Uzatmayacağım; hafta içinde çok yakın abim Erdoğan Tözge’nin davetlisi olarak İzmir’den bir grup gazeteci, “komşu“ya gittik.
Erdoğan Abi koyu Altaylı, ben de en az onun kadar koyu Göztepeli olmamıza rağmen, yeşil sahaların dışında çok iyi anlaşan iki dostuz.
Nasıl olmayalım birader;
Evde dünyanın en güzel ikinci kadını olan Meltem Hanım’ın, bir türlü yedirmediği “sucuklu yumurtayı”, İzmir’in en ünlü balık restoranı Deniz’de “ikram“ eden, sonra da, “merak etme Meltem Hanım’a söylemem” diye yediren Erdoğan Abi’yi sevmeyim de kimi sevebilirim ki?
Erdoğan Tözge’nin, daha doğrusu sahibi olduğu Ekselans Turizm ile bir gece konaklamalı, iki günlüğüne Sakız’a geçtik.
Kadro müthiş...
Kimler, kimler yoktu ki?
35 projeden 5’i başlatıldı, geriye kaldı 30...
İlginç olan, AK Parti’nin İzmir’e özel seçim yatırımı olarak açıklanan 35 projeden 5’inin 5 ay gibi çok kısa bir sürede başlatılmış olması.
Bu da, 2011-2015 döneminde, söz verilen tüm projelerin hayata geçirilmesi gibi bir gerçeği ortaya koyuyor.
* * *
Sırasıyla Çandarlı Limanı, İzmir-İstanbul Otoyolu, Sabuncubeli Tüneli, Konak Tüneli ve dün de Aliağa-Menderes Hafif Raylı sistem; yani bizim yerelde İZBAN, Ulaştırma Bakanlığı’nın EGERAY Projesi’nin Torbalı’ya kadar uzaltılmasının temeli atıldı.
Kimse kusura bakmasın ama İzmir olarak bizler böyle peş peşe yatırımlara pek alışık değiliz.
Belki de bu nedenle fazlaca önemsiyor, üzerinde duruyoruz.
Bugün lafım yurdumun erkeklerine...
Sabır taşı olsa çatlar derler ya; uzun süredir kadınlarımızın, genç kızlarımızın giderek artan şiddette maruz kaldıkları “erkek terörü” dayanılamaz, katlanılamaz hale geldi.
Kim bir kadına el kaldırıyor, kim, nedeni ne olursa olsun bir kadını dövüyor, bıçaklıyor ya da silahla öldürüyorsa, Allah onun inşallah b....... versin!...
Ne demek bu böyle ey erkekler?
Neden dövüyor, neden öldürüyorsunuz?
Canı sıkılan çakıyor tokadı.
İki duble içen basıyor sopayı.
Telefonu kapattığımda kafam şişmiş vaziyetteydi.
- Turşu ve acı sakın yeme ha...
- İçmiyorsun ama çok ısrar ederlerse bir kadehi aşma...
- Bak şayet o kavundan bir çatal bile alırsan, git otelde yat...
- Domatese el sürme, biberi yanına sokma...
- Yiyeceğin ekmek de en fazla iki dilimi geçmesin!...
Akşam gecikeceğim; arkadaşlarla yemeğe gideceğiz, dedim ya, çok sevgili eşim Meltem Hanım, kurulmuş gibi bunları sıraladı.
- CHP’de imza toplanarak bir yere varılmaz...
- Bu iş bugünkü yönetimle Tacettin Bayır ile de olmaz...
Bu sözlerin sahibi İzmir Milletvekili M. Ali Susam, CHP Genel Merkezi’ne yaptığı çağrıda bir “üçüncü yol” önerdi:
“Genel Merkez acil olarak İzmir’e el koymalı.
Bu, imza toplayarak ya da kongre yapılarak olmaz.
Çünkü imza toplamak, parti içi mücadeleleri çok gergin noktalara getirmektedir.
Genel Merkez, imza için girişimde bulunan arkadaşları da dinleyerek İzmir’de, uzlaştırıcı ve partiyi hem kongre sürecine hem de yerel seçimlere hazırlayacak, liderlik vasıflarına sahip bir il yönetimi oluşturmalıdır.
Tanımasam, bilmesem; “Helal olsun, öyle bir profesyonel beyin bulmuş ki, durup durup proje üretiyor” diyeceğim.
Ama biliyorum ki, hepsi O’nun kafasından çıkıyor.
27 yılda yüz bin kişiyi ev sahibi yapan O...
Sosyal konutta “bahçeli villa”ları, dubleks evleri yapan yine O...
Güzelbahçe’de çelik evleri bitiren O...
Urla’da birbirinden farklı mimaride havuzlu villaları yapan yine O...
Torbalı’da Dünya Evi Projesi’yle esnafı AVM’ye sokan O...
CHP’liler bilmem farkındalar mı?
İzmir siyasetinde yaşananlar ve gelişmeler, şayet bir futbol maçında olsaydı, skor tabelasında şu sonuç yazardı:
AKP:20
CHP:10
* * *
CHP’de gündem, imzacılar.
Atamayla koltuğunda oturan İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’ı, oradan indirmek için 311 imza toplanması gerekiyor.
Anlıyor, hatta hak da veriyorum ama...
Millete bu nasıl anlatılacak, orasını bilemiyorum.
Aziz Kocaoğlu, cuma günü Konak Tüneli’nin temelinin atıldığı tören alanında, 3-4 yıldır üzerinde çalıştığı, projesini hazırlatıp, 16 milyon lira istimlak bedeli ödediği ve bir gün önce de ihaleye çıktığı “Uçanyol”u, ani bir kararla Karayolları’na, yani Ulaştırma Bakanlığı’na, yani Binali Yıldırım’a devretti, “Devlet olarak siz yapın” dedi.
Demesine dedi de, ya sonrası?
* * *
İzmir, o gündür, bu gündür çalkalanıyor.
Tek tek isimlerini vermeyeceğim ama cumadan bu yana konuştuğum her kesimden insan, “Bu Kocaoğlu ne yapmak istiyor?” diye soruyor.