Dündar’ın Nâzım Hikmet belgeselinin ilk bölümünü izledik... Sevgili Can Dündar yine dürüst, gerçekçi, cesur, akıcı bir eser çıkartmıştı ortaya... Dizinin ilk bölümünde bizi en çok etkileyen 1951’de Mosokva’ya giden Nâzım Hikmet’in 400 Sovyet edebiyatçısının önünde inandığı gerçekleri savunması, Stalin’i eleştirmesiydi... Bir de Rusya ve Bulgaristan’da Nâzım’la ilgili filmlerin yıllarca saklanıp bugünlere ulaştırılması... Nâzım’ın bir gece önce Kanal 7’de üç kuruşluk reyting uğruna salya sümük meze yapılmasının üstüne... Can’ın belgeseli ilaç gibi geldi doğrusu...

Ecevit, Amerika gezisinden döndükten sonra sürekli; "Çok şükür, çok şükür" deyip duruyormuş.
Rahşan Hanım, sonunda kızmış:
- Bülent, bozuk plak gibi ne diye ikide bir şükredip duruyorsun?
Ecevit, huşu içerisinde cevap vermiş:
- Hac görevimizi yerine getirdik ya Rahşan, ona şükrediyorum!
Can Ozan

Hayattan yakınanlar ondan olmayacak şeyler isteyenlerdir
Ernest Renan
Diyanet İşleri Başkanlığı New York’un seçkin yerleşim bölgelerinden Brooklyn’e cami yapmayı planlıyormuş. Dünkü Star’daki habere göre, 8 bin kişilik cami ve altındaki işyerleri 2 milyon dolara mal olacakmış.
Buna ne mi denir? Yeni Cami’de dilenip Sultanahmet’te sadaka vermek.
İstanbul’un güzelim cami, mescit, medrese, türbeleri dökülüyor. Körfez depreminde 27 tarihi cami ağır hasar gördü. Bunların onarımı devlete dert oldu.
Vakıflar bu eserlerin onarımı için harıl harıl para arıyordu son zamanlara kadar. Bütün bunlar dururken sen git New York’a cami yapmaya kalkış...
Akıl alır gibi değil...

İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Radikal yazarı Funda Özkan’la konuşurken daha önceki beyanlarının yanlış anlaşıldığını, Kılıçbalığı dosyasını gördüğünü ancak okumadığını söylüyor... Bu arada diyor ki:
"...Hayatımda ne Emlak Bankası’nın önünden geçtim ne de önünden geçenlerle alakam var. Emlak Bankası soruşturmasındaki usulsüzlükler beni ilgilendirmiyor, suçu olan da tutuklanır. Ben sadece herkes insanca muamele görsün istiyorum..."
Konuşmanın devamından bir cümle:
"...Savcı polise talimat vermiş hepsini alıp getirin diye. Ben de araya cumartesi pazar giriyor, hafta sonu geçsin sonra talimatı uygulayın dedim..."
Bu aşamada devreye Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de girmiş. Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na bir yazı yazıp, "Bu tür soruşturmalarda sanıkları gözaltında tutmayın" diyor. Türk, bu yazının gerekçesini, "Ben, savcılara sadece yasayı hatırlattım" sözleriyle açıklıyor.
***
Kim olursa olsun tüm sanıklara devlet insanca muamele etmeli, hukuk dışına çıkılmamalı. Kılıçbalığı sanıklarına da elbet hukuka uygun davranılacak. Fakat diğer davalarda gösterilmeyen hassasiyetin 84 yıla kadar hapislerin istendiği bu davada gösterilmesinde, iki bakanın soruşturmayla özel olarak ilgilenmesinde bir gariplik yok mu? Sebebi merak edilmez mi?
Acaba YPK Başkanı ve üyesi olarak Mesut Yılmaz’ın verilen kredilerde oynadığı rol mü? ANAP İstanbul eski İl Başkanı Erdal Aksoy’un sanıklar arasında bulunması mı? Yoksa nedir bu davayı ayrıcalıklı kılan?
Mesela suçları sadece haklarını aramak olan vatandaşlar neden böylesi insancıl muameleden yararlanmıyor acaba?

Edebiyat karın doyurmaz diyorlar... Doğru söylüyorlar...
Evet doyurmaz.
Çünkü ot, saman gibi bir nesne değildir edebiyat.
Edebiyat açlığın anlamını verir... Ve bir de tokluğun değerini.
Sanat ise açlığın değerini verir...
Ve tokluğun anlamını.