Üzümde sıkıntılı sezon yaşanıyor

19 Ekim 2017

Baştan söyleyeyim; tarımın bütün sektörlerinde olduğu gibi, örgütsüz olmaları nedeniyle üzüm üreticileri de piyasanın acımasız çarkları arasında presleniyorlar.

Örgütsüz oldukları için, özellikle yaş üzümde, bazı alıcılar tarafından paraları ödenmeyerek kandırılıyorlar.

Bu durum tarımın bütün kesimlerinde kanayan bir yara ve sektör üreticilerin mağdur edildikleri gerçek hayat hikayeleriyle dolu.

Geçen hafta TRT Kent Radyo İzmir’de Gazeteci Şakir Sarıçay ile birlikte yaptığımız programı bu mağduriyetlere ayırmıştık.

Çiftçilik de yapan, aynı zamanda “Efraim” adıyla kitabı da yayınlanan Yazar İbrahim Becer, sahada köylülerin, “merdivenaltı alıcılar” tarafından nasıl kandırıldıklarını anlattı.

Örgütsüzlüğün yanı sıra, Rusya ve AB ile ilişkilerin inişli çıkışlı olması da, Suriye ve Irak’taki iç savaş nedeniyle Ortadoğu kapısının kapalı olması da, bütün üreticiler gibi üzümcüyü de olumsuz etkiliyor.

***

Sektörde alım yapanlar arasında Tariş de bulunuyor.

Yazının Devamı

Dünya gıda günü ve kooperatifleşme

12 Ekim 2017

Önümüzdeki pazartesi “Dünya Gıda Günü”...

Ben perşembeleri yazdığım ve önümüzdeki perşembe de geç olacağı için bu haftaki köşemi bu konuya ayırmak istedim.

Dünyada yaşayan her bir bireyin gıdaya, hem de sağlıklı gıdaya ulaşma hakkı var.

Bunu sağlamak ülkelerin temel görevi olmalı.

Ancak günümüzde üretilen gıdalar, artan nüfusa yetmiyor.

Özellikle yoksul ülkelerde gıda yetersizliği nedeniyle, açlık ve yetersiz beslenme sorunları yaşanıyor.

***

Bugün dünyada 900 milyon insan yatağına aç girerken, 1 milyar 250 milyon insan da yarı aç, yani açlık sınırı altında yaşıyor.

Yazının Devamı

Sütte fiyat arttı

5 Ekim 2017

Çiğ süt fiyatı, Ulusal Süt Konseyinin (USK) hesapladığı maliyet etrafında, yılda iki kez sanayici ve üretici temsilcileri arasında yapılan görüşmeler sonucunda belirleniyor.

Sistemde USK maliyetleri belirleyip taraflara sunuyor ve taraflar arasında yapılan pazarlıklar neticesinde 6 aylık taban fiyat saptanıyor.

Yani bilinenin aksine USK fiyat oluşumuna müdahale etmiyor.

Geçen hafta tarafların yaptıkları toplantı sonucunda, 1 Ekim 2017-28 Şubat 2018 tarihleri arasında yüzde 3.6 yağ ve yüzde 3.2 protein içeren çiğ süt fiyatı 1 lira 40 kuruş olarak belirlendi.

Bu fiyat, birçok AB ülkesininkinden daha yüksek.

***

Ancak AB’deki maliyetlere ve destekleme miktarlarına bakıldığında, litre başına yapılan 10 kuruşluk zammın aslında o kadar da yüksek olmadığı anlaşılıyor.

Belirlenen 1 lira 40 kuruş, bir kere kaliteli süte uygulanacak olan taban fiyatı.

Yazının Devamı

İncirde yüzler gülüyor ama!!!

3 Ekim 2017

Kışın iklimin alışa-gelmişten daha sert geçmesi nedeniyle kuru incirde, kırmızı örümcek gibi hastalıkların görülmemesine karşın, bu yazki aşırı sıcaklıklar, karayelin anormal derecede baskın rüzgar olarak hemen hemen bütün sezon boyunca esmesi, özellikle Germencik dolayındaki jeotermal enerji santrallerinin (JES) çıkardıkları gazlar nedeniyle, incir küçük ve lekeli oldu.

Birçok yerde de birinci kalite güzelim paçalların (büyük kürek) içi boşaldı ve çatlak (ağzı yarık) olarak satıldı.

Üründe rekolte iyi fakat kalite düşük olmasına rağmen, fiyatlar üreticiyi memnun etti.

Birinci kalite paçal (büyük kürek) incirin fiyatı 13-14, ikinci kalite natrol (küçük kürek) incirin fiyatı 9-10, paçal-natrol karışığı incirin fiyatı 10-11, çatlak (ağzı yarık) incirin fiyatı 5-6, hurdanınki 1-2, ihracat için tercih edilen “A” kalite incirin fiyatı da 17-18 liradan alıcı buldu.

Bu durumda üretici, seneye yüksek fiyat beklentisi içerisine girecek.

Şayet önümüzdeki sezon ürün bol olup, fiyatlar düşerse, beklenti de boşa gitmiş olacak.

Geçen yıl da kalite kötü fakat fiyatlar iyiydi. Rastgele 2013 yılını seçerek o yılın fiyatlarına baktım.

Bundan 4 yıl önce lekesiz paçal 2 lira, paçal-natrol karışığı 1 lira 2

Yazının Devamı

Tarım arazileri yok oluyor

21 Eylül 2017

Dünyadaki arazilerin üçte biri, endüstriyel tarım nedeniyle aşırı derecede aşındı. Verimsizleşen topraklar yüzünden milyonlarca insan açlık, yoksulluk ve çatışma riskiyle karşı karşıya.

Her yıl 24 milyar ton verimli toprak ve 15 milyar ağaç kaybediliyor. Şayet önlem alınmazsa, bu durum, Sudan ve Çad örneklerinde olduğu gibi çatışma riskini artıracak. Bu riskin artmaması için çare, yoğun tarımdan vazgeçmek.

Bir yandan bunlar olurken, diğer yandan ülkelerin küresel çapta araziler için yarışı artıyor.

Yukarıda yazılanlar, ne bir tarımcının ne de herhangi bir ülkenin herhangi bir tarım kuruluşu ya da odasının tespitleri. Bunlar, bizzat Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dile getiriliyor. Bunlar geçen hafta kamuoyuyla paylaşılan ‘The Global Land Outlook’ (Küresel Arazi Görünümü) isimli çalışmada saptanan veriler.

Çalışmada kentleşme, iklim değişikliği, erozyon ve orman kaybının birbirleriyle ilişkileri, haritalarla ortaya konmuş.

Dünyada küresel silahlanmaya yılda milyarlarca dolar para harcanırken, ne hikmetse ülkeler bu tür raporlara ilgi göstermiyor.

Gelecekte tarımı en çok etkileyecek faktörlerden biri olan ‘küresel iklim değişikliği’ne karşı alınacak olan önlemlerin yazıldığı ‘Paris

Yazının Devamı

Domates üzerinden Rusya’ya bakmak

14 Eylül 2017

Türkiye-Rusya ilişkileri artık “domates” üzerinden yürütülüyor.

24 Kasım 2015’te bir Rus uçağının düşürülmesi üzerine gerilen ilişkiler sonucunda Rusya, Türkiye’ye bir dizi ambargo koymuş, Rus turistler de 2016 yazında Güney’i boş bırakmıştı.

Ardından, geçen yılın Haziran ayında, Türkiye’den giden bir mektupla ilişkiler düzelmiş, bu tarihten itibaren IŞİD, El-Nusra gibi terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere, Akkuyu nükleer santrali ve Mavi Akım projelerinde yeni anlaşmalar, S-400 füze savunma sisteminin alımı, turistlerin yeniden sahilleri şenlendirilmesi gibi birçok alanda işbirliğine gitmişlerdi.

Ancak bütün bu iyi niyet gösterilerine karşın, Rusya vizeleri kaldırmadı.

Birçok tarım ürünlerine kapılarını açarken de domatese kapadı.

***

O tarihten beri ne zaman Rusya dense, akla hemen domates geliyor.

Rusya, domatesi kendisi üretmek üzere yatırımlar yapıyor.

Yazının Devamı

Zamanında uyarmıştık

7 Eylül 2017

Yıllardır bu köşede, gıdalara yapılan hileleri yazdıkça, bazı çevrelerden anlaşılmaz eleştiriler aldım.

Halbuki amacım, hem üreticinin sırtından para kazananlara, hem de sağlığını bozanlara karşı halkı uyarmak.Bu hilelerin bazıları, şu anda bir iddianame şeklinde mahkemeye sunuldu.

Mersin’de, 2010 ve 2011 yıllarında usulsüz şekilde ithal ve ihraç edilen gıda ürünleriyle ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame tamamlandı.

***

İddianamede, 192 kişinin “Resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma, rüşvet, suç ve delilleri gizleme ve değiştirme” gerekçeleriyle cezalandırılmaları isteniyor.

İddianamede yer alan tespitler, aslında sofralarımıza kadar uzanan skandalları ortaya çıkarıyor.

Örneğin o yıllarda, Ziraat Mühendisleri Odası’nın sürekli uyarılarına rağmen, gelen GDO’lu ürünler, sağlam ürünler analiz ettirilerek yurda sağlam diye sokulmuş, ardından da tüketiciye ulaştırılmıştı.

Bu ürünler arasında özellikle patlamalık mısır ve çeltik dikkat çekiyor.

Yazının Devamı

Kurban kesimi ve etlerin korunması

31 Ağustos 2017

Yarın, Müslümanların iki kutsal bayramından biri olan Kurban Bayramı.

Bayramda Türkiye genelinde, 900 binden fazla büyükbaş, 2 milyondan fazla küçükbaş olmak üzere toplamda yaklaşık 3 milyon civarında hayvanın kesilmesi bekleniyor.

Bu sene yavru veren dişi hayvanların kesilmesi yasaklandı.

Bu karar, ülkenin hayvan varlığını korumak açısından son derece olumlu.

Baksanıza Türkiye ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük hayvan ithalatçısı oldu.

Ancak ABD ile arada bir fark bulunuyor. ABD hayvan da satıyor, Türkiye ise sadece alıyor.

Neyse asıl konumuza gelelim.

***

Yazının Devamı