Bu kadar muazzam masrafın ve askeri harekâtın sadece Irak petrolü için yapıldığına ihtimal vermek zor. Peki diğer hedefler neler?ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Bolton kısa süre önce İsraildeydi. Bulton özel görüşmelerde şöyle konuştu:- ABD kuşkusuz önce Iraka hücum edecek daha sonra da Suriye, İran ve Kuzey Koreden gelen tehditlerle ilgilenecektir.Bu sözler İsrailin Haaretz gazetesinde yer aldı. Amerikanın St Petersburg Times gazetesinde Susan Taylor Martin konuşmayı şöyle yorumladı:- İran ve Suriye ABDden çok İsrail için tehdit oluşturmaktadır. Bakanın sözleri, ABDnin Ortadoğu serüveninin Amerikadan çok İsrailin çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu göstermektedir.***ABDnin hedefleri dehşet... Ortadoğuyu görünenden daha büyük çaplı savaş ve çatışmalar bekliyor... Bu arada ABD Türkiyede pek çok havaalanı ve limanı askeri üs haline getiriyor. Bu işe 400 milyon dolar yatırıyor. Ülkemiz kuşkusuz Suriye ve İranla ilgili çatışmalarda da ABDnin saldırı üssü olarak kullanılacaktır... Ve tabii ki komşularının saldırı hedefi olacaktır. Ne tehlikeli maceralara sürüklendiğimizi görmek için gözlüğe ihtiyaç var mı? Amerikanın gözü sadece Irakın petrolünde mi? Tezkere görüşülemez Hukukçu
<#comment>#comment> Amerika’nın gözü sadece Irak’ın petrolünde mi?
Bu kadar muazzam masrafın ve askeri harekâtın sadece Irak petrolü için yapıldığına ihtimal vermek zor.
Peki diğer hedefler neler?
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Bolton kısa süre önce İsrail’deydi. Bulton özel görüşmelerde şöyle konuştu:
- ABD kuşkusuz önce Irak’a hücum edecek daha sonra da Suriye, İran ve Kuzey Kore’den gelen tehditlerle ilgilenecektir.
Bu sözler İsrail’in Haaretz gazetesinde yer aldı. Amerika’nın St Petersburg Times gazetesinde Susan Taylor Martin konuşmayı şöyle yorumladı:
"Son günlerde Türkiyenin savaş tedirginliği yaşaması ve NATOya başvurarak savunma ihtiyacı belirtmesi Türkiyeye tatil planı yapan İngilizlerin tedirginliğini doruk noktasina çıkarmış ve rezervasyonlar durma noktasına gelmiştir. Hatta rezervasyon yapmış olanlar da iptal için başvurmaya başlamıştır. Yaz rezervasyonlarının en yoğun ayları olan ocak - şubat ayları tam bir hayal kırıklığı olmuş, ocak rezervasyonları yüzde 70, şubat yüzde 80lere varan düşme kaydetmiştir. Türkiyede bütçe maalesef mart ayında belirlenmekte, turizm reklamları mayıs - aralık arasını kapsamaktadır. Bu aylarda reklam yapılmaması Türkiyeyi "late market destination" yani en son rezervasyon yapılan ülke haline getirmiştir. En son rezervasyon yapanlar ucuz müşteri kitlesidir. Sonuçta Türkiyenin turizm geliri düşer. Bu yıl savaş nedeniyle düşme daha da büyük olacaktır... Türkiyede kimse durumun farkında görünmemektedir."Sonuç: Türkiyenin 11 milyar dolarlık turizm geliri tehlikededir. Nakliyeciler Derneği kendi zararlarını yılda 1 milyar dolar olarak hesaplamakta, Güneydoğuda hayat şimdiden durma noktasında...Ve hükümet 5 - 6 milyar dolarlık pazarlıklar peşinde... Mektup Londradan "Cachet Travel"
<#comment>#comment> Mektup Londra’dan "Cachet Travel" (www.cachettravel.co.uk) şirketinden geliyor... Ghislain Charles Sireilles imzalı mektubu okuyalım:
"Son günlerde Türkiye’nin savaş tedirginliği yaşaması ve NATO’ya başvurarak savunma ihtiyacı belirtmesi Türkiye’ye tatil planı yapan İngilizlerin tedirginliğini doruk noktasina çıkarmış ve rezervasyonlar durma noktasına gelmiştir. Hatta rezervasyon yapmış olanlar da iptal için başvurmaya başlamıştır. Yaz rezervasyonlarının en yoğun ayları olan ocak - şubat ayları tam bir hayal kırıklığı olmuş, ocak rezervasyonları yüzde 70, şubat yüzde 80’lere varan düşme kaydetmiştir.
Türkiye’de bütçe maalesef mart ayında belirlenmekte, turizm reklamları mayıs - aralık arasını kapsamaktadır. Bu aylarda reklam yapılmaması Türkiye’yi "late market destination" yani en son rezervasyon yapılan ülke haline getirmiştir. En son rezervasyon yapanlar ucuz müşteri kitlesidir. Sonuçta Türkiye’nin turizm geliri düşer. Bu yıl savaş nedeniyle düşme daha da büyük olacaktır... Türkiye’de kimse durumun farkında görünmemektedir."
Sonuç: Türkiye’nin 11 milyar dolarlık turizm geliri tehlikededir. Nakliyeciler Derneği kendi zararlarını yılda 1 milyar dolar
Televizyonlarda Amerikan gemisinin İskenderun Limanına zırhlı araçlar çıkardığı haberi...Hangi mutabakat ve hangi tezkereye göre bu çıkarma? Meçhul...Tayyip Erdoğanın "uluslararası meşruiyet olmadan ABD ile anlaşma olmaz" sözlerini unuttuğu gözleniyor... Tezkere TBMMye gelirse milletvekillerinin silme "evet" demelerini istiyor... Birkaç hafta önce Rauf Denktaşa çağrılar yaparak onu "halkın sesine kulak vermeye " çağırıyordu... AKP grubunda "Kuşkusuz hiçbirimiz popülizme teslim olmayacağız" sözleriyle "boş verin halkı" demek istiyor... Bir yandan da kirli pazarlık sürüyor. Profesör Cem Say yazıyor:- Son günlerde yabancı TV kanallarında "Türkiyenin fiyatı" hakkındaki haberleri izledikçe yerin dibine geçiyorum... Bizimkilerin istediği hibe miktarını nüfusumuza bölünce 150 dolar çıkıyor. Demek adam başı 150 doları kim bastırırsa şehit kanlarıyla sulanmış toprağımızı kullanarak istediği komşumuza saldırabiliyor. Çok sayın yöneticilerimizden ricam, eğer komşumuzun yıkılmasına yataklık edeceksek hiç para almadan edelim, öylesi daha onurlu. İstanbula kar yağıyor... Radyolarda "Neler oluyor gülüm" şarkısı... Lafla peynir gemisi yürümez, BATAR. Özdemir Asaf Halktan korkulur mu? Sayın
<#comment>#comment> İstanbul’a kar yağıyor... Radyolarda "Neler oluyor gülüm" şarkısı...
Televizyonlarda Amerikan gemisinin İskenderun Limanı’na zırhlı araçlar çıkardığı haberi...Hangi mutabakat ve hangi tezkereye göre bu çıkarma? Meçhul...
Tayyip Erdoğan’ın "uluslararası meşruiyet olmadan ABD ile anlaşma olmaz" sözlerini unuttuğu gözleniyor...
Tezkere TBMM’ye gelirse milletvekillerinin silme "evet" demelerini istiyor... Birkaç hafta önce Rauf Denktaş’a çağrılar yaparak onu "halkın sesine kulak vermeye " çağırıyordu... AKP grubunda "Kuşkusuz hiçbirimiz popülizme teslim olmayacağız" sözleriyle "boş verin halkı" demek istiyor... Bir yandan da kirli pazarlık sürüyor.
Profesör Cem Say yazıyor:
- Son günlerde yabancı TV kanallarında "Türkiye’nin fiyatı" hakkındaki haberleri izledikçe yerin dibine geçiyorum... Bizimkilerin istediği hibe miktarını nüfusumuza bölünce 150 dolar çıkıyor. Demek adam başı 150 doları kim bastırırsa şehit kanlarıyla sulanmış toprağımızı kullanarak istediği komşumuza saldırabiliyor. Çok sayın yöneticilerimizden ricam, eğer komşumuzun yıkılmasına yataklık edeceksek hiç para almadan edelim, öylesi daha onurlu.
"We are all American"Yani; Hepimiz Amerikalıyız...Geçen hafta sonu Amerikadaki barış gösterilerinde şu pankartlar göze çarptı:"We are all French"Yani... Hepimiz Fransızız...Sevgili Ayça Apak Tonge Londra yürüyüşünden pankart örnekleri göndermiş... En sevimlisi:"Make tea not war/ Çay yap savaş değil"Pazar günü San Francisconun Market caddesindeki yürüyüşe katılan Deniz Ezginin izlenimlerinden birkaç satırı teşekkürlerimizle ekleyelim:- İlk gözüme çarpan slogan "Were queer as folk, but not as queer as war against Iraq" oldu.. Yani: "Biz inbeyiz ama Irakla savaşacak kadar inbe değil"... Exxon benzin pompası kılığında biri "I support the war / Ben savaşı destekliyorum" diyen bir pankart taşıyordu... Bebeklerin üzerine "Make babies not war/ Bebek yap savaş değil" yazılmıştı..."Dünyanın aydın ve barışçı insanları Amerikaya, haksızlığa, haydutluğa karşı ayaklandı. Ya insanlık kazanacak, ya haydutluk, gaspçılık, haksızlık, hukuksuzluk... New Yorkta İkiz Kulelerin vurulduğunun ertesi günü Fransız gazetesi manşet atmıştı: Savaş isteyenler ve savaştan yarar umanlar şahin değil "akbaba"dır. Komplo ihtiyacı... Kimi Amerikalı yazarlar değiniyor buna...- Amerikayı 11 Eylül benzeri bir saldırı
<#comment>#comment> New York’ta İkiz Kuleler’in vurulduğunun ertesi günü Fransız gazetesi manşet atmıştı:
"We are all American"
Yani; Hepimiz Amerikalıyız...
Geçen hafta sonu Amerika’daki barış gösterilerinde şu pankartlar göze çarptı:
"We are all French"
Yani... Hepimiz Fransızız...