Tasarının getirdiği temel düzenlemelerden biri de teftiş kurullarını ortadan kaldırması... Geçtiğimiz cumartesi günü Ankarada tasarının tartışıldığı toplantıda konuşan Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) Başkanı Atılay Ergüven ilginç bir tesadüfü(!) şöyle dile getirdi."Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı taslağı nisan ayında Bakanlar Kuruluna sunuldu. Bu taslakta teftiş kurullarını ortadan kaldıran hiçbir düzenleme yoktu. Ne zaman ki ağustos ayında Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında, İstanbul Belediyesinde görevliyken yaptığı usulsüz işlerden dolayı müfettişlerin hazırladıkları raporlara dayanılarak Eyüp Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın görüşülmesine başlandı.... Eylül ayında bir baktık ki taslakta ani bir değişiklik yapılmış ve teftiş kurulları ortadan kaldırılmış, müfettişler cezalandırılmış.. Acaba bu bir tesadüf müdür?"Yani: Acaba Ömer Dinçer pireye kızıp yorgan mı yakmaktadır? Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısını görüşecek olan TBMM İçişleri Komisyonu dün kavga gürültü ile açıldı. "Cumhuriyetin işlevini yitirdiği" görüşündeki Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçerin biçimlendirdiği tasarının Türkiyeyi iyiye götüreceğine ilişkin umut yok CHPli
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı'nı görüşecek olan TBMM İçişleri Komisyonu dün kavga gürültü ile açıldı. "Cumhuriyet'in işlevini yitirdiği" görüşündeki Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer'in biçimlendirdiği tasarının Türkiye'yi iyiye götüreceğine ilişkin umut yok CHP'li milletvekillerinde.
Tasarının getirdiği temel düzenlemelerden biri de teftiş kurullarını ortadan kaldırması... Geçtiğimiz cumartesi günü Ankara'da tasarının tartışıldığı toplantıda konuşan Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) Başkanı Atılay Ergüven ilginç bir tesadüfü(!) şöyle dile getirdi.
"Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı taslağı nisan ayında Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Bu taslakta teftiş kurullarını ortadan kaldıran hiçbir düzenleme yoktu. Ne zaman ki ağustos ayında Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında, İstanbul Belediyesi'nde görevliyken yaptığı usulsüz işlerden dolayı müfettişlerin hazırladıkları raporlara dayanılarak Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görüşülmesine başlandı.... Eylül ayında bir baktık ki taslakta ani bir değişiklik yapılmış ve teftiş kurulları ortadan kaldırılmış, müfettişler cezalandırılmış.. Acaba bu bir tesadüf müdür?"
Yani: Acaba
Okul öncesi eğitim Türkiye ortalmasının dört kat üzerine çıkartılmış.Siirt'te bugün her 100 çocuktan 63'ü yuvaya gidiyor.Okul öncesi eğitimde Türkiye ortalaması yüzde 15... Siirt'in dörtte biri.Vali Okutan anlatıyor:- 3 yıl önce Siirt'e atandığımda bu oran yüzde 4 idi. Konuyu ciddi şekilde ele aldık. En büyük sıkıntı öğretmen ve eğitmen bulmaktaydı. Milli Eğitim'den kız meslek lisesi mezunlarını yuvalarda görevlendirme izni alınca işimiz kolaylaştı. Bugün okul öncesi çağda bulunan yani 5 - 6 yaşlarındaki 18 bin çocuğun yaklaşık 12 bini okula gidiyor...Okul öncesi eğitimin en önemli yanı Kürtçe ve Arapçadan başka dil bilmeyen birçok çocuğun okula başlamadan önce Türkçe öğreniyor olması...Bir başka başarı kızların okullaştırılmasında...- Kız öğrencilerin okullama oranı ben bu ile atandığımda yüzde 54 idi. Bugün yüzde 91, diyor Vali Okutan...Ancak liselerde okullaşma oranı çok düşük.. Yüzde 20... Türkiye ortalaması ise yüzde 36... Vali Okutan, kızını okula göndermeyenlere ceza uygulamasını bu yıl yürürlüğe koyacağını anlatıyor...Bir vali isterse neler yapabiliyor, birkaç yılda ne büyük adımlar atılabiliyor görüyorsunuz... İnanılması zor ama doğru... Siirt'te... Memleketin en fakir
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
İnanılması zor ama doğru... Siirt'te... Memleketin en fakir köşelerinden birinde Vali Nuri Okutan eğitimde bir Türkiye rekoru kırılmış...
Okul öncesi eğitim Türkiye ortalmasının dört kat üzerine çıkartılmış.
Siirt'te bugün her 100 çocuktan 63'ü yuvaya gidiyor.
Okul öncesi eğitimde Türkiye ortalaması yüzde 15... Siirt'in dörtte biri.
Vali Okutan anlatıyor:
Hem üniversitelerin bilimsel yetersizliğini eleştireceksiniz hem kendi döner sermayelerinden kesip oluşturdukları fonları gasp edeceksiniz...Sizin üniversiteyi ve bilimi ileriye götürmek istediğinize kim inanır?İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter:- İstanbul Üniversitesinin 13 trilyon lirasına el konulduğu için halen sürmekte olan 185 projenin finansmanı artık mümkün değil, diyor...Diğer üniversiteler aynı şekilde kan ağlıyor...Celal Bayar Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Ülgen Zeki Ok konuşuyor:- Halen devam etmekte olan veya kabul edilmiş 120 proje durdurulmuştur. Başvuru aşamasındaki yaklaşık 70 projenin de önü kesilmiştir...YÖK Başkanı Prof. Teziç konuyla ilgili olarak Maliye Bakanı Unakıtan ile görüştü... Kimi çözümlerden söz ediliyor. Ama rektörler varılan mutabakatın çözümü sağlamadığı inancında... Üstelik bu yıl ayrılacak fonlarla geçen yılın projelerinin finansmanı da mümkün değil. İktidar üniversiteden "türban" ve YÖKün rövanşını bu şekilde alma hevesinde ise ülkenin işi çok zor... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçen iktidar döneminde yapılan bir düzenlemeye dayanarak üniversitelerin araştırma fonlarını bütçeye gelir kaydetti. Yasaya göre fonların bir yıl sonraya
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçen iktidar döneminde yapılan bir düzenlemeye dayanarak üniversitelerin araştırma fonlarını bütçeye gelir kaydetti. Yasaya göre fonların bir yıl sonraya devredilmesi mümkündü. Geçen iktidar o yöne gitmişti. Unakıtan yetkisini bilimin aleyhinde kullandı, fonları üniversitenin elinden aldı.
Hem üniversitelerin bilimsel yetersizliğini eleştireceksiniz hem kendi döner sermayelerinden kesip oluşturdukları fonları gasp edeceksiniz...
Sizin üniversiteyi ve bilimi ileriye götürmek istediğinize kim inanır?
İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter:
- İstanbul Üniversitesi'nin 13 trilyon lirasına el konulduğu için halen sürmekte olan 185 projenin finansmanı artık mümkün değil, diyor...
TÜBİTAKa yapılan atamaların mimarı Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçerdir... Peki Ömer Dinçerin bilim adamı olarak performansı nedir? Prof. Celal Şengör Cumhuriyetteki yazısında diyor ki:- Sayın Müsteşar bilim yaşamında sadece iki akademik makale yazmış, uluslararası ciddi bir bilimsel dergide tek satır yazı yazmamıştır...Peki Ömer Dinçerin tavsiyesiyle Başbakan Tayyip Erdoğanın TÜBİTAKın başına layık gördüğü Prof. Nüket Yetişin bilimsel başarısı hangi düzeydedir? Prof. Şengör diyor ki:- Prof. Nüket Yetişin uluslararası atıf endekslerinde (SCİ, SSCİ ve HCİ) yalnızca iki yazı ve beş atıfına tesadüf edilmiştir. Bu portre bir bilim insanının bir yıllık performansı olmalıdır, bir ömürlük değil...TÜBİTAK yönetimini tartışmalı ellere bırakırken bütçesini de geçen yıla göre azaltan... Öte yandan üniversitelerin bilimsel araştırma fonlarına el koyan hükümetin bilimi ileri götürmek için bir çabası var mı? O yönde bir belirti görünmüyor... TÜBİTAK Bilim Kurulu bugün 6 eski ve hükümetçe atanan 6 yeni üyesiyle ilk toplantısını yapıyor. Cumhurbaşkanı Sezer henüz Prof. Nüket Yetişin TÜBİTAK Başkanlığına atanma kararnamesini onaylamadı. Bugünkü toplantıda hükümetçe atanan üyelerin, eski
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
TÜBİTAK Bilim Kurulu bugün 6 eski ve hükümetçe atanan 6 yeni üyesiyle ilk toplantısını yapıyor. Cumhurbaşkanı Sezer henüz Prof. Nüket Yetiş'in TÜBİTAK Başkanlığına atanma kararnamesini onaylamadı. Bugünkü toplantıda hükümetçe atanan üyelerin, eski üyelerden en az birinin desteğini alarak Nüket Yetiş'i vekâleten başkanlığa getirmeleri bekleniyor.
TÜBİTAK'a yapılan atamaların mimarı Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer'dir... Peki Ömer Dinçer'in bilim adamı olarak performansı nedir? Prof. Celal Şengör Cumhuriyet'teki yazısında diyor ki:
- Sayın Müsteşar bilim yaşamında sadece iki akademik makale yazmış, uluslararası ciddi bir bilimsel dergide tek satır yazı yazmamıştır...
Peki Ömer Dinçer'in tavsiyesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın TÜBİTAK'ın başına layık gördüğü Prof. Nüket Yetiş'in bilimsel başarısı hangi düzeydedir? Prof. Şengör diyor ki:
- Prof. Nüket Yetiş'in uluslararası atıf endekslerinde (SCİ, SSCİ ve HCİ) yalnızca iki yazı ve beş atıfına tesadüf edilmiştir. Bu portre bir bilim insanının bir yıllık performansı olmalıdır, bir ömürlük değil...