Kaba tabiriyle midemi bulandırıyor. Küçüklüğünde annesinin topuklu ayakkabılarına saran, rujlarını ojelerini karıştıran süslü bir kız çocuğuymuşum ben de. Hangi kadın değildir ki zaten? Sonra geçer bu. Çocuk biraz büyüdüğünde yaşının gerektirdiği hale bürünür. Annenin görevidir bu.
Bir erkek çocuğu annesi olduğum için mi böyle rahat konuşuyorum, kız çocuklarını idare etmek zor mu bilmiyorum ama bildiğim tek şey moda dergilerinde kıpkırmızı rujlar, inci kolyeler, seksi büstiyerlerle 7-8 yaşındaki kız çocuklarını görmek istemiyorum. Pedofili nasıl sapıkça, hastalıklı bir ruh ise bir çocuğu bu şekilde arz etmek de o kadar tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Vogue dergisi zaman zaman bu rahatsız edici görselleri yayımlamaktan çekinmiyor ve en kötüsü, protesto edilse de fark eden bir şey olmuyor. Küçücük kızlar şuh bakışlarla kameraya göz kırpıyorlar, dünyaca ünlü moda dergisinin sayfalarını süslüyorlar.
Bir kaç hafta önce Facebook sayfamda yazmıştım:
''Bir kız çocuğum olmadığı için tam olarak doğru muyum bilmiyorum ama küçük kadınlar görmek beni gerçekten rahatsız ediyor...'' diye. Bir sürü yorum geldi, konuyu konuştuk paylaştık. Rahatsızım gerçekten hem de.
Ardından geçen gün de takip ettiğim yabancı bloglardan birinde küçük kızlar için üretilmiş seksi iç çamaşırı koleksiyonu haberini . Fransız iç çamaşır markası Jours Après Lunes tarafından üretilmiş. Yetmedi bir de üstüne American Eagle firmasının göğüsleri büyük gösteren, daha doğrusu varmış gibi gösteren sütyenler çıkardığını öğrendim. Öyle ki göğüsler iki beden büyüyormuş. Tam da aradığımız şey öyle değil mi? O an, kan beynime sıçradı.
Ahlaksız moda sektörü işi iyice ileriye götürüp kız çocukları için de tasarım yapmaya başlamış. Moda sektörü ahlaksız demiyorum yanlış anlaşılmasın. AHLAKSIZ MODA’dan bahsediyorum. Para kazanmayı her türlü toplumsal ve etik kuralın üzerinde gören anlayışla tasarım yapan kişilerden, firmalardan söz ediyorum.
Çocuk pornosu, pedofili, sübyancılık, küçücük yaşta evlendirilmek… bu kavramları hayatımızdan tamamen çıkarmamız gerekirken karşımıza push-up sütyenli, jartiyerli küçük kızların resimlerini koyuyorlar. Tekrar söylüyorum bu, benim midemi bulandırıyor.
Modacıların provokatif, kuralları yıkmaya yönelik eğilimleri çocuk ruh halini, bu tip gösterilerin küçücük kızlar üzerindeki etkisini düşünecek durumda değil. Ve ben eminim, bu ürünleri alıp çocuklarına giydiren anneler var. ‘Ne olacak canım çok şirin ama’ diyen insanlar var çünkü de oradan eminim. Ünlü manken ve modellerin çoğunun trajik çocukluk hikayelerini okuduysanız ne demek istediğimi de anlamışsınızdır. Küçük yaşlarda anneleri tarafından podyumlara, güzellik yarışmalarına çıkartılan, para ve şöhretin erken yaşta olgunlaştırdığı hayatlar bunlar. Bir süre sonra blumia, anoreksia ve uyuşturucu ile tanışıyorlar. Fazla geliyor çünkü yaşadıkları. Anlayamıyorlar ama güzel olmaktan, toplumun gözdesi olmaktan vazgeçemiyorlar. En kötüsü de ailelerinden almaları gereken desteği alamıyorlar. Neden? Onbinlerce hatta milyonlarca dolar para kazanabilme ihtimaline karşı aç gözlü anne babalar, çocuklarının acı çekmesine izin veriyorlar.
Peki ya çocuk olmanın masumiyeti nerede? Erkenden kirletmek değil midir bu?
****
Benim sosyal medyadaki tepkime ilk yanıt iki kız annesi dan gelmişti. Paylaşmak istiyorum:
İki küçük kızı olan bir anne olarak yazıyorum bunları. Endişeliyim. Şaşkınım. Elbette ki her kız, annesine özenir. Onun ayakkabılarını giymek, rujundan ojesinden sürmek ister. Benim 2 yaşındaki kızım da oje sürmek, parfümlerinden kullanmak istiyor. Önemli olan bu istekleri kızlarımızı kırmadan, üzmeden dengelemek. Geçenlerde, doktorumuzun muayenehanesinde beklerken uluslararası bir derginin "kids" ekini karıştırırken karşılaşmıştım bu seksi küçük kızlarla. Küçük bir kadın gördüm. Sinirlendim ve çok üzüldüm. Neresinden baksan 10 yaşlarında bir kız çocuğu vardı o fotoğrafta ama makyajı, saçı, kıyafetleri derken son derece şuh pozlarda bir kadındı. İşin en acısı da o dergi, bunu pazarlayarak para kazanıyordu. Korkunç!
'Küçük kadınlar' durumunu pompalayan çok fazla endüstri var malesef. En başta da moda endüstrisi ve ardından medya. Küçücük kızlar için topuklu ayakkabılar, taşlı çantalar, abartılı kıyafetler üreten markaları görüyoruz. Bunları yayınlayanların çoğu da çocuk dergileri ve çocuk kanalları. Çocuklar elbette talep edeceklerdir bu ışıltılı kıyafetleri. Zaten moda endüstrisi de bundan besleniyor ancak bunları alıp almamak, o tarz bir hayatı yaşamalarına izin vermek ya da vermemek bizim elimizde. Burada en büyük görev anne ve babalarda. Kızlar için tabi ki en önemli rol model anneler. Bu tip kıyafet ve aksesuarların çok özel zamanlarda ve çok kısa sürelerle kullanılabileceğini anlatmalı, çocukların yaşlarına göre davranmaları konusunda gerekli yaptırımları da mutlaka uygulamalıyız.
Büyük kızım 7 yaşında. Büyüdü, serpildi diye internete fotoğrafını bile korkudan koymazken, annelerin o küçücük kızlara topuklu ayakkabı giydirip, pullu taşlı kıyafetlerle fotoğraflarını paylaşmalarını anlayamıyorum! Her çocuk, kız erkek fark etmez, yaşının gerektiğini yaşamalı. Yaşına uygun giyinmeli, yaşına uygun davranmalı. İş annelere düşüyor.
Unutmayalım!
****
Irem Erdilek
Not: Yazıya Türkçe kaynak ararken Melis Alphan’ın Hürriyet’teki köşesinde yazmış olduğunu gördüm bu konuyu.