Al TRT ver külah

18 Şubat 2003

- Efendim işsiz bir oğlumuz var mümkünse...- Ne demek efendim yarın gelsin insan kaynakları ile görüşsün...- Teşekkürler efendim kurumunuz da maşallah pırıl pırıl...Sevgili Erdal Bilallar Stardaki köşesinde TRT Genel Müdürü Yücel Yenere sordu:- TRTyi denetleyen Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeleri arasında Namık Aydemir var mıydı? Aydemirin kızı Aybüke Aydemir TRTde işe alındı mı?- Yine aynı şekilde kurumunuzu denetleyen Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyesi Alaaddin Savunun askerliğini bile yapmayan oğlu Erdinç Savun TRTde göreve başladı mı? Ve kısa bir süre sonra da askere gitti mi?Yazı 6 Şubatta yayımlandı. Aradan iki hafta geçti. Ne TRT Genel Müdüründen ne sözü geçen müfettişlerden yanıt yok. Müfettiş teftiş ettiği kurumla böyle alışverişlere girer mi? "Başbakanlık" adına yapılan böylesi görev suiistimalleri görmezden gelinebilir mi? Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu TRTyi denetliyor... Bekliyorsunuz ki Genel Müdürü ve Kurumu şöyle bir silkelesinler... Yolsuzlukları, adam kayırmaları, usulsüzlükleri ortaya çıkartsınlar.. Çok beklersiniz. Şimdi işler değişti. Müfettiş Genel Müdürün önünde ezilip büzülüyor: İnsanları idare edebilmek için ya onlardan daha başarılı

Yazının Devamı

Al TRT ver külah

18 Şubat 2003


<#comment> Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu TRT’yi denetliyor... Bekliyorsunuz ki Genel Müdürü ve Kurum’u şöyle bir silkelesinler... Yolsuzlukları, adam kayırmaları, usulsüzlükleri ortaya çıkartsınlar.. Çok beklersiniz. Şimdi işler değişti. Müfettiş Genel Müdür’ün önünde ezilip büzülüyor:
- Efendim işsiz bir oğlumuz var mümkünse...
- Ne demek efendim yarın gelsin insan kaynakları ile görüşsün...
- Teşekkürler efendim kurumunuz da maşallah pırıl pırıl...
Sevgili Erdal Bilallar Star’daki köşesinde TRT Genel Müdürü Yücel Yener’e sordu:
- TRT’yi denetleyen Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeleri arasında Namık Aydemir var mıydı? Aydemir’in kızı Aybüke Aydemir TRT’de işe alındı mı?

Yazının Devamı

Nâbîden bugüne

16 Şubat 2003

Vermezdi kimse kimseye nân minnet olmasa, Bir maslahat görünmez idi rüşvet olmasa. Yok bî - garaz muamele ehli zamanede, Kimse ibadet etmez idi cennet olmasa.Tahsîl - i ilmin üstüne tercih eder mi nâs,Tahsîl - i mâl vâsıta - yı rifat olmasa. Etmez zuhûr - ı arsada bir kimseden Kerem, Zımmında kasd - ı dâiye - i şöhret olmasa.Bakmazdı kimse âyîne - i sâfa Nâbîyâ Hodbînlik alâkasına âlet olmasa.Türkçesi...Minnet olmasa kimse kimseye ekmek vermezdi/ Rüşvet olmasa hiçbir iş görülmezdi/Şu dünyada insanlar amaçsız iş yapmıyor / Cennet olmasa kimse ibadet etmezdi/Mal edinme yükselme için araç olmasa / Herkes bilim yerine onu yeğler miydi?/ İçinde ün yapma amaç olmasaydı / Bağış için ortalıkta hiç kimse görünmezdi/ Ey Nâbî, bencillik ilişkisi için araç olmasa/ Tertemiz aynaya kim bakardı? Ömer Özcan yeni çıkan "Türk Edebiyatında Hiciv ve Mizah" adlı kitabında dünden bugüne mizah birikimimizden örnekler veriyor. İşte 1642 - 1712 yılları arasında yaşamış Nâbîden (bugün de yaşayan) satırlar... Size hiçbir zaman gururla kütüphanesini gezdiren bir kadın göremezsiniz Amerikan fıkrası... - İçine 5 dolar koyup yollayın çocuğa, demiş,...Çocuk mektubu alınca çok sevinmiş. Tanrıya bir teşekkür

Yazının Devamı

Nâbî’den bugüne

16 Şubat 2003


<#comment> Ömer Özcan yeni çıkan "Türk Edebiyatında Hiciv ve Mizah" adlı kitabında dünden bugüne mizah birikimimizden örnekler veriyor. İşte 1642 - 1712 yılları arasında yaşamış Nâbî’den (bugün de yaşayan) satırlar...
Vermezdi kimse kimseye nân minnet olmasa,
Bir maslahat görünmez idi rüşvet olmasa.
Yok bî - garaz muamele ehli zamanede,
Kimse ibadet etmez idi cennet olmasa.
Tahsîl - i ilmin üstüne tercih eder mi nâs,

Yazının Devamı

Healey yazdı...

15 Şubat 2003

"Silah denetçilerinin görev süresini uzatacak Fransız - Alman ortak planı duyarlıdır. Bu planın işleyeceğini düşünüyorum. İşlemeyecek olan Irakın işgalidir. Birincisi, bütün İslam dünyasını Batının aleyhine döndürecektir. İkincisi... ABDnin daha sonra ne yapacağına ilişkin en küçük bir fikri yoktur. En akla yakın senaryo Kürtler, Şiiler ve Sünni Müslümanlar arasında bir iç savaşın patlak vereceği ve bu savaşın Suudi Arabistan, İran, Suriye, Ürdün gibi komşu ülkelere sıçrayacağıdır. ABD, BM kararı olsun olmasın harekete geçeceğini belli etti... Bu hareket yalnız Irak konusunda değil BMin birliği açısından da felaket olacaktır... Savaş ABD ve Batıya karşı terör eylemlerinde büyük bir artışa yol açacaktır. Saddama saldırı, terörü azaltmayacak, artıracaktır.Iraka savaş halinde yalnız Arap dünyası değil Endonezya, Filipinler gibi nüfusu Müslüman ülkeler de Batıya yüz çevireceklerdir. Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki dost hükümetlerin düşmesine yol açacaktır. Tabii ki her ülkenin bu sorunu çözmek için atacağı her barışçı adımı destekleyeceğim... İngiltere eski Savunma Bakanı Dennis Healeyin 10 Şubattaki yazısının başlığı: "Irak savaşı tam bir felaket olacak" şeklindeydi

Yazının Devamı

Healey yazdı...

15 Şubat 2003


<#comment> İngiltere eski Savunma Bakanı Dennis Healey’in 10 Şubat’taki yazısının başlığı: "Irak savaşı tam bir felaket olacak" şeklindeydi ve Healey, Fransız - Alman planını neden desteklediğini anlatıyordu:
"Silah denetçilerinin görev süresini uzatacak Fransız - Alman ortak planı duyarlıdır. Bu planın işleyeceğini düşünüyorum. İşlemeyecek olan Irak’ın işgalidir. Birincisi, bütün İslam dünyasını Batı’nın aleyhine döndürecektir. İkincisi... ABD’nin daha sonra ne yapacağına ilişkin en küçük bir fikri yoktur. En akla yakın senaryo Kürtler, Şiiler ve Sünni Müslümanlar arasında bir iç savaşın patlak vereceği ve bu savaşın Suudi Arabistan, İran, Suriye, Ürdün gibi komşu ülkelere sıçrayacağıdır.
ABD, BM kararı olsun olmasın harekete geçeceğini belli etti... Bu hareket yalnız Irak konusunda değil BM’in birliği açısından da felaket olacaktır... Savaş ABD ve Batı’ya karşı terör eylemlerinde büyük bir artışa yol açacaktır. Saddam’a saldırı, terörü azaltmayacak, artıracaktır.
Irak’a savaş halinde yalnız Arap dünyası değil Endonezya, Filipinler gibi nüfusu Müslüman ülkeler de Batı’ya yüz çevireceklerdir. Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki dost hükümetlerin

Yazının Devamı

Münihten selam

11 Şubat 2003

Konferansta Türkiyenin adı çok sık anıldı. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ile Avrupalı hükümet sözcüleri karşılıklı mesajlar verdiler. Ne var ki toplantıda İranlı bir bakan dahi bulunduğu halde Türkiyenin bakanı yoktu. Konferans yöneticilerinin açıklamasına göre Savunma Bakanı Vecdi Gönül Münihe davet edilmiş ama gelmemişti. Türk- Alman Dostluk Federasyonu (DTF) Genel Başkanı Ali Kılıç gönderdiği notta diyor ki...- Güvenlik Konferansında bir kez daha net olarak görüldü ki, Avrupa Türkiyesiz olamıyor. Üç gün süren Güvenlik Konferansının ana gündemini Türkiye oluşturdu. Üzerinde yaşadığımız coğrafya ile ilgili senaryoların konuşulduğu ve kararların oluşturulduğu bir ortamda ne yazık ki bir temsilcimiz yoktu. Konuşmacılar "Türkiye olmadan bu iş olmaz" derken "İki ay önce yapılan AB toplantılarında neredeydiniz, Türkiyenin önemini yeni mi keşfediyorsunuz?" diyecek bizden birinin olmaması üzücüydü... Münihte geçen hafta sonu 39uncu Güvenlik Konferansı düzenlendi. Münih Belediye Başkanı Christian Ude konferansa katılanlara ev sahibi olarak "hoş geldiniz" dedi. Hemen peşinden sokağa çıkarak 20 bin kişinin katıldığı "Savaşa Hayır" yürüyüşüne katıldı... Eskiden Albayrak için savaşanlar şimdi

Yazının Devamı

Münih’ten selam

11 Şubat 2003


<#comment> Münih’te geçen hafta sonu 39’uncu Güvenlik Konferansı düzenlendi. Münih Belediye Başkanı Christian Ude konferansa katılanlara ev sahibi olarak "hoş geldiniz" dedi. Hemen peşinden sokağa çıkarak 20 bin kişinin katıldığı "Savaşa Hayır" yürüyüşüne katıldı...
Konferansta Türkiye’nin adı çok sık anıldı. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ile Avrupalı hükümet sözcüleri karşılıklı mesajlar verdiler. Ne var ki toplantıda İranlı bir bakan dahi bulunduğu halde Türkiye’nin bakanı yoktu. Konferans yöneticilerinin açıklamasına göre Savunma Bakanı Vecdi Gönül Münih’e davet edilmiş ama gelmemişti. Türk- Alman Dostluk Federasyonu (DTF) Genel Başkanı Ali Kılıç gönderdiği notta diyor ki...
- Güvenlik Konferansı’nda bir kez daha net olarak görüldü ki, Avrupa Türkiye’siz olamıyor. Üç gün süren Güvenlik Konferansı’nın ana gündemini Türkiye oluşturdu. Üzerinde yaşadığımız coğrafya ile ilgili senaryoların konuşulduğu ve kararların oluşturulduğu bir ortamda ne yazık ki bir temsilcimiz yoktu. Konuşmacılar "Türkiye olmadan bu iş olmaz" derken "İki ay önce yapılan AB toplantılarında neredeydiniz, Türkiye’nin önemini yeni mi keşfediyorsunuz?" diyecek bizden birinin olmaması üzücüydü...

Yazının Devamı