Köşk davetleri...

6 Ocak 2004

Çankaya Köşkünde verilen davetlerde yine ilginç sahneler yaşanacak...Örneğin Başbakan Tayyip Erdoğan Köşke yine eşsiz davet edilecek.Diğer konuklar masada eşleriyle yer alırken Erdoğanın tek başına oturması kuşkusuz konukların merakını çekecek, eğer o ana kadar öğrenmedilerse merak edip sorduklarında kendilerine Türkiyedeki türban tartışması anlatılacak, ülkemizin geldiği nokta konukların kafasında soru işaretlerine yol açacak... Onları şaşırtacak...***Türkiyede gündemin diğer konuları malumunuz.. Kuran kursları, imam hatip okulları, dinci kadrolaşma vs.. Bir yandan da ABye üye olma azmimiz devam ediyor. Avrupanın hiç ilgilenmediği ilkel sorun ve tartışmaların içine yuvarlanmış bir Türkiye acaba ABye üye olabilir mi?Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun bir hatırlatmada bulunuyor:- AB kamuoyu "Türkiye postuna bürünmüş bir Suudi Arabistanı" AB üyesi olarak hiçbir zaman kabul etmeyecek...Bu gerçeği aklımızdan çıkarmayalım... Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, eşi ve çocuklarıyla birlikte Cumhurbaşkanı Necdet Sezerin davetlisi olarak bugün Ankaraya geliyor. Gazetelerde dün Esma Esadın fotoğrafları dikkatleri çekti. Batılı giysiler içinde, başı açık, zarif bir hanım. Bu ay içinde

Yazının Devamı

Köşk davetleri...

6 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, eşi ve çocuklarıyla birlikte Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in davetlisi olarak bugün Ankara'ya geliyor. Gazetelerde dün Esma Esad'ın fotoğrafları dikkatleri çekti. Batılı giysiler içinde, başı açık, zarif bir hanım. Bu ay içinde Ankara ayrıca Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'i de ağırlayacak. Pervez Müşerref'in eşi de başını örtmüyor...
Çankaya Köşkü'nde verilen davetlerde yine ilginç sahneler yaşanacak...
Örneğin Başbakan Tayyip Erdoğan Köşk'e yine eşsiz davet edilecek.
Diğer konuklar masada eşleriyle yer alırken Erdoğan'ın tek başına oturması kuşkusuz konukların merakını çekecek, eğer o ana kadar öğrenmedilerse merak edip sorduklarında kendilerine Türkiye'deki türban tartışması anlatılacak, ülkemizin geldiği nokta konukların kafasında soru işaretlerine yol açacak... Onları şaşırtacak...
***

Yazının Devamı

"Tamamı okundu"

4 Ocak 2004

- Bu ülkede Cumhuriyet döneminde doğmasına rağmen Cumhuriyete karşı laf edecek bir insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım, dedikten sonra ekledi:- Tebliğ bütün halinde değerlendirilmeli...Güvendiğimiz ve inandığımız titiz bir yazar, Haluk Şahin sözü edilen yazının tamamını okumuş, "Kaygılarım arttı" diyordu dünkü yazısında...Haluk Şahin makaleyi özetle şöyle değerlendiriyor:"Dinçer bu makalede bir bilim adamı olarak nesnel ifadelerle değil bir inancın sözcüsü olarak öznel yargılarla konuşuyordu... Örneğin Cumhuriyet kavramının bizim için fazla bir manası kalmamıştır diyordu......Dinçere göre İslamcı hareket iktidara gelse de süreç bitmiyor: Düşmanlara karşı üstünlük sağlansa da, Müslümanın kavgası, münkere, harama ve kötüye karşı devam edecektir. (münker: şeriatça yapılması caiz görülmeyen)"Haluk Şahin, Dinçere ve onu savunanlara soruyor: Münker, haram, kötü laik bir devlette siyasete rehberlik edecek kategoriler midir? Dahası, oradaki o düşman kimin nesi? Demokratik siyasette böyle bir kavram var mı? Netice; Müsteşar Ömer Dinçer, hiç inandırıcı olamıyor... Sivasta 1995 yılında sunduğu bir tebliğde "laik cumhuriyet"e karşı İslami düzeni savunan Başbakanlık Müsteşarı

Yazının Devamı

"Tamamı okundu"

4 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Sivas'ta 1995 yılında sunduğu bir tebliğde "laik cumhuriyet"e karşı İslami düzeni savunan Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer, önceki gün:
- Bu ülkede Cumhuriyet döneminde doğmasına rağmen Cumhuriyet'e karşı laf edecek bir insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım, dedikten sonra ekledi:
- Tebliğ bütün halinde değerlendirilmeli...
Güvendiğimiz ve inandığımız titiz bir yazar, Haluk Şahin sözü edilen yazının tamamını okumuş, "Kaygılarım arttı" diyordu dünkü yazısında...
Haluk Şahin makaleyi özetle şöyle değerlendiriyor:

Yazının Devamı

Küçük dilekler...

3 Ocak 2004

2004 yılında; enflasyondan uzak, dokunulmazlığı kalkmış milletvekilleri ile dolu bir Meclis diliyorum. (Doruk Bozatlı) Devlet okullarının çoğaltılması ve çocukların daha çok bilgi almasını istiyorum. (Serra Bezci) Olabiliyorsa lütfen sınavları kaldırabilir misiniz? (Kaan Özoğul) "Sokaktaki evsiz çocuklara yemek alsınlar." (Kaan Erdoğan)"Şapkasından şeker çıkarsın." (Kaan Başköylü) "Karanlık olunca güneş çıkarsın." (Taner Alpaslan) Bahçeşehir İlköğretim Okulunun 1240 öğrencisi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezere özel olarak hazırladıkları dev bir yılbaşı kartı ve isteklerini gönderdiler... Mesela: Başbakanın korumaları, soru soran gazeteciyi dövmüş. Bu devirde Başbakanı koruyan gazeteci olacaksın ki rahat edesin... Şair Cemal Süreya vefatının 14. yılında kendi adına kurulan Kültür Sanat Derneğinin düzenlediği etkinlikle anılıyor. 9 Ocak tarihinde saat 14.00te Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde yapılacak anma töreninde konuşmacılar: Hulki Aktunç, Orhan Alkaya ve Haydar Ergülen... Bir küçük şiiriyle analım ölümsüz Şairi... Bil ki bir düelloda / acı bir şey vardır/ ölüm korkusundan da/ Dün en güvendiğin adam/ karşı tarafın şahididir/ ve daha

Yazının Devamı

Küçük dilekler...

3 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Bahçeşehir İlköğretim Okulu'nun 1240 öğrencisi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e özel olarak hazırladıkları dev bir yılbaşı kartı ve isteklerini gönderdiler... Mesela:
2004 yılında; enflasyondan uzak, dokunulmazlığı kalkmış milletvekilleri ile dolu bir Meclis diliyorum. (Doruk Bozatlı)
Devlet okullarının çoğaltılması ve çocukların daha çok bilgi almasını istiyorum. (Serra Bezci)
Olabiliyorsa lütfen sınavları kaldırabilir misiniz? (Kaan Özoğul)
"Sokaktaki evsiz çocuklara yemek alsınlar." (Kaan Erdoğan)

Yazının Devamı

Gündem değişmedi

2 Ocak 2004

"Şimdiki büyük mücadele ortadaki doğruları halka duyurmak isteyenlerle istemeyenler arasında cereyan etmektedir. Bütün vatanını sevenler, aydınlar, öğretmenler, gençler, bütünüyle Türkiyenin Atatürkçü zinde güçleri, tek kelimeyle kendilerini satmamışlar, birleşerek, gizlenmek istenen gerçekleri kitlelere mutlaka duyurmak için her türlü fedakârlığı göze aldıkça, Türkiyenin kurtulma hızı kimsenin tahmin edemeyeceği hızla gelişecektir..."***Yıllar geçti, tarih değişti ama gündem değişmedi. Gerçekleri ve doğruları halka duyurma savaşı satılmışlarla satılmamışlar arasında bütün hızıyla sürüyor.Kalemleri usta, kişilikleri medyatik, lafları cilalı ve salçalıdır...Misyonları ise karşı tarafın değirmenine su taşımak...Boğazda bir duble viskiye bütün halkı satacak kadar gözü dönmüşleri var aralarında... Yabancı elçiliğin bir kokteyl davetiyesine fittir bazısı.Gerçekleri tersyüz edip halka yutturmakta en başarılı olanlar en mümtaz köşelerdedir... Mütareke basını dün olduğu gibi bugün de kemal-i afiyettedir.Çetin Altanın 38 yıl önceki çağrısı bugün de geçerliliğini koruyor:"Satılmamışlar birleşiniz..." Aşağıdaki sözleri 1965 yılında Çetin Altan kendisiyle röportaj yapan Yaşar Kemale söylüyor:

Yazının Devamı

Gündem değişmedi

2 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Aşağıdaki sözleri 1965 yılında Çetin Altan kendisiyle röportaj yapan Yaşar Kemal'e söylüyor:
"Şimdiki büyük mücadele ortadaki doğruları halka duyurmak isteyenlerle istemeyenler arasında cereyan etmektedir. Bütün vatanını sevenler, aydınlar, öğretmenler, gençler, bütünüyle Türkiye'nin Atatürkçü zinde güçleri, tek kelimeyle kendilerini satmamışlar, birleşerek, gizlenmek istenen gerçekleri kitlelere mutlaka duyurmak için her türlü fedakârlığı göze aldıkça, Türkiye'nin kurtulma hızı kimsenin tahmin edemeyeceği hızla gelişecektir..."
***
Yıllar geçti, tarih değişti ama gündem değişmedi. Gerçekleri ve doğruları halka duyurma savaşı satılmışlarla satılmamışlar arasında bütün hızıyla sürüyor.
Kalemleri usta, kişilikleri medyatik, lafları cilalı ve salçalıdır...

Yazının Devamı