ŞİMDİ de ben esefle kınıyorum...
Ve diyorum ki; Sayın Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, sizin gibi halkın seçtiği bir belediye başkanına bu yakışıyor mu?
“Yeşildere’deki Atatürk Maskı’na saldırı var...” dediniz.
Yok diye yazdım...
El yazısıyla sözde Güvenlik Amirliğinizin karaladığı bir kaç kâğıt parçasını “işte belgesi” diye gösterdiniz.
Polis ve güvenlik birimleri ısrarla “yok böyle bir şey” dedi.
Yetmedi...
İZMİR için bu Bakan daha ne yapsın?
Turisti elinden tutup, “Aman İzmir turizmi geri kalmasın” diye uçağa bindirip otele mi getirsin?
Ticaret Odası, kentin turizm sorunlarının konuşulması, şikayetlerin anlatılması, isteklerin aracısız bildirilmesi için “Acil Turizm Zirvesi” düzenliyor, Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yoğun programını yarıda keserek geliyor, ama bizim efendiler, işlerini güçlerini bırakıp, bu toplantıya kerhen de olsa katılma nezaketini bile göstermiyorlar.
Beyler, “Ne kadar ekmek, o kadar köfte...”
Sürünün, sürüneceğiniz kadar...
Çünkü:
Kusura bakmayın ama, ne bu İzmir’den, ne de sizlerden ne köy olur, ne de kasaba...
BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı tarafından kınanmak umrumda bile değil.
Sayın Tatı, öyle düşünüyorsa, kendince öyledir.
Başkan, dün “Atatürk Maskı’na saldırı fos çıktı” yazıma, yanıt verdi.
İddiası şu:
Mask çevresindeki saldırılar tutanaklarda varmış...
Hangi tutanaklarda acaba?
Çünkü polis “yok” diyor.
BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı, geçen hafta İzmir’i ayağa kaldıracak bir iddia ortaya attı.
Tatı, Belediye Meclisi’nden 8 kişilik güvenlik kadrosu alımı için yetki isterken, oluşturulacak bu silahlı güvenlik timinin, 24 saat süreyle Yeşildere’deki Atatürk Maskı’nın korunmasında görev yapacağını açıkladı.
Gerekçe olarak da, Atatürk Maskı’nın birileri tarafından “kurşunlandığını” öne sürdü.
İzmir’de, dev Atatürk Maskı’nın kurşunlanması iddiası, failleri kim olursa olsun çok ciddi bir suçlamaydı.
Ve bu haber pek çok gazetede “hain saldırı” olarak yer buldu.
Çünkü, söz konusu Atatürk Maskı, Yeşildere’de Kadifekale sırtlarına bakan bir bölgeye inşa edilmişti.
Bu mahalleler de herkesin bildiği gibi, Güneydoğu’dan göç eden Kürtlerin yerleşik olarak yaşadığı bir bölgedir.
TRAFİK kazası sonucu, hastanelerin acil servislerine yetiştirilen ve tedavileri yapılanların faturalarıyla ilgili inanılmaz bir kargaşa yaşanıyor.
Sorun; verilen sağlık hizmet bedelinin kim tarafından ödeneceği?
SGK; şayet kişi trafikte geçirdiği bir kaza sonucu tedavi edildiyse, sosyal güvenlik şemsiyesi altında olsa da fatura Trafik Sigortası’nı yapan şirketten tahsil edilecek diye ödeme yapmıyor.
Hastaneler ise, yaralı yakınlarına, “Ödemeyi yapın, siz sonra gidin sigorta şirketinden tahsil edin” diye dayatıyor.
Peki doğrusu ne?
Trafik kazası yaralılarının tedavi masraflarını kim ödeyecek?
* * *
YARGININ diğer iki ayağı yargıçlar ve savcılar da bugünlerde seçim telaşındalar.
17 Ekim Pazar günü bütün Türkiye’de Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeliği için yargıç ve savcıların katılacağı bir seçim yapılacak.
Adaletin siyasallaşacağı yolundaki eleştiri ve endişelerin ne kadar gerçekleşeceğini göreceğiz.
Dilerim geçmişteki POL-DER, POL-BİR, TÖB-DER, ÜLKÜ-BİR gibi karşıt görüşlerin çarpıştığı bir ortam doğmaz.
Ama şimdiden endişe verici iki durum var.
Birincisi, adaylar propaganda yapamayacaklar.
Propagandasız seçim mucidiyiz yani.
GÖZTEPE’de, “Alayına İsyan Marşı”, bu kez Karataş’tan Balçova’ya kadar, Göztepe-Güzelyalı’nın bağımsız bir ilçe olması için çalmaya başladı.
“Ne Konak, ne Karabağlar, Göztepe olmak istiyoruz” diye dillendirilen marş, Göztepe taraftarlarının internetteki buluşma noktası olan Göztepelist’te, ilginç bir anketle destekleniyor.
İlk sonuçlar çarpıcı...
Göztepelist’teki ankete katılanların yüzde 76.6’sı idari ve fiziki olarak Konak’tan ayrılmak istiyor.
Karataş, Halilrıfatpaşa, Mektupçu, Küçükyalı, Köprü, Vali Konağı, Hatay’ın güney aksı, Göztepe, Güzelyalı, Poligon ve Üçkuyular için “Konak’a bağlı kalmalı” diyenlerin oranı ise sadece yüzde 10.3.
Bu bölgenin Karabağlar sınırları içine alınmasını isteyenler yüzde 3.7, “Balçova olsun” diyenler ise yüzde 9.3.
Kısacası, kentin Güney kıyısı, Karataş’tan itibaren Göztepe adıyla Konak’tan ayrılmak, idari, sosyal ve sportif anlamda İzmir’in 31. ilçesi olmak istiyor.
GÜNDOĞDU Meydanı kimin?
Büyükşehir Belediyesi’nin...
Konak Belediyesi’nin...
İzmirlilerin ya da;
Alsancaklıların...
Sizce kimin?
* * *