Slingler Güvenli mi?

19 Eylül 2011

Bana gelen ve bebek taşıma hakkında bilgi talep eden maillere dayanarak sling güvenliği hakkında bir yazı yazmak istedim.

Koray’ın 3 yaşına yaklaşması ve 15 kilo civarında olmasından dolayı biz slinglerimizi rafa kaldırdık. Bazen gözüne takılıyor ve zorla takmaya çalışıyor. Bizimki her ne kadar hareketli bir velet olsa da anne kuzusu işte. Anne kucağında olmak başka bir şey.

Sevgili Anneler ve Babalar,

Bebeklerinizi ve küçük çocuklarınızı güvenle herhangi bir sling ile taşıyabilirsiniz. Önemli olan doğru slingi seçmek ve uyarıları dikkate alarak kullanmak.

1. Bebeğinizin ayına/yaşına ve kilosuna uygun bir sling seçin.

2. Slingi doğru taktığınızdan emin olun. Varsa tokası, fermuarı kapanıp kapanmadığını kontrol edin. Bunları kullanırken kuşakların iyice sıkı olduğundan ve açılmayacak şekilde bağladığından emin olun.

3. Bebeğinizin yüzünün kapanmadığından emin olun. Kullandığınız süre boyunca da sık sık kontrol edin. Bebek taşıyıcıları kullanıcılar için özgürlük demektir. Bebeğiniz kucağınızda güvendeyken elleriniz özgürdür ancak bebeğinizin kucağınızda veya sırtınızda olması tam olarak kontrol altında olduğu anlamına gelmez.

Yazının Devamı

Slingler Güvenli mi?

19 Eylül 2011

Bana gelen ve bebek taşıma hakkında bilgi talep eden maillere dayanarak sling güvenliği hakkında bir yazı yazmak istedim.

Koray’ın 3 yaşına yaklaşması ve 15 kilo civarında olmasından dolayı biz slinglerimizi rafa kaldırdık. Bazen gözüne takılıyor ve zorla takmaya çalışıyor. Bizimki her ne kadar hareketli bir velet olsa da anne kuzusu işte. Anne kucağında olmak başka bir şey.

Sevgili Anneler ve Babalar,

Bebeklerinizi ve küçük çocuklarınızı güvenle herhangi bir sling ile taşıyabilirsiniz. Önemli olan doğru slingi seçmek ve uyarıları dikkate alarak kullanmak.

1. Bebeğinizin ayına/yaşına ve kilosuna uygun bir sling seçin.

2. Slingi doğru taktığınızdan emin olun. Varsa tokası, fermuarı kapanıp kapanmadığını kontrol edin. Bunları kullanırken kuşakların iyice sıkı olduğundan ve açılmayacak şekilde bağladığından emin olun.

3. Bebeğinizin yüzünün kapanmadığından emin olun. Kullandığınız süre boyunca da sık sık kontrol edin. Bebek taşıyıcıları kullanıcılar için özgürlük demektir. Bebeğiniz kucağınızda güvendeyken elleriniz özgürdür ancak bebeğinizin kucağınızda veya sırtınızda olması tam olarak kontrol altında olduğu anlamına gelmez.

Yazının Devamı

Çocuk okula başlıyor, anne nefes alıyor

11 Eylül 2011

O gün geldi sonunda.

Benim mini minnacık oğlum da yuvaya başladı. Bizimki öyle heyecanlı ve mutluydu ki sevincimden ben, yerimde duramıyordum. İçeri girdik, herkes ‘Günaydın Koray, çok büyümüşsün sen!’ diye karşıladı. Geçen sene aynı yuvada oyun derlerine geliyorduk. Koray bildiği ortama girince iyice rahaBiraz utangaçlık yaptı ama sonra hemen açıldı. Tüm derslikleri gezdi, kontrol etti her yeri. ‘Anne sen de gel’ dedi. Beraberdik ama artık o öğretmenleri ve yeni arkadaşlarıyla birlikteydi. Eskiden olsa ‘sen de şarkı söyle, sen de resim yap’ derdi ama bu sefer sadece göz ucuyla beni kontrol etti. Bu iyiye işaret öyle değil mi?

On tane 3 yaş ortalamasında veletle uğraşmak dünyanın en zor işlerinden biri olmalı. Tamamen bağımsız değiller ama olmak da istiyorlar. Kimi tam olarak konuşamıyor da, onun sıkıntısı da var. Sıraya sokmak bir dert, yerlerine oturmalarını sağlamak ayrı bir dert. Geçen sene biz anneler de katılımcı olduğumuz için müdahale ediyorduk ‘doğru dur, sessiz ol’ diye. Oysa şimdi sadece seyirciyiz. Kendimi

Yazının Devamı

Uykusuz Anneler Kulübü

5 Eylül 2011

Uyku ile başı dertte olan anneler,

Bir kulübümüz var artık. Tohumları sosyal medyanın incisi Twitter’da atılan: Uykusuz Anneler Kulübü. İnternet annelerinin nasıl biraraya geldiğini daha önce blogda yazmıştım. Çok sık birlikte aynı ortamda bulunamasak da neredeyse her dakika ama özellikle akşamları akıllı telefonlarımız, bilgisayarlarımız sayesinde sanal dünyada buluşuyoruz. Dedikodu yapıyoruz, dizileri tartışıyoruz, annelik hakkında paylaşım yapıyoruz ama en çok uyku konusunda konuşuyoruz.

Şikayetçiyiz.

Az uyumaktan, gece sekiz kere kalkmaktan, sabahın köründe uyanmaktan şikayetçiyiz. Deliksiz uyku özlemi içindeyiz. Genellikle sabah 7′den önce evdeki canavarlar tarafından uyandırılıyoruz. Kimimizinki geç yatıyor, kimimizinki gece saat başı uyanıyor. Bazılarımız da çocuklarıyla birlikte uyuyor. Ortak dert ‘uyku’. Yeterli uykuyu alamıyoruz çoğunlukla. ‘Erken yat o zaman’ uyarılarına da pek kulak asmıyoruz çünkü kendimize ait bir kaç saatimiz olsun istiyoruz. Çok değil 2-3 saat sadece. Kimse karışmasın,

Yazının Devamı

Anneler, Anneanneler ve Çocuklar

28 Ağustos 2011

'Şımarık çocuk yoktur, ilgi isteyen çocuk vardır' diyen yabancı pedagogları Türk anneanne, babaanne ve dedeleri ile tanışmaya davet ediyorum çünkü

Çocuğuma Kızamıyorum.

Öyle bir hobim yok elbette yani boş zamanlarımda bağırmak, kızmak, çirkefleşmek gibi bir özelliğim yok ancak anneyim. ‘Ben hiiiiçç bağırmıyorum’ diyen beri gelsin. İnanmam. Kendimi tutmak, sesimi kısmak, sinirimi en aza indirmek ve en önemlisi durumu anlamak için türlü türlü yollara başvuruyorum. Arkadaşlarımla konuşuyorum, uzman kişiliklere soruyorum, kitaplar okuyorum… kitaplar… okuyorum, etkileniyorum, gözlerim doluyor hatta. Oğlumu anlayamadığım, ona haksızlık yaptığımı düşünüp bir de ağlıyorum üstüne. Sonra üzerinden bir dakika bile geçmeden, gözlerimdeki yaşlar kurumadan kendimi ‘Koray yapmaaaa’ diye cinnet eşiğinde buluyorum.

Yaz tatili dolayısıyla annemlerle birlikteyiz. Bahçe, havuz, deniz, kum, güneş, ağaçlar, böcekler, anneanne, dede ve yan evde kuzenlerle renkli bir hayatımız var. İlk bakışta

Yazının Devamı

Seksi Küçük Kadınlar

23 Ağustos 2011

Kaba tabiriyle midemi bulandırıyor. Küçüklüğünde annesinin topuklu ayakkabılarına saran, rujlarını ojelerini karıştıran süslü bir kız çocuğuymuşum ben de. Hangi kadın değildir ki zaten? Sonra geçer bu. Çocuk biraz büyüdüğünde yaşının gerektirdiği hale bürünür. Annenin görevidir bu.

Bir erkek çocuğu annesi olduğum için mi böyle rahat konuşuyorum, kız çocuklarını idare etmek zor mu bilmiyorum ama bildiğim tek şey moda dergilerinde kıpkırmızı rujlar, inci kolyeler, seksi büstiyerlerle 7-8 yaşındaki kız çocuklarını görmek istemiyorum. Pedofili nasıl sapıkça, hastalıklı bir ruh ise bir çocuğu bu şekilde arz etmek de o kadar tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Vogue dergisi zaman zaman bu rahatsız edici görselleri yayımlamaktan çekinmiyor ve en kötüsü, protesto edilse de fark eden bir şey olmuyor. Küçücük kızlar şuh bakışlarla kameraya göz kırpıyorlar, dünyaca ünlü moda dergisinin sayfalarını süslüyorlar.

Bir kaç hafta önce Facebook sayfamda

Yazının Devamı

‘Doğal Ebeveynlik’ dengeleri bozuyor olabilir mi?

18 Ağustos 2011

Doğal ebeveynlik veya artık herkesin bildiği ve bir şekilde bir yerlerde duyduğu orjinal ingilizce terim hali Attachment Parenting ile ilgili bir sürü yazı yazdım. Sevdiğim ama bir o kadar da eleştirdiğim tarafları var. Yine de çocuğa yakın olmak, onun ihtiyaçlarını anlayabilecek mesafede olmak, kokusunu içime çeke çeke uyumak tarif edilemez bir haz. Anne de çocuk da mutlu.

Peki hep devam ediyor mu bu ideal(!) ilişki? İkisinden biri gün gelip de ”off sıkıldım” diyebilir mi? Yoksa diyen var da dile mi getirmiyor kimse?

Esas soruya geliyorum: Oyunu ilk bozan anne olabilir mi?

İnsan çocuğu için dünyayı karşısına alır ama kendi benliğini, kişiliğini, kadınlığını geride de bırakmamalı. İpin ucunu kaçırınca evde denge, düzen, disiplin ve en sonunda da huzur kalmaz çünkü. Doğal ebeveynliğe fazla takılıp kalmanın iki sonucu olur diye düşünüyorum. Ya ‘aşırı’ ebeveyn olursunuz işi iyice ileriye götürüp ya da ebeveyn olmaktan çıkıp çocuğun oyuncağı haline gelirsiniz.

Bebeğiyle uyuyan, sling kullanan, çocuğuna bakmak

Yazının Devamı

Tuvalet Eğitimi için Kısa Kısa Notlar

16 Ağustos 2011

Bu işi de atlattığımıza göre ben de havalı havalı yazı yazabilirim. Hatta diyebilirim ki ¨Aaa çok kolay çok, bir bakmışsın bez gitmiş.¨ Böyle demeyeceğim tabi ki. Evet, son aşamayı çok kısa sürede ve çok kolay atlattık ama bizim bezden nasıl kurtulduğumuzu anlamak için resme biraz daha geriden bakmak gerekiyor.

ve SlingoMOM’ın notları…

* Koray geçen sene Mayıs ayında 18.ayını doldurduğunda denemeye yapmaya karar verdim. Anneanne yazlığına gittiğimizde 20.ayına giriyordu ve bir gün alt temizliğinden sonra bezi takmadım. Sonuç oracığa çiş yaptı. Olsun, daha küçük. O da oyuna daldı, ben de unuttum. Her yer çiş.

* Lazımlıkla alıştırayım, dedim. Koray’a lazımlık diye aldığım yeşil alet bizim Luca’nın mama kabına çok benziyordu. Koray da aradaki farkı anında anlamış olacak ki içine su doldurdu ve Luca’nın önüne koydu. Başka bir tane aldım, istemedi, oturmadı.

* Bir kaç kere daha denedim, altı açık gezdirdim. İtiraz üstüne itiraz. Lazımlık istemez, tuvalete oturmaz, çiş geldiğini söylemez ve en

Yazının Devamı