Bursa keşfetti!

30 Ocak 2021

Gazetelerde haber: “Bursa’da koronavirüsü öldüren sprey üretildi.”

Habere göre, hekimlerce geliştirilen ağız ve burun spreyi koronavirüsü 1 dakika içinde öldürüyormuş ve Bursa’da eczanelerde epey zamandır satılıyormuş.

Şu anda tüm dünya bu virüs nedeniyle ölümcül bir salgın yaşıyor. Her gün dünyada binlerce insan ölüyor. Herkes dört gözle ilaç beklerken bizim Bursa’da birkaç doktor bu işi çözmüş! Aşıya bile gerek kalmamış neredeyse!

Ürün Sağlık Bakanlığı’nca ilk etapta gıda takviyesi grubunda ruhsatlandırılmış. Tıbbi cihaz statüsünde burun spreyi ruhsatlanırken, ağız spreyinin ise ruhsat aşamasında olduğu bildirilmiş.

Bu ruhsatlandırma işi bulanık.

Ancak kuşkusuz binlerce Bursalı şu anda eczanelerden bu ilacı alıp kullanıyor.

Ama gariptir... Ne dünya basını, ne ünlü ilaç tekelleri Bursa’ya koşup ilaçla ilgileniyor. Ne de Türkiye’nin geri kalanı ilgili.

Bizim Sağlık Bakanlığı böylesine gündemde olan bir ilaçla ilgili neden

Yazının Devamı

İzmir’de tarım

28 Ocak 2021

İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir ve çevresinin su ve tarım sorunlarına ilişkin kapsamlı bir stratejik plan hazırlattı. “Başka bir tarım mümkün” başlıklı plan, tohumu yerlileştirmekten su kullanımını düzenlemeye, tarladaki ürünü çoğaltmaktan paketlemeye, nakliyeden pazarlamaya ve ihracata kadar çeşitli aşamalarda yeni düzenlemeleri öngörüyor. Bu süreçte daha az su isteyen ürünlerin ekimine geçilecek, kooperatifleşme desteklenecek. Belediyenin Baysan adlı kuruluşu, özel sektörün risk almadığı veya küçük üreticinin gücünün yetmeyeceği alanlarda gerekli yatırımı yapacak.

Soyer diyor ki:

- Öz kaynaklarımızla Ödemiş’e et işleme tesisi kurduk. Bayındır’a ise dev bir süt işleme fabrikası kuruyoruz. Baysan, 10 bin dönüm arazide susuz yem bitkisi ve hububat ekiminde sözleşmeli alım gerçekleştirecek. Beydağ’dan 100 ton kestane, Ödemiş’ten 300 ton patates satın alacağız.

Başkan Soyer devam ediyor:

Yazının Devamı

35 yıl oldu!

26 Ocak 2021

Bu gazetede ilk yazımız 26 Ocak 1986 tarihinde yayımlandı. Bugün 35 yıl tamamlanmış oluyor. Bana Cağaloğlu’ndaki binada, rahmetli Turhan Selçuk’un uzun süredir kullanmadığı odayı vermişlerdi. Odaya girince ilk izlenimim temizlik görevlisi hanımların nasıl da güler yüzle ve şevkle çalıştıkları olmuştu. Ardından, Milliyet okurlarının “Hoş geldin” mesajları geldi. Henüz tanışmadığım Halit Kıvanç’ın gönderdiği kocaman çiçek. Camekânlı odamın önünden selam vermeden gelip geçen Haldun Taner’in ilk yazımın yayımlandığı gün kapıdan eğilip, “İyi bir başlangıç yaptınız Melih beyefendi” diyerek yüreklendirişi. Tanıyan tanımayan gazete çalışanlarının “Hayırlı olsun” dilekleri... Bunlar hiç unutamadığım ilk izlenimler.

Gazete köşeleri uzun süre çeşitli desteklerle ayakta kalabilir. Bu sütunun desteği yıllar boyunca okuyucuları oldu. Bunca yıl bize onların uyarıları, teşvikleri, beğenileri, eleştirileri yol gösterdi. Biz bu sütunlarda onların sesi olmaya özen gösterdik,

Yazının Devamı

Anılar... Anılar... Gazeteciye vurmak

23 Ocak 2021

Döndük dolaştık, gazetecilere yönelik tehdit ve saldırı mevsimine geri döndük.

Ülke gelişmeyince, toplumsal hayat bir türlü demokrat sınırlar içine giremiyor. Mağara devrini aşamıyoruz.

Saldırı deyince... Başımdan geçen olayı sizlere aktarayım.

Yıl 1978, 8 Kasım günü. Günaydın gazetesinde çalışıyorum. O gün ilk çocuğum doğacak. Eşimi öğle vakti Cerrahpaşa hastanesine götürdüm. Ben gazeteye döndüm, eşimin doğum yapacağını, bir miktar avans almam gerektiğini söyledim. Hayırlı olsun, dediler. Avansı alıp tekrar hastaneye döndüm. İlk oğlumuz Doğan o gece 12 sularında dünyaya geldi. Hemşireler bebeği gösterdi. Tuhaf duygular içinde birkaç saniye bakabildim. Eşim 02 sularında odaya alındı. Ben de yanına girdim. Sohbet ettik. Gayet iyiydi. Gece yanında kalmamı önerdi. Orada izinsiz kalmak pek şık olmazdı, 04 sularında yanından ayrıldım, hastanenin karşısındaki sabahçı kahvesine gittim. Bir çay söyledim. Yanıma orta yaşlı biri yaklaşıp, “Araç lazım mı?” diye sordu. Güvenilmez biri gibi

Yazının Devamı

Sinir harbi

21 Ocak 2021

Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi (keşif amaçlı) görüşmeler 25 Ocak’ta başlıyor. İki ülke arasında 2002 yılından başlayarak 60 görüşme yapılmış, görüşmeler 2016 yılında FETÖ’cü darbe girişimi sonrasında Atina’nın tavrı üzerine kesilmişti.

Türkiye yeni görüşmelere ABD ve AB’nin yaptırım baskısı altında giriyor. Oruç Reis’ten sonra Barbaros sismik gemisinin de geri çekildiğini geçenlerde Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas açıkladı. Türkiye böylece ABD ve AB’nin baskılarını yumuşatma yönünde davranırken Atina’nın bu durumdan istifade ederek alabildiği kadar tavizi almak için bastıracağı muhakkak.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis geçenlerde “Tek sorunumuz kıta sahanlığıdır, biz sadece bunu görüşeceğiz” diyerek neyin peşinde olduklarını açıklamıştı. Atina belli ki adaların kıta sahanlığını kabul ettirmek yönünde bastıracak. Türkiye ise masaya tüm sorunların konulmasını istiyor.

Bu arada Yunanistan Ege’de karasularını 12 mile çıkarmaktan

Yazının Devamı

‘Hayatımın Haberi’

19 Ocak 2021

Gazete ve televizyonculuk mesleğinde 30 yılı deviren Serdar Akinan, zaman içinde başından geçenleri bir polisiye roman lezzetinde kaleme aldı, “Hayatımın Haberi” adı altında kitaplaştırdı.

Cesur ve dürüst bir gazeteci Serdar Akinan. Mesleğe aşkla başlamış, aşkla sürdürüyor. İlginç sahnelerle dolu kitaptan ilginç bir bölümü aktaralım.

Akinan 90’larda Star TV temsilcisi olarak Washington’dadır. Refah Partisi’nde Yenilikçi ekip içinde yer alan Abdullah Gül bir davet üzerine Amerikan başkentine gelir. Carnegie Endowment’ta bir konferans verir. Konuşmanın bitiminde yönetici “Off the record” bölümüne geçer. Yani artık soru ve yanıtlar ‘yazılmamak kaydıyla’ gidip gelecektir. Bir izleyici sorar:

“Sayın Gül, siz İslamcı gelenekten gelen ve İsrail’i büyük şeytan, Amerika’yı da onun ortağı olarak niteleyen bir liderin partisi adına buradasınız. Size nasıl güvenebiliriz?”

Bu soruya Abdullah Gül şöyle yanıt veriyor:

“Bakın, biz şu anda o partinin içinde, o

Yazının Devamı

Anılar, anılar... MUZ PEŞİNDE

16 Ocak 2021

Almanya... 1973 yılının yaz ayları...

Speyer kentindeki çiçek serasında geçen zor ve zahmetli günlerden sonra şeker gibi bir iş buldum. Karlsruhe şehrinde, Schneider Kaufhaus adlı AVM’de kamyonet muavinliği.



Sabah gittim, yanında çalışacağım Ludvig ile tanıştırdılar. AVM’de çeşitli reyonlardan her gün çok miktarda dekor parçası çıkıyordu. Bunların bir kısmı depoya, bir kısmı çöplüğe taşınıyordu. Ludvig’e bir Volkswagen kamyonet vermişlerdi. Ben taşıma işinde ona muavinlik yapacaktım. İşe koyulduk.

Ludvig 55 yaşında, şeker gibi bir adam. Kamyonetle oradan oraya giderken bana anılarını anlatıyor. Gençliğinde futbolcuymuş. İkinci Dünya Savaşı patlayınca askere almışlar. Alman birlikleri Fransa’yı işgal edince onu birkaç arkadaşıyla birlikte bir şatoya nöbetçi yapmışlar:

Yazının Devamı

Aşılanma zamanı!

14 Ocak 2021

Türkiye’ye 25 bin doz BioNTech aşısı geldiği ve bazı kişilere uygulandığı söylentileri dolaşırken... Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Sadettin Hülagü’nün 30 Kasım 2020’de kişisel Twitter hesabından attığı bir mesaj ortaya çıktı. Sayın Rektör bu mesajında diyor ki:

“Çocukken büyüklerimizin zoruyla aşıya götürülürdük. Covid-19 bizim bu huylarımızı da değiştirdi. 4 hafta önce ilk dozu yapılan BioNTech firma aşısının 2. dozunu bugün yaptırdım. Lütfen Maske, Mesafe ve Temizlik kurallarına dikkat edelim. İşin şakası ve telafisi yok.”

Böylece, Sayın Rektör’ün ilk aşıyı 2 Kasım’da yaptırdığı anlaşılıyor. Rektör Hülagü aşıyı gönüllülük uygulaması içinde yaptırdığını söylüyor.

Aşı uygulaması bugün yarın başlıyor.

Türk Tabipler Birliği’nden Prof. Kayıhan Pala bir ihtimale işaret ediyor. Elde bulunan aşı 3 milyon dozdur. Bir dozu alan kişiye 28 gün sonra ikinci doz verilecektir. 28 gün içinde ikinci parti aşı gelmezse ne olacak? Kimse garanti

Yazının Devamı