Faslılar "Bizim bu meseleyle ilgimiz ne?" diye şaşırmış kalmış...Bir Aziz Nesin öyküsü vardır...Adamın biri köyündeki evinden gazocağı iğnesi almak için ayrılmış, bulmak için araya araya taa İstanbula kadar gelmiş. Çünkü adam aradığını hep bulamayacağı dükkânlardan sormuş.Amerikanın Ortadoğu politikasını üstat yıllar önce tarif etmiş... Filistine yönelik İsrail saldırısına çözüm bulmak için Ortadoğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ilk durak olarak Fasa ayak basmış. Her zaman göz göze gelmeyebiliriz ama, kalp kalbe bakmayı deneyebiliriz. Döşeme kavgası "Istanbul Mobilyacılar Sitesinde döşemecilik yapan Kadir Kazmayı feci şekilde döven adamın, döşemecinin eski nişanlısının babası olduğu anlaşıldı...Gözaltına alınan Vakkas Balta;- Kızım Yaseminin nişanı atmasından sonra Kadir bizi sürekli olarak rahatsız ediyordu. İstediğini elde edemeyince de çamur yapmaya başladı. Son olarak da dükkânının ismini değiştirmiş; görünce kan beynime sıçradı, kendimi tutamadım" dedi... Dükkânın yeni adı şöyle: "Yasemine döşemecilik" Haberi geçende Anadolu Ajansı geçti.. Okuyalım... Marifet... Ama biçimine getirip ezerlerse Güzel kokmak Kekik misali Lavanta çiçeği misali Fesleğen misali Itır misali İsâ misali Yunus misali Tonguç misali Nâzım misali Marifet hiç ezilmemek bu dünyada Krizde yurtdışına kaçan paraları getirene paranın kaynağı sorulmayacakmış. Hortumda mutlu son... Toprağı nasıl bitirdik? Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Gürol Ergin bu soruya şöyle yanıt veriyor:- 1980lere kadar yatırımlar içinde tarımın payı yüzde 10lar civarındaydı. Tarımla bir yere varılmaz, buraya giden kaynakları sanayie aktarmak lazımdır, diyen Turgut Özal la birlikte bu oran düştü, şimdi yüzde 5e kadar geriledi. Yatırım düşünce haliyle üretim de düştü...- Başka neler yapıldı? - 1984 yılında, "Tarımda Reorganizasyon" adı altında Tarım Bakanlığına bağlı pek çok genel müdürlük, örneğin Hayvancılık, Veteriner İşleri, Gıda İşleri, Toprak Su Ürünleri vs. ya tümden kapatıldı ya da işlevsiz hale getirildi. Yetmedi, özelleştirme adı altında EBK, Süt Endüstrisi Kurumu, Yem Sanayii kapatıldı. Tarımsal üretimde köylünün en büyük yardımcısı, yol göstericisi ve destekçisi olan bu genel müdürlükler kapatılınca üretimdeki düşüş hızlandı.- Özaldan sonrakilere gelirsek...- Şimdikiler IMFnin Türkiyede tarımı bitirme talimatını son derece pervasız bir şekilde yerine getiriyorlar. Özal destekleri, teşvikleri ortadan kaldırarak tarımsal üretimi yok etme politikası izlemişti. Şimdikiler üretimi resmen yasa çıkararak yasaklıyorlar. Tütün Yasası, Şeker Yasası örnektir. Bu arada Ziraat Bankasını köylüye kredi veren banka olmaktan çıkardılar. Biz bir hesap yaptık, 5 - 6 yıl sonra sadece et ve süt için yılda 3.5 milyar dolarlık ithalat yapacağız. Gerisini siz düşünün. m.asik@milliyet.com.tr Türkiye, çok değil, daha 20 yıl öncesine kadar, tarımda kendine yeten yedi ülkeden biriyken bugün nasıl ve neden fasulye, mercimek, nohut, ayçiçeği ithal eder duruma düştük?