Neden sustunuz ki?

27 Eylül 2011

Gazeteler manşet attı.
Önce Mangalcılar dendi.
Ardından “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sloganıyla topluca hizmet yapmak için yola çıkıldı.
Üst üste, oralarda buralarda “gizli toplantılar” başladı.
Bağırış-çağırış derken, CHP Genel Merkezi apar topar iki genel başkan yardımcısı gönderdi.
O da yetmedi; 8 Eylül’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, fuar açma bahanesiyle, CHP’li Büyükşehir ile CHP İlçe Belediye başkanları arasındaki “sorunu” çözmek için İzmir’e geldi.
İstek:

Yazının Devamı

Hiç iyi değilim...

25 Eylül 2011

Özlediniz değil mi?
Nereden mi biliyorum; kardeşim mail kutum, benim ve sevgili biricik eşim Meltem Hanım’ın hatırını sormaktan, “ne zaman yazacaksın birader, daha tatil bitmedi mi?” diye hesap soran, sorgulayan mesajlarınızla dolup taştı da ondan...
Geldim işte...
Her pazar yine pazara özel “PAZAR-LIK” köşesiyle huzurlarınızdayım.
Bu arada tam 1.5 ay pazar günü yazmamışım ama, sakın ha; bu kadar süredir izin yaptığımı falan düşünmeyin.
Burası gazete arkadaşlar...
Başbakanımızın söylediği, askerlik gibi yan gelip yatma yeri değil.

Yazının Devamı

No problem...

24 Eylül 2011

İzmir için dün önemli bir gündü.
Önemli gelişmeler yaşandı.
Ulaştırma Bakanı, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, kent içi ulaşımını büyük ölçüde rahatlatacak, Konak Tüneli’nin temelini attı.
Kim ne derse desin; bu tünel, Cumhuriyet tarihi boyunca İzmir’e yapılan en önemli yatırımlardan biridir.
Konak’tan, kentin doğu ve kuzey aksındaki yerleşim bölgelerine geçişi 6 dakikaya indirecektir.
Proje ile ilgili klasik İzmir söylemlerine gelince...
Bakan Yıldırım, kente yapılacak her yatırıma bir kulp takan “istemezükçülere” ağızlarının payını verdi:

Yazının Devamı

Çakar’a önerim...

23 Eylül 2011

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Kenan Çakar’a çağrı yaptım ama bir cevap alamadım.
Tekrarlıyorum:
Sayın Çakar, Hatay İnönü Caddesi’ndeki kaldırımlara döşenen granit kaldırım taşlarının Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun oğlu Ulaş Kocaoğlu’nun şirketinden alındığı yolundaki iddialarınızı, belge göstererek lütfen ispatlar mısınız?
Bunu yapmazsanız, Büyükşehir Belediye Başkanını “karalamak” için yalan söylemeyi bile göze aldığınızı kabul edecek ve sizi İzmir halkının huzurunda “müfteri” ilan etmek zorunda kalacağım.
Lütfen kusura bakmayın...
* * *
Bilmeyen, duymayan kalmadı.

Yazının Devamı

Serseri İngilizler

21 Eylül 2011

Turistik kent dendiğinde dünyada aklınıza ilk kaç kent gelir?
Yanlış anlamayın; sınav sorusu falan değil ha...
Örneğin Barselona... İlk 5 içine girmez mi?
Dünyada seyahat edebilen her 10 kişiden 6’sının mutlaka ziyaret ettiği bu kent, herkes için tam bir turizm cenneti.
Rahat, güvenli, tüm düzenlemelerin; yürüyüş yollarından kaldırımlara, ulaşımdan konaklamaya, gezilerden restoran ve eğlenceye kadar her şey bu kentte insan içindir.
* * *
Gelelim bizim ülkemize...

Yazının Devamı

Utanmak

20 Eylül 2011

Birilerini ötekileştirerek nereye kadar gidilebilir?
Bu kentte yaşayan herkesin görüş ve fikirlerine saygı gösterilmesi gerekir.
Doğru ya da yanlış...
İzmirli bir işadamı; Ali Özbaş İzmir Kalkınma Ajansı toplantısında bir konuşma yaptı.
Sözlerini de, “Kayseri ve Gaziantep’i görünce İzmir’den utanıyorum” diye noktaladı.
Başkan Aziz Kocaoğlu aynı toplantıda söz alarak köpürdü:
“İzmir acınacak bir kent değildir, elinizin tersiyle itilecek bir kent de değildir.”

Yazının Devamı

Ağır sözler

16 Eylül 2011

Hiç ama hiç yakıştıramadım.
Çünkü çok ağır sözler bunlar.
Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Kenan Çakar, umarım ne söylediğini, ne yaptığını biliyordur.
O Kenan Çakar’a soruyorum:
“İnönü Caddesi’ndeki kaldırımlara döşenen granitler Aziz Kocaoğlu’nun oğlundan satın alındı” dediniz.
İddia olarak seslendirseniz de, bu ağır suçlamanızı Aziz Bey; “Yalancısın, iftiracısın” demeye gelen şu sözlerle yanıtladı:
“İspat et Çakar. Edemezsen namertsin...”

Yazının Devamı

Hükümet (in) Başkanlar Kurulu (out)

15 Eylül 2011

İzmir’de adına “Başkanlar Kurulu” denilen, resmi hiç bir yaptırım gücü olmayan, odalar ve derneklerin başkanlarından oluşan bir kurul var.
Yılda en az 12 kez toplanıyor.
Hatam varsa düzeltin; bu kurulun bugüne kadar İzmir’e küçücük de olsa bir katkısının olduğunu görmedim.
Toplanıyorlar, çaylar-kahveler içiliyor, atılıyor-tutuluyor; şu şöyle olmalı, bu böyle olmalı deniyor...
Sonuç: Sıfıra sıfır, elde var sıfır!..
***
Bu Başkanlar Kurulu, geçenlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan üç siyasi partinin il başkanı ve milletvekillerinin katıldığı bir toplantı düzenledi.

Yazının Devamı