Baştan söyleyeyim; tarımın bütün sektörlerinde olduğu gibi, örgütsüz olmaları nedeniyle üzüm üreticileri de piyasanın acımasız çarkları arasında presleniyorlar.
Örgütsüz oldukları için, özellikle yaş üzümde, bazı alıcılar tarafından paraları ödenmeyerek kandırılıyorlar.
Bu durum tarımın bütün kesimlerinde kanayan bir yara ve sektör üreticilerin mağdur edildikleri gerçek hayat hikayeleriyle dolu.
Geçen hafta TRT Kent Radyo İzmir’de Gazeteci Şakir Sarıçay ile birlikte yaptığımız programı bu mağduriyetlere ayırmıştık.
Çiftçilik de yapan, aynı zamanda “Efraim” adıyla kitabı da yayınlanan Yazar İbrahim Becer, sahada köylülerin, “merdivenaltı alıcılar” tarafından nasıl kandırıldıklarını anlattı.
Örgütsüzlüğün yanı sıra, Rusya ve AB ile ilişkilerin inişli çıkışlı olması da, Suriye ve Irak’taki iç savaş nedeniyle Ortadoğu kapısının kapalı olması da, bütün üreticiler gibi üzümcüyü de olumsuz etkiliyor.
***
Sektörde alım yapanlar arasında Tariş de bulunuyor.
Ancak daha çok kuru üzüm ve alkollük üzüm üzerinde etkili.
Üreticiler, Tariş’in malzemeleri pahalıya satıp, üzümü ucuza aldığını ifade ediyorlar.
Danışmanlık yaptığı için, sahayı çok iyi tanıyan Ziraat Mühendisi Hatice Zeybek, özellikle Gediz Havzası, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Bakırçay ovalarının spesifik ve stratejik ürün bölgeleri olduğunu belirtiyor.
Bu bölgelerden bazıları da, aynı zamanda jeotermal enerji santrallerinin (JES) tehdidi altında bulunuyor.
Aslında yenilenebilir enerji kaynakları olan JES’ler, alınmayan önlemler nedeniyle, üzüm bölgelerinde geriye dönüşü olmayan zararlar veriyorlar.
***
Bu alanlarda yaklaşık 7 bin dekarlık bir ruhsatlandırmanın söz konusu olduğu biliniyor.
Yaprağını döken dökmeyen, tek - çok yıllık bitkiler üzerine JES’lerin etkileri çok büyük.
Özellikle havaya verilen sülfür gazı, üzümün olgunlaşma dönemini etkiliyor.
Yani rengin erkenden sarıya dönmesine sebep oluyor.
Böylece tadı ekşi oluyor.
***
Üzüm üreticilerin en önemli maliyetini zirai ilaç, gübre, mazot giderleri oluşturuyor.
Bir de buna bilinçsiz ilaç ve gübre kullanımı eklenirse maliyet daha da artıyor.
Ayrıca fiyatta istikrarsızlık söz konusu.
Dekardan 450-550 kilo kuru, 2-4 ton yaş üzüm alınıyor.
Kuru üzüm fiyatı bu yıl 3.5-5 lira arasında.
Geçen yıl bu fiyat 2.5-3 lira iken evvelki yıl üzümler 5.5-6 liradan satılmıştı.
***
Üretici bu yıl üzümden kazanamadığını söylüyor.
Örneğin bir üretici 10 bin lira masraf yapıp ürettiği 2.5 ton kuru üzümü 8 bin 500 liradan satmış.
Bir diğeri de 7 bin lira masraf yaparak 5 dönüm bağdan ürettiği 3 bin kilo kuru üzümden 12 bin lira almış.
Yani bir yıllık emeği karşılığında sadece 5 bin lira kazanmış.
Ne diyelim harca harca bitmez!