Kültür sanatta neden başarısız olundu?

19 Şubat 2017

Toplumun yüzde 49’u hiç sinemaya gitmemiş. Yüzde 39’u hiç kitap okumuyor. Yüzde 66’sı konser, tiyatro ya da opera gibi bir etkinliğe katılmamış. Yüzde 81’i hiçbir enstrüman çalmıyor. Yüzde 47’si dergi okumuyor. Yüzde 85’inin en sık yaptığı etkinlik televizyon izlemek.

İPSOS’un 2016’da Türkiye çapında gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını içeren “Türkiye’yi Anlama Kılavuzu”na göre durum bu. Bu bilgi İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın (İKSV) hazırlattığı ve yayımladığı “Kültür Sanatta Katılımcı Yaklaşımlar” başlıklı raporda yer alıyor.

Raporda yer alan Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre ise Türkiye’de en yüksek kültür sanata katılım oranı 18-24 yaş arasında ve eğitim seviyesi ile geliri yüksek olarak tanımlanan AB grubunda görülüyormuş. Yüksek dediysem aldanmayın.

“Bilet satın alarak yılda bir veya daha çok kez etkinliğe katıldım” diyenlerin oranı yaklaşık yüzde 20. Bilet satın almaksızın ücretsiz bir etkinliğe katılanların oranı ise yüzde 10 civarında. “Hiçbir etkinliğe katılmadım” diyenler ise yaklaşık yüzde 70 gibi bir oranla ezici çoğunluğu oluşturuyor.

Yine TUİK’in 2014 ve 2015’te 15-24 yaş grubundaki gençlerle yaptığı boş zaman değerlendirme anketlerinde

Yazının Devamı

Gözyaşı Çetesi’nin “Garip Dava”sı

18 Şubat 2017

Haberler, haberler, şok şok şok. El Bab’da gene şehit var. KHK’lar, davalar, gözaltılar... Timeline’da aşağılara kayıyorum.

Trump mı daha komik, taklidini yapan Alec Baldwin mi? Şu kesin ama, Baldwin’in Trump taklidi, Trump’ın gerçeğinden daha iyi başkan olur.

Son dakika! Adana’da iki IŞİD’li yakalanmış. Biri Lübnan uyruklu Danimarkalı, diğeri Irak uyruklu İsveçli. Terör örgütü değil United Colors Of Benetton mübarek. 90’larda umut dolu, farklılıkların ortadan kalkacağı global kardeş bir dünyanın hayalini kuran kampanyalar yaparken, insanlığın bu renkliliği de böyle yorumlayacağını hayal edemezdi tabii reklamcı Oliviero Toscani.

Bilgisayardan kafamı kaldırıyorum. Karşımda “La Haine” filminin afişi. Buraya kadar her şey güzel, her şey yolunda.

Mükemmel bir uyum

O esnada odamdaki eski tip kocaman hoparlörlerde Gözyaşı Çetesi’nin müziği ortalığı inletiyor. Başlayan şarkının adı “Bu An”.

Gözyaşı Çetesi’nin “Garip Davam” adlı albümü geçen eylülde piyasaya çıktı. Açıkçası ilk çıktığı dakika dinlemediğim için çok pişmanım. Ne yapıyordum, aklım nerdeydi hatırlamıyorum. Ama bir yandan da bu albümü dinleye dinleye eskitmediğim için seviniyorum. Şu anda başka bir şey dinleyemiyorum çünkü.

Yazının Devamı

Öldükten sonra Grammy kazanmak

14 Şubat 2017

Geçen yıl aramızdan ayrılan David Bowie önceki gün verilen Grammy ödüllerinin yıldızıydı. Gecenin iki yıldızından biri olduğunu söyleyebiliriz. Diğeri, herkesin kolayca tahmin edebileceği gibi Adele.

Seks pompalayan Beyoncé ve muhtelif pop âlemine nanik yapar gibi, bu sıradan ev kadını görünümlü İngiliz vokal, kendi alanında neredeyse bütün ödülleri sildi süpürdü.

Gerçi nanik falan yapmadı, o benim yakıştırmam. Adele neredeyse ödülü aldığı için sahnede Beyoncé’den özür diledi. Samimiyetin ve alçakgönüllülüğün fazlası sahtelik belirtisi gibi gelmiştir bana her zaman. Neyse...

Adele, “25” ile yılın albümü, en iyi pop vokal albümü, “Hello” ile yılın kaydı, yılın şarkısı, en iyi solo pop performans ödüllerini aldı.

Beyoncé’ye ise “en iyi urban contemporary album” ödülü verildi. Hayatında ilk kez bir “roots” albümü, yani köklere dönüş temalı ve bolca New Orleans esintili siyah müziğin geçmişine odaklanan bir müzik albümü yapan Beyoncé’ye çağdaş şehir müziği ödülü verilmesi sanırım “Sana verecek başka ödül bulamadık çünkü hepsini Adele’e verdik” demenin başka türlüsü.

Dikkatimi çeken ödüllerden biri de “Görsel medya için yazılan en iyi şarkı ödülü.”

Bu ödül ne anlama geliyor tam olarak

Yazının Devamı

Pozitif yazı

12 Şubat 2017

Zorlu Studio’da Bubituzak’ın yani albümü “Boyutlar”ın lansman konserindeyiz. Burası yaklaşık 300 kişilik küçük bir performans salonu. Bu sezon küçük çaplı konserler, performanslar için açıldı. Daha çok kulüp havasında.

Kalabalık çoğalırken Hakan Tamar ortamı ısıtıyor. Sanki 60’ların Manhattan’ındayız veya Michelangelo Antonioni az sonra “Cinayeti Gördüm / Blow Up” filmindeki konser sahnesini çekecek. (Bugünün Michelangelo Antonioni’si kimse onun aklında olsun.) Veya Paris’te 80’li yıllarda adını bilmediğim bir kulüpte gayet avangart hallerdeyiz.

Dışarıda pek çok acayip, ilerde, çoluğumuza çocuğumuza anlatmakta zorlanacağımız, kendi kendimize “Ya ne acayip günlermiş” diye hatırlayacağımız şeyler oluyor.

Yabancılaşma turu

Her gün en az bir kötü haber geliyor. Açıkçası olumlu düşünmek, neşelenmek için giderek daha az sebep bulabildiğimiz günler bu günler.

Ama burada şu anda her şey gayet güzel. Felekten bir gece çalmak böyle bir şey midir acaba? Hümeyra çalıyor Hakan Tamar ve muhtemelen Hümeyra bu şarkıyı ilk söylediğinde doğmalarına en az 20 sene olan bu kalabalık hafiften kendinden geçiyor.

Bir köşeye çekilip izliyorum. Konser izlemeyeli sanırım aylar oldu. Bugünlerde altıncı ayına giren,

Yazının Devamı

Yeniden 60’lar

11 Şubat 2017

Shannon Wise’ın, Françoise Hardy’den etkilenmiş olduğu açıkça belli olan vokali, tek başına bile bizi 60’lara ışınlamaya yeterli. Ama The Shacks bununla yetinmiyor, “The Shacks EP” albümünde 60’lara ışınlanmayı ve orada kalabilmeyi garanti etmek için davul, gitar tonları, klavyeler, ritim ve melodilerle de o yılları yeniden inşa ediyor.

Bu yeniden inşa mühim mesele. Taklit, orijinalinden daha gerçek olabiliyor bazen. “Mad Men”de Megan’ın Don Draper’a evin salonunda şarkı söylediği sahnenin, 1968 yapımı “The Party”de Claudine Longet’nin şarkı söylediği sahneden daha az orijinal olduğunu söyleyebilir miyiz? Bence ayırt etmek zor. Taklit zaman zaman orijinali aşabiliyor ama her zaman orijinali yüceltiyor.

Besteciliği de ilginç

Max Shrager ve Shannon Wise’ın müzikal beraberliği, “The Party”de söylenen şarkıdan 46, “Mad Men”de söylenen şarkıdan altı yıl kadar sonra 2014’te New York’ta Queens’de başlıyor. Big Crown Records çatısı altında gerçekleşen bu tanışma başlarda Elvis usulü rock yaparız diye başlıyor. Shannon Wise’ın Hardy, Bardot ve dönemin avangart Fransız hallerini yansıtan tarzıyla başka yerlere savruluyor belli ki.

Max Shrager bu müzikal yapının arkasındaki mühendis. Mesleğe

Yazının Devamı

Kültür ürünlerine de teşvik lazım

7 Şubat 2017

Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, doğrayıcılar, mutfak şefi, ütü masası, elektrikli süpürge, şarjlı süpürge, ütü, blender, tost makinesi, çay makinesi, kahve makinesi, katı meyve ve narenciye sıkacakları, ısıtıcı, su ısıtıcısı, mutfak robotu, ızgara, ekmek kızartma makinesi, fritöz, mikser, ekmek yapma makinesi, kıyma makinesi, hava nemlendiricisi, yumurta haşlama makinesi, mısır patlatma makinesi.

Devletimizin ilgili birimleri açıkladı. ÖTV yani halktaki adıyla lüks tüketim vergisi, bir süreliğine (malum referanduma kadar) artık bu ve bunun gibi ürünlerden (ev mobilyaları) alınmayacakmış.

Eknomide bir sıkıntı olduğu ortada, telaşla önlemler alınmaya çalışılıyor.

Açıp tanımına baktım nedir diye. ÖTV lüks ürünlere, sağlığa zararlı (alkol sigara) ve çevreye zararlı (benzin) ürünlere uygulanan bir vergi türüymüş. Tost makinesi neden lüks? Ütünün nesi elit? Mutfak robotu neden sağlığa zararlı? Bunları geçelim beynimiz yanmasın.

Devlet bu ürünlerde fiyat indirimi yapıyor, satışı teşvik ediyor. İyi güzel. Biz bunları daha fazla satın alınca ekonomi canlanacak. Yani ha bire tüketelim isteniyor.

ÖTV’nin gerçekten lüks olan ürünlere uygulanmasını ve günlük hayatta kullandığımız

Yazının Devamı

Beyoncé sosyal medya, liderler

5 Şubat 2017

Drake’in Spotify’da aylık 36.5 milyon dinlenmesi varmış. Şu ana kadar sadece bu platformda 8.4 milyar kez dinlenmiş. Son albümü “Views”un yine sadece Spotify dinlenme rakamı 3 milyar. 34.2 milyon Twitter takipçisi var. 35.6 milyon Facebook hayranı var. 29.6 milyon kişi Instagram’da takip ediyor. YouTube kanalında 6.6 milyon takipçisi var. “Hotline Bling” adlı şarkısının izlenme oranı 1 milyarı geçmiş durumda.

Drake stream dönemi müzik sektörünü en iyi anlamış sanatçılardan biri. Müzik sadece müzik değildir, para yapmak için büyük şirketlerle özel anlaşmalar yapmalıyım, bunun için de sosyal medyada çok güçlü olmam lazım konusunu iyi öğrenmiş. Tabii türünün tek örneği de değil. Bunun Lady Gaga’sı var, Taylor Swift’i var, Rihanna’sı, Beyoncé’si var.

İlişkinin derinliği

Tam bu yazıyı yazarken Beyoncé 92.2 milyon takipçili Instagram hesabından ikizlere hamile olduğunu, birtakım çiçeklerin önünde iç çamaşırlarıyla verdiği bir pozla duyurdu. Ben arada bir sandviç yedim geldim, kahve koydum. 7.2 milyon like ile bu fotoğraf Instagram’ın en fazla like’lanan fotoğrafı oldu. Ben bitirirken 8 milyon like’ı bulur, siz okurken Instagram Beyoncé ile özel bir anlaşmaya falan oturur herhalde.

Sanatçılar

Yazının Devamı

2017’nin ilk albümleri

4 Şubat 2017

Seni Görmem İmkansız’ın iki üyesinden Gaye Su Akyol, ikinci solo albümünü yayınladı ve indie alemdeki şöhreti artık Türkiye sınırlarını da aşıyor hafiften. Peki diğer üye neler yapıyor diye merak ediyorsanız, Tuğçe Şenoğul da hazırlıklarını neredeyse tamamlamış durumda. Bu albümden ilk şarkı bir kliple birlikte paylaşıldı. Bu performans videosunda Görkem Karabudak (Bubituzak) gitar, Mehmet Demirdelen (KES) davul, Okan Kaya (Gevende) basta yer alıyor. Dolayısıyla kadro sağlam, çıkış tarihi henüz net değil. “Onun Karanlık Huyları” adlı şarkıyı şimdiden yılın en iyileri listelerinde görebiliyorum.

Albümün ruhu

Memleketin en şık prodüktör / beatmaker’larından Da Poet’in yeni albümünün eli kulağında. 2013 tarihli “Beattape”, adı üzerinde bir birikmiş kayıtlar / beat’ler derlemesiydi. Bu defa konuk isimler albümde yer alacak. Plak formatında Tektosag etiketiyle yayınlanacak bu albüm için Da Poet, Bant dergisine “İlkine göre daha elektronik ve benim için daha yenilikçi diyebilirim” açıklamasını yapmıştı aralıkta. Çıkar çıkmaz klasik olacak, çok renkli, müzikal arka plan bakımından zengin çalışmalardan biri.

The Away Days’in 17 Şubat’ta Pasaj Müzik etiketiyle çıkacak albümünün adı “Dreamed

Yazının Devamı