Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı tarafından kınanmak umrumda bile değil.
Sayın Tatı, öyle düşünüyorsa, kendince öyledir.
Başkan, dün “Atatürk Maskı’na saldırı fos çıktı” yazıma, yanıt verdi.
İddiası şu:
Mask çevresindeki saldırılar tutanaklarda varmış...
Hangi tutanaklarda acaba?
Çünkü polis “yok” diyor.
Tatı ise ısrarcı:
“Sekiz kişilik güvenlik kadrosunun tahsisi çalışmalarımız sürerken, Mask dışı ve içerisine yönelik çeşitli saldırıların vaki olduğu Buca Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü Koruma ve Güvenlik Amirliği raporlarında mevcuttur. Açıklamalarımı bu raporlar ve arkadaşlarımdan aldığım bilgiler çerçevesinde gerçekleştirdim.”
Başkan Tatı devam ediyor:
“Bu raporlarda Mask’ın üst bölümünden iki kez silahlı saldırı yapıldığı, bunun dışında da taşlı ve şişeli saldırıların gerçekleştiği bana rapor edilmiştir.”
* * *
Ben de soruyorum: Sayın Başkan, Atatürk Maskı’na bu saldırılar yapıldıysa niçin polisin haberi ve bilgisi yok?
Niçin Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Kaymakamlığa siz ya da o sözünü ettiğiniz Koruma Amirliğiniz ihbarda bulunmadı?
“Belediyenin Güvenlik Amirliği, Atatürk Maskı’nı kurşunlayanları soruşturup yakalayacak, kolluk kuvveti midir ki, var olduğunu iddia ettiğiniz olay yeri tutanaklarını polise teslim etmek yerine, getirip size verdi?”
Diyelim ki böyle oldu.
Peki siz Buca Belediye Başkanı mı, Buca Emniyet Müdürü müsünüz?
Atatürk Maskı’na yapılan saldırıları niçin polise bildirmediniz?
* * *
Tatı’nın beni bu yazımdan dolayı “Esefle Kınaması”na gelince.
Nedeni şuymuş:
“Yazar (yani ben), ‘Çünkü, söz konusu Atatürk Maskı, Yeşildere’de Kadifekale sırtlarına bakan bir bölgeye inşa edilmişti. Bu mahalleler de herkesin bildiği gibi, Güneydoğu’dan göç eden Kürtlerin yerleşik olarak yaşadığı bir bölgedir. Atatürk Maskı, kurşunlama, Kürtlerin yaşadığı mahalle, Ercan Tatı’nın iddiaları... Hepsi bir araya gelince, kentte çok sıkıntı yaratabilecek, bazı çevreler için ‘tahrik unsuru’ sayılabilecek bir durum ortaya çıktı’ cümlesini kullanırken, kanımca kendisi bir tahrike neden olmak istemektedir. Yazar Türkmen’in bu tutumunu da esefle kınıyorum.”
* * *
Ve Tatı’dan olayla ilgili yeni bir iddia daha:
“Buca Belediyesi olarak Valilik Makamı’na silahlı güvenlik koruma izninin verilmesine yönelik başvurumuzun yanı sıra, tarafımdan olaylara ilişkin Buca Kaymakamı Sayın Şenol Bozacıoğlu’na sözlü olarak bilgi de verilmiştir.
17 ve 23 Eylül’deki tutanaklarda görevlilerimizin silah kullanıldığına yönelik ifadeleri ve Güvenlik Amirliği’nin yazıları istenildiği takdirde hem yazara hem de güvenlik birimlerimize aktarılabilir.”
Yine, ama bu kez Vali Cahit Kıraç ve Buca Kaymakamı’na soruyorum:
“Sayın Valim, Sayın Kaymakamım, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı sizi telefonla arayıp, Atatürk Maskı’na silahlı ve sözlü saldırı yapıldığını bildirdi mi?
Bilgi verdiyse, siz nasıl bir önlem aldınız?
Lütfen açıklar mısınız?”
* * *
Çünkü artık yeter...
Bu kentte birileri, hepimizi “enayi” yerine koymaktan vazgeçmeli.
Doğru oturmalı, doğru konuşmalı.
Beceremiyorsa da çekip gitmeli...