Belediyenin yeni süt projesi

6 Haziran 2012

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 7 yıldır yaptığı okul sütünden, projenin yurt genelinde başlaması üzerine mantıklı bir kararla vazgeçtiğini biliyorsunuz. Bu kararının ardından belediyenin İzmir’de yoksul ailelerin 0-6 yaş grubundaki çocuklara süt içirebilmek için yeni bir model ortaya koymaya çalıştığını da biliyorsunuz..

Okul sütü projesinden sonra ileride tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek olan bir proje bu.

Çünkü... Sıfır yaş için düşündüğümüzde...

Yeni doğan bir yavru elma yiyerek, patates yiyerek beslenemez. Yeni doğan bir bebek sadece anne sütüyle beslenir. Demek ki süt, bir yavrunun gereksinimi olan bütün besin maddelerini yeterli ve dengeli bir şekilde içeriyor. Dünyada böyle bir gıda maddesi yok ve bu nedenle de süt, dünyanın en mükemmel gıda maddesi olarak biliniyor 1-6 yaş için konuyu ele aldığımızda...

Yazının Devamı

Belediyenin yeni süt projesi

6 Haziran 2012

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 7 yıldır yaptığı okul sütünden, projenin yurt genelinde başlaması üzerine mantıklı bir kararla vazgeçtiğini biliyorsunuz. Bu kararının ardından belediyenin İzmir’de yoksul ailelerin 0-6 yaş grubundaki çocuklara süt içirebilmek için yeni bir model ortaya koymaya çalıştığını da biliyorsunuz..

Okul sütü projesinden sonra ileride tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek olan bir proje bu.

Çünkü... Sıfır yaş için düşündüğümüzde...

Yeni doğan bir yavru elma yiyerek, patates yiyerek beslenemez. Yeni doğan bir bebek sadece anne sütüyle beslenir. Demek ki süt, bir yavrunun gereksinimi olan bütün besin maddelerini yeterli ve dengeli bir şekilde içeriyor. Dünyada böyle bir gıda maddesi yok ve bu nedenle de süt, dünyanın en mükemmel gıda maddesi olarak biliniyor 1-6 yaş için konuyu ele aldığımızda...

Yazının Devamı

Süt zirvesinde öne çıkanlar

30 Mayıs 2012

Süt sektörünün temsilcilerinin katıldığı “Ulusal Süt Zirvesi 2012 Süt ve Süt Endüstrisi Konferansı” 21-23 Mayıs 2012 tarihleri arasında Çeşme Altın Yunus’ta yapıldı. Türkiye’de ilk kez yapılan zirvenin İzmir’de gerçekleştirilmesi İzmir’in farkını ortaya koydu ve ilimiz yine “zirve” yaptı.
Konferansta birinci gün daha çok bilimsel sunumlar yapılırken, ikinci gün birlik başkanları sektörün sorunlarını anlatarak eteklerindeki taşları döktüler.
Zirvenin onur konuğu Uluslararası Sütçülük Federasyonu (İnternational Dairy Federation-IDF) başkanı Sayın Richard Doyle idi.
Zirveye basının, büyük sanayicilerin, gerek il gerekse Ankara ayağıyla bakanlığın ilgisi bir hayli fazlaydı. Ancak sektörün birincil sahipleri, yani süt hayvanı yetiştiricileri ile mandıralar yoktu. Yetiştiricileri birlik başkanları, mandıraları da İzmir Ticaret Odası’na kayıtlı dört işletme temsil etti.
İki gün boyunca çeşitli tebliğlerin sunulduğu, tartışmaların yapıldığı zirve, öne çıkan sonuçlarıyla gündeme damgasını vurdu.
Türkiye’de süt asparagasları ortaya saçılırken,
Katılımcılar:

Yazının Devamı

Sorunlarıyla “dünya süt günü”

23 Mayıs 2012

Her yıl 21 Mayıs’ta dünyada ve ülkemizde “süt günü” kutlanır. Çünkü 21 Mayıs’ı Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun (IDF) 1956 yılında aldığı karar doğrultusunda, dünya süt günü olarak ilan etti.
Diğer yandan 21 Mayıs’ın Türkiye’de ve diğer ülkelerde yaşayan Kuzey Kafkasyalılar yani Çerkesler için de özel anlamı var. Aradaki fark, Çerkeslerin, bu günü kutlamayıp anmaları. Anarlar çünkü ata yurtları olan Kafkasya’dan 21 Mayıs 1864 tarihinde Rusya Çarlığı tarafından o zamanki Osmanlı coğrafyasına sürüldüler.
O nedenle bu anlamlı günde, Kefken’de (Kocaeli), İstanbul’da, İzmir’de anma törenleri yaparlar.
Çerkeslerin büyük haksızlığa uğradığı sürgünü andıktan sonra süt gününe dönelim.
Süt günü kutlamalarının temel amacı; dikkatleri süt üzerine çekerek, sağlıklı beslenmedeki rolünü geniş tüketici kitlelerine anlatmak. Gelişmiş ülkeler dünya süt gününü yıllardır çeşitli etkinliklerle kutluyorlar. Örneğin yıllar önce İngiltere’de “Süt Kupası” futbol turnuvası düzenlenir ve bu kupaya İngiltere Premier Ligi‘ndeki (bizdeki süper lig) takımlar katılırdı. Ne zaman ki sütün tüketimini yaygınlaştırdılar, bu turnuvaların adı değişti. İngiltere’nin yanı sıra

Yazının Devamı

Tohum bankaları çözüm olamaz

16 Mayıs 2012

Dünyada ardı ardına tohum bankaları kuruluyor. Bunlar tohum kasaları gibi görünse de aslında birer banka. Yani ticari amaçları var. 2008 yılında Norveç’in Svalbard takımadasında inşa edilen tohum bankası gibi. Ülkenizden tohum örnekleri götürseler de Svalbard’a üye olmanız için aidat ödemeniz gerekiyor. Birkaç yıl önce, Svalbard küresel tohum bankası için çok etkileyici ilanlar vardı. Gelecekte yaşanacak olan iklim değişikliklerine, savaşlara ve doğal felaketlere karşı 4.5 milyon tohumu, dolayısıyla da insanlığı korumak savıyla açılmış ve adına da “kıyamet günü kasası” demişlerdi. Görünüşte masum. Ancak zamanla ticari bir yapılanma olduğu anlaşıldı.
Bu durumda...
Ülkeler karşılaştıkları bunca felaketlere ve ileride olabilecek bir nükleer savaşa karşı şimdiden önlem mi alıyorlar?
Yoksa...
Felaketler sonrası elindekini ticarileştirmek ya da insanlığı birkaç tohum çeşidine mahkum bırakıp daha sonra bu durumdan yararlanarak çeşit satıp banka hesaplarını kabartmak mı istiyorlar?
Tabii ki bilemiyoruz. Çünkü tohum bankalarının faaliyetleri ile ilgili fazlaca bir bilgi bulunmuyor. Açıklamıyorlar, “ticari sır” diye geçiştiriyorlar.
Her ne kadar küresel tehlikeler sonucu

Yazının Devamı

İnadına okul sütü

9 Mayıs 2012

Biliyorsunuz geçen hafta itibariyle ülkemizde genel anlamda bir “Okul sütü projesi” başlatıldı. Okullarda bazı çocuklar sütten etkilenince de ülkede panik havası hakim oldu. Bu konu gündeme “sütten zehirlendiler” şeklinde düştü.
Valiler, ilgililer ağızlarında geveleyince veliler ve kamuoyu büyük oranda bunun doğru olduğunu düşündü. Halbuki 25 Nisan tarihli Milliyet Ege’de bu köşede çıkan yazımı okusalardı, sorulara gayet güzel mantıklı cevaplar verir, ülkede de telaş olmazdı
Bizler halkın daha çok televizyon seyrettiğini, kitap, gazete okumadığını biliyorduk ama bürokratların aynı pozisyonda olduğunu böylece öğrenmiş olduk.
Okul sütü başlamadan 7 gün önce yazdığım yazıda...
“Bu arada yaşanabilecek bazı olumsuzluklar konusunda öğretmenlerimizi şimdiden uyarmak istiyorum. Bazı çocuklar süt içince karınları ağrıyacak, ishal olacaklar, karın spazmları geçirecekler ya da mideleri bulanacak. Bu durum asla ‘zehirlenme’ olarak görülmemeli. Bu bazıları için normal ve buna ‘laktoz intolerans’ deniyor. Böyle çocuklar sınıflarda tespit edilip, onlara dağıtılan sütten verilmemeli. Çünkü verilen süt onlara fayda etmeyecek. Benim tavsiyem böyle rahatsızlığı olan (zaten sayıları az)

Yazının Devamı

Aydın inciri un oldu

2 Mayıs 2012

Bugüne kadar bir çok ürünün ununu ya da tozunu mutlaka görmüş, ya da duymuşsunuzdur. Bugünkü yazımda ilk kez üretilen bir üründen bahsetmek istiyorum:
Bu ürün incir unu.
İncirin yaşı, kurusu, reçeli, tatlısı vardı ancak unu yoktu. O da şimdi oldu. Türk İş Adamları Platformu (TİAP) bünyesinde faaliyet gösteren Mucit Türk İş Adamları Platformu (MUTİAP) şimdiye kadar alışılmış biçimde direk tüketilen incirden un yaparak tüketim yelpazesini genişletme fırsatını sektöre sundu.
İncir üretimi ve ihracatı konusunda Türkiye dünya ülkeleri arasında rakipsiz ve dünya incir üretiminin yüzde 60’ını, ihracatının da yüzde 75’ini karşılıyor. İncirin en çok üretildiği il olan Aydın, Türkiye’de, dolayısıyla da dünyada rakipsiz. Bu ilimizdeki incir ağacı sayısı 6.1 milyon. Bunun 5.6 milyonu meyve verecek yaşta.
Aydın ve az da olsa İzmir’de her yıl yaklaşık olarak 60 bin ton incir üretiliyor ve 258 yerleşim biriminde, 20 bin ailenin geçim kaynağını oluşturuyor. Bunun yaklaşık 10 bin tonu iç piyasada tüketilirken, geri kalanı ihraç edilmeye çalışılıyor.
İncir rekoltesi yıldan yıla değişiyor. Sürgünlerde fazla meyve olması, kontrolsüz ilekleme (Her yıl Haziran ayında ağaçlara erkek incir

Yazının Devamı

Okul sütü nihayet

25 Nisan 2012

Okul sütü projesi nihayet yaşama geçiyor. Daha önce defalarca bu konuda yazılar yazdım. Türkiye’nin bütününde okul sütü projesi uygulanıncaya kadar da yazacağım demiştim. Bu yazı herhalde “okul sütü uygulanmalı” temalı son yazım olacak. Bundan sonra bana sütün yararları ile ilgili yazılar yazmak düşecek.
Biliyorsunuz daha önce çocuklara dağıtılacak süt için ihale açılmış ve yedi bölgeye ayrılan ihalede Doğu, Güney Doğu Anadolu ile Karadeniz için kimse teklif vermemişti. Bunun üzerine ihale iptal edilmiş ve bölge sayısı birleştirme yoluyla düşürülerek dört olarak belirlenmiş ve ihale yeniden yapılmıştı.
Bakanlık çocukların sütle buluşma tarihini de 2 Mayıs olarak belirledi. Tamamlanmasına az kalan bu öğretim yılında projenin başlaması aslında önemli. Bu konuda ben birçok kişiden farklı düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki projede birçok aksaklıklar ortaya çıkacak. Bu aksaklıkların bu eğitim-öğretim döneminde tespit edilip esas olarak önümüzdeki yıldan itibaren uygulanması daha sağlıklı olacak.
Benim burada üzerinde durmak istediğim konu sadece İzmir merkez ve birkaç ilçesinde uygulanan projenin artık Türkiye sathına yayılıyor olması. Artık içim rahat, sizin de rahat olsun.
Çün

Yazının Devamı