Neden sustunuz ki?

Gazeteler manşet attı.
Önce Mangalcılar dendi.
Ardından “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sloganıyla topluca hizmet yapmak için yola çıkıldı.
Üst üste, oralarda buralarda “gizli toplantılar” başladı.
Bağırış-çağırış derken, CHP Genel Merkezi apar topar iki genel başkan yardımcısı gönderdi.
O da yetmedi; 8 Eylül’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, fuar açma bahanesiyle, CHP’li Büyükşehir ile CHP İlçe Belediye başkanları arasındaki “sorunu” çözmek için İzmir’e geldi.
İstek:
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile “toplu görüşme-toplantı” yapmaktı.
Çünkü yanıt:
“Toplu olmaz, tek tek görüşmeye hazırım. Buyursunlar, gelsinler” idi.
Ne olduysa, buzlar biraz eritilip, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “isyancı”ları topluca kabul etti.
Ve o toplantı geçtiğimiz hafta yapıldı.
Ama koskoca bir yaz da CHP’de iç kavgalarla geçti, gitti.
* * *
Toplantının içeriğini dinlediğimde, hayretler içinde kaldım.
Hani o Aziz Kocaoğlu’na kafa tutan, “Bizi bürokratlarına ezdiriyor” diye kıyamet kopartan, diklenen, tehdit eden ilçe belediye başkanları var ya...
Deyim yerindeyse “süt dökmüş kedi” gibiydiler.
Hiçbiri ağzını açmadı desem inanır mısınız?
Neden?
Konak, Karşıyaka, Bornova, Karabağlar, Buca, Çiğli, Bayraklı, Menderes, Torbalı, Selçuk Belediye Başkanları neden konuşmadınız, dertlerinizi, sorunlarınızı neden, niçin anlatmadınız?
* * *
Zaten Buca-Bayraklı-Çiğli; işler tıkır-tıkır yürüyor, halk bu ilçelerde son derece memnun ya...
Her zaman olduğu gibi yurtdışında gezideydiler.
Peki ya diğerleri?
Suskunlukları korkudan mı, yoksa gerçekten, ortada sorun falan olmadığından mı?
Öyle ki, toplandıktan yarım saat geçmeden, konuşan, derdini anlatan olmadığı için Aziz Kocaoğlu dayanamayıp, “Haydi arkadaşlar” diye yemeğe geçmeyi teklif etti.
* * *
Herkes baş sallayarak kabul etti. Allahtan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin dayanamayıp söz aldı da, bizim anlı şanlı “isyankar”, “attıkları zaman manfalda kül bırakmayan” ilçe belediye başkanlarının karizmasını çizdirmekten kurtardı.
* * *
2014’e şunun şurasında 2.5 yıl kaldı.
CHP de, hem örgüt hem de belediye başkanları toparlanıp, birliktelik ruhuyla çalışmak zorundalar.
Ama mümkün olmuyor ki...
İzmir’de belediye başkanları krizi bitti, şimdi de “imzacılar krizi” başladı.
İmzacılara göre CHP örgütü ve başındaki İl Başkanı, İzmir siyasetinde ‘silik’ kalıyor.
İstekleri, “Atamayla gelen Tacettin Bayır’ın gitmesi, seçilmiş il başkanı gelmesi.”
Başarabilecekler mi?
Bilemiyorum.
Ama başarsalar da başaramasalar da CHP’yi yine kavgalı günler bekliyor.