Bugüne kadar bir çok ürünün ununu ya da tozunu mutlaka görmüş, ya da duymuşsunuzdur. Bugünkü yazımda ilk kez üretilen bir üründen bahsetmek istiyorum:
Bu ürün incir unu.
İncirin yaşı, kurusu, reçeli, tatlısı vardı ancak unu yoktu. O da şimdi oldu. Türk İş Adamları Platformu (TİAP) bünyesinde faaliyet gösteren Mucit Türk İş Adamları Platformu (MUTİAP) şimdiye kadar alışılmış biçimde direk tüketilen incirden un yaparak tüketim yelpazesini genişletme fırsatını sektöre sundu.
İncir üretimi ve ihracatı konusunda Türkiye dünya ülkeleri arasında rakipsiz ve dünya incir üretiminin yüzde 60’ını, ihracatının da yüzde 75’ini karşılıyor. İncirin en çok üretildiği il olan Aydın, Türkiye’de, dolayısıyla da dünyada rakipsiz. Bu ilimizdeki incir ağacı sayısı 6.1 milyon. Bunun 5.6 milyonu meyve verecek yaşta.
Aydın ve az da olsa İzmir’de her yıl yaklaşık olarak 60 bin ton incir üretiliyor ve 258 yerleşim biriminde, 20 bin ailenin geçim kaynağını oluşturuyor. Bunun yaklaşık 10 bin tonu iç piyasada tüketilirken, geri kalanı ihraç edilmeye çalışılıyor.
İncir rekoltesi yıldan yıla değişiyor. Sürgünlerde fazla meyve olması, kontrolsüz ilekleme (Her yıl Haziran ayında ağaçlara erkek incir asılması), mevsim normalleri dışında yağışlar ve yüksek nem; çatlak meyve ve iç çürüklüğü gibi olumsuzluklara, bu da kalitenin ve fiyatın düşmesine neden oluyor.
Bu durumda ne Tariş ne de tüccar ürün almaya yanaşmıyor. Herkes olmayanı, yani lekesiz inciri arıyor. Yıl boyunca bahçesini sürerek, diplerini çapalayarak, ilaç vererek, gübre atarak, ilekleyerek masraf yapan üretici bu durumda zarar ediyor. Hele bir de bahçesini kantarcıya (sezonda genellikle incir bahçelerindeki damlara yerleşerek, ürün toplayan kişi) toplatmışsa, külliyen zarar ediyor.
Yaşanan bütün bu olumsuzluklar düşünüldüğünde, inciri un haline getirmek mantıklı bir işlem gibi görünüyor. Bu sayede arz fazlası incirin bozulması önlenir ve dayanma süresi uzatılır. Bu da fiyat istikrarını getirir.
MUTİAP Genel Koordinatörü Hakan Başlık; “kutsal kitaplarda yer alan bu meyvenin dünya pazarlarında hak ettiği yeri bulamamasının hep üzüntüsünü yaşadık. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sonucunda incir ununu elde etmeyi başararak ilk önce bu unu kullanarak ekmek ve kek yaptık. Çok beğeni gördü ve Türk insanının beslenmesinde büyük bir yer tutan ekmeğin beslenme kalitesini artırdığını gözlemledik” diyor.
Buradan yola çıkarak incir ununun bebek maması, unlu mamuller, çikolata, dondurma, tatlılar, ilaç ve bitkisel destek ürünleri, içecek sektörü (enerji içeceği) ile kozmetik ürünler gibi yüzlerce kullanım alanı bulabileceği düşünülüyor.
Bu Ar-Ge ve üretim çalışmaları daha da yoğunlaşarak, önümüzdeki sezon yaş incirden de un elde edilerek, ekonomiye kazandırılmak isteniyor.
Umuyorum ki bundan sonra başta üreticimiz olmak üzere, tüccarımız, sanayicimiz daha çok kazanır.