"Tesise talip olan Sual Holdingle, özelleştirme sürecinin başlaması bile beklenmeden hukuk dışı özel ilişkilere girildi. Sahte plakalı araçlarla tesise giden holdingin bazı yetkililerine o aşamada yasak olan maliyet ve bilanço bilgileri verildi. Ayrıca Tayyip Erdoğan, bu holdingin başkanı Vekselberg ile özel bir görüşme yaptı. Ben, özelleştirmeye resmen fesat karıştırmak olan bu olaylarla ilgili tam üç soru önergesi verdim ama hiçbirine ciddi bir tek yanıt gelmedi. Örneğin sahte plakalı araçlarla ilgili soruma, bilgi Trafikten rahatlıkla alınabilecekken, araçların kime ait olduğu bilinmemektedir şeklinde bir yanıt verildi. Başbakanın Vekselbergle yaptığı görüşmeye ilişkin sorum ise yok sayılarak tamamen göz ardı edildi. 4. soru önergemi geçen gün Başbakana verdim. Şimdiye kadar alamadığım yanıtları bakalım o verebilecek mi? Ama ben bu işin peşini bırakmaya hiç niyetli değilim."Anlaşılan o ki Türkbank ihalesi benzeri bir durumla karşı karşıyayız. Sonucu merakla bekliyoruz. Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan biri de Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri... Tesisleri kim satın alırsa aynı zamanda işleyeceği boksit madeninin arama ruhsatına da sahip olacak... CHP Konya
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan biri de Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri... Tesisleri kim satın alırsa aynı zamanda işleyeceği boksit madeninin arama ruhsatına da sahip olacak... CHP Konya Milletvekili Atilla Kart böylesine önemli bir tesis özelleştirilirken burnuna kötü kokular geldiğini söylüyor. Dinliyoruz.
"Tesise talip olan Sual Holding'le, özelleştirme sürecinin başlaması bile beklenmeden hukuk dışı özel ilişkilere girildi. Sahte plakalı araçlarla tesise giden holdingin bazı yetkililerine o aşamada yasak olan maliyet ve bilanço bilgileri verildi. Ayrıca Tayyip Erdoğan, bu holdingin başkanı Vekselberg ile özel bir görüşme yaptı. Ben, özelleştirmeye resmen fesat karıştırmak olan bu olaylarla ilgili tam üç soru önergesi verdim ama hiçbirine ciddi bir tek yanıt gelmedi. Örneğin sahte plakalı araçlarla ilgili soruma, bilgi Trafik'ten rahatlıkla alınabilecekken, araçların kime ait olduğu bilinmemektedir şeklinde bir yanıt verildi. Başbakan'ın Vekselberg'le yaptığı görüşmeye ilişkin sorum ise yok sayılarak tamamen göz ardı edildi. 4. soru önergemi geçen gün Başbakan'a verdim. Şimdiye kadar alamadığım yanıtları bakalım o verebilecek mi? Ama ben
Yok, ben belediye başkanı olmak istemiyorum, belediye meclis üyeliği bana yeter de artar, diyenler mi? AKP onlardan da aday adayı oldukları yerin nüfusuna göre 150 ile 500 milyon lira arasında para alacak.CHPde "tarife" biraz daha basit; büyükşehir aday adaylarından 5, şehirlerin aday adaylarından 3, ilçelerin aday adaylarından 1.5 milyar lira "tahsil edilecek." Bu partide daha küçük yerleşim birimlerindeki rakamlar da nüfusa göre 300 ile 500 milyon lira değişiyor.Diyelim aday adayı oldunuz ama parti sizi seçmedi, havanızı aldınız. Peki yatırdığınız parayı geri alabilecek misiniz? Hayır, para partiye, o parayı bir yerlerden bir şekilde çıkarmak da size kalacak.Türkiyede 2 binden fazla belediyede ve yaklaşık 50 bin meclis üyeliği bulunduğuna göre... Her koltuk için ortalama 3 "hizmet eri" çıksa... Varın partilerin kasasına girecek parayı siz hesap edin... 28 Martta yapılacak yerel seçimlerden vatandaş kazançlı çıkacak mı bilinmez ama partilerin kazançlı çıkacağı kesin... Örneğin... AKP büyükşehir belediye başkan aday adaylarından 5er milyar lira "rica edecek." Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerdeki aday adaylarından 2şer... 100 binin altında olan illerdekilerden 1er milyar lira
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerden vatandaş kazançlı çıkacak mı bilinmez ama partilerin kazançlı çıkacağı kesin... Örneğin... AKP büyükşehir belediye başkan aday adaylarından 5'er milyar lira "rica edecek." Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerdeki aday adaylarından 2'şer... 100 binin altında olan illerdekilerden 1'er milyar lira partiye "bağış" alacak... Yerleşim yerlerindeki nüfus düştükçe rakam da buna bağlı olarak 1.5 milyar, 1 milyar, 500 milyon diye devam ediyor.
Yok, ben belediye başkanı olmak istemiyorum, belediye meclis üyeliği bana yeter de artar, diyenler mi? AKP onlardan da aday adayı oldukları yerin nüfusuna göre 150 ile 500 milyon lira arasında para alacak.
CHP'de "tarife" biraz daha basit; büyükşehir aday adaylarından 5, şehirlerin aday adaylarından 3, ilçelerin aday adaylarından 1.5 milyar lira "tahsil edilecek." Bu partide daha küçük yerleşim birimlerindeki rakamlar da nüfusa göre 300 ile 500 milyon lira değişiyor.
Diyelim aday adayı oldunuz ama parti sizi seçmedi, havanızı aldınız. Peki yatırdığınız parayı geri alabilecek misiniz? Hayır, para partiye, o parayı bir yerlerden bir şekilde çıkarmak da size kalacak.
Türkiye'de 2
Suni tatlandırıcı imal eden "Cargill"in kotası, bizim pancar üreticilerinin tüm itiraz ve tepkilerine rağmen daha geçenlerde hükümet tarafından yüzde 10dan yüzde 15e yükseltildi... Dolayısıyla pancardan şeker üretimi yüzde 15 daraltıldı.Çongarın haberinden anlaşıldığı kadarıyla ABD bu kotanın tamamen kaldırılmasını istiyor. Veya artırılmasını...Doğrusu pek yenir yutulur talep değil...Pancar ekimi ve şeker sanayiinden Türkiyede 5 milyon insan ekmek yiyor. Pancar, petrolden sonra katma değeri en yüksek ürün. Yapay tatlandırıcının ise katma değeri hemen hiç yok. Cargillin üretimi artırması daha çok sayıda Türk üretici ve işçisinin işsiz kalması ve fakirleşmesi demek...Ne var ki Türk işçi ve üreticisi ABDnin umurunda değil. Cargill ABDden ithal edilen mısırı işliyor. Ve dünya mısır üretiminin yüzde 38ini gerçekleştiren ABDnin derdi mısır stoklarını en hızlı şekilde eritmek...Türkiyenin çıkarlarını düşünen bir devlet adamının Cargillle ilgili isteğe olumlu yanıt vermesi mümkün değil. Bakalım Erdoğan, Busha ne diyecek? Başbakan Tayyip Erdoğanın Washington ziyareti öncesi Ankaraya gönderilen mesajları dün Yasemin Çongarın kaleminden okuduk... Peşin isteklerden biri "Cargillin sorunlarını
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Washington ziyareti öncesi Ankara'ya gönderilen mesajları dün Yasemin Çongar'ın kaleminden okuduk... Peşin isteklerden biri "Cargill'in sorunlarını çözün" şeklinde...
Suni tatlandırıcı imal eden "Cargill"in kotası, bizim pancar üreticilerinin tüm itiraz ve tepkilerine rağmen daha geçenlerde hükümet tarafından yüzde 10'dan yüzde 15'e yükseltildi... Dolayısıyla pancardan şeker üretimi yüzde 15 daraltıldı.
Çongar'ın haberinden anlaşıldığı kadarıyla ABD bu kotanın tamamen kaldırılmasını istiyor. Veya artırılmasını...
Doğrusu pek yenir yutulur talep değil...
Pancar ekimi ve şeker sanayiinden Türkiye'de 5 milyon insan ekmek yiyor. Pancar, petrolden sonra katma değeri en yüksek ürün. Yapay tatlandırıcının ise katma değeri hemen hiç yok.
- İmar Bankasında bir liralık yolsuzluk, bir liralık usulsüzlük yoktur...Ne var ki konuşmasının devamında katrilyonluk yolsuzluğu bizzat itiraf etti... Nasıl mı?İmar Bankası hesaplarında 8.5 katrilyon mevduat toplanmış... Bu mevduat 750 trilyon gösterilmiş... Geri kalan 7.750 katrilyon vergiden kaçırılmış.Cem Uzan bu durumu saklamadı ekranda:- Bildirim suçu işlenmiş, dedi...Peki nedir bu suçun maliyeti?Devletten gizlenen mevduatın yalnızca stopajı 820 trilyon lira tutuyor. Ve İstanbul Defterdarlığı bu miktarın üzerine gecikme faizleriyle cezaları da ekleyerek Uzanların malvarlığı üzerine 6.5 katrilyonluk tedbir koymuş bulunuyor...Eğer ÇEAŞ, Kepez ve İmar Bankasına el konulmasaydı da bu yolsuzluk var olacaktı fakat ortaya çıkmayacaktı... Bunlar gazetelerimizde yazıldığında Cem Uzanın yayın organları yanıt vermek yerine doğrudan Aydın Doğana hakarete yöneldiler. Doğan Holding üzerinde kuşku yaratarak Dışbankı sarsmayı denediler. Halk yutmadı, başaramadılar.Bu arada yolsuzluklardan söz açıldığında iri laflar eden iktidar ne yapıyor diye sorarsanız.. Galiba hortumculardan paraları geri almak yerine onların yayın organlarını nasıl kullanacağının hesabını yapıyor... Kimileriyle içli
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Cem Uzan, Star TV'de Kadir Çelik'in sorularını kendi deyimiyle "dobra dobra" cevaplandırdı. Bir soruya yanıt verirken şöyle dedi:
- İmar Bankası'nda bir liralık yolsuzluk, bir liralık usulsüzlük yoktur...
Ne var ki konuşmasının devamında katrilyonluk yolsuzluğu bizzat itiraf etti... Nasıl mı?
İmar Bankası hesaplarında 8.5 katrilyon mevduat toplanmış... Bu mevduat 750 trilyon gösterilmiş... Geri kalan 7.750 katrilyon vergiden kaçırılmış.
Cem Uzan bu durumu saklamadı ekranda: