Hükümet (in) Başkanlar Kurulu (out)

İzmir’de adına “Başkanlar Kurulu” denilen, resmi hiç bir yaptırım gücü olmayan, odalar ve derneklerin başkanlarından oluşan bir kurul var.
Yılda en az 12 kez toplanıyor.
Hatam varsa düzeltin; bu kurulun bugüne kadar İzmir’e küçücük de olsa bir katkısının olduğunu görmedim.
Toplanıyorlar, çaylar-kahveler içiliyor, atılıyor-tutuluyor; şu şöyle olmalı, bu böyle olmalı deniyor...
Sonuç: Sıfıra sıfır, elde var sıfır!..
***
Bu Başkanlar Kurulu, geçenlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan üç siyasi partinin il başkanı ve milletvekillerinin katıldığı bir toplantı düzenledi.
Keşke kalkışılmasaydı.
Üç partinin il başkanları, milletvekilleri, İzmir’in zat-ı başkanlardan bir bölümü, Menemen bardağı gibi yan yana dizili biçimde oturdular.
Amaç, bir “İzmir Partisi” kurmakmış.
Nasıl mı olacak?
İzmir’deki sivil toplum örgütlerinin, odaların, borsaların yönetim kurulu ve meclis başkanları ile SİAD’ların başkanları bir araya geleceklermiş.
İzmir’den parlamentoya seçilen millitvekilleri de katılacakmış.
Bunun adı da İzmir Partisi olacakmış...
Peki böyle bir birlik sağlanabilmiş mi?
Ne gezer...
Ticaret Odası yok...
Ege Bölgesi Sanayi Odası yok...
Ticaret Borsası kayıp...
MÜSİAD, İGİD, ESİDEF yok...
O yok, bu yok...
Sonuç: Her zamanki gibi sıfıra, sıfır; elde var koskoca bir sıfır...
***
Bizim şaşkın Başkanlar Kurulu, kendilerince çok önemli olan bu toplantı için 7-8 maddelik bir gündem yapmışlar.
İzmir-İstanbul otoyolu, Medeniyetler Müzesi, İzmir-Ankara hızlı tren projesi, Alsancak Limanı, kentsel dönüşüm falan...
Allah iyiliğinizi versin e mi...
Bu saydıklarınızın tümü zaten hükümetin gündeminde.
Hepsi AK Parti’nin seçim öncesi açıkladığı 35 proje arasında.
Yani...
Bizim Başkanlar Kurulu üyelerimiz, İzmir’de değil, Mars’ta yaşıyor olmalılar.
***
Düşünce belki güzel...
İzmir için parti rozetlerini çıkarıp ortak iş üretmek.
Ama bu yapılmadı ki?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, her İzmir’e geldiğinde kendisinin söylediği ve açıkladığı projeleri, bu toplantıda karşısında “papağan” gibi tekrarlayan Başkanlar Kurulu üyelerini buldu.
Sabırla dinlemek zorunda kaldı.
Sonra da kürsüye çıkıp, bizim Başkanlar Kurulu üyelerinin tümünü madara etti.
Bizimkiler de “onay makamıymış” gibi Bakan Yıldırım’ın anlattıklarını kafalarını sallayıp ve alkışlayarak tasdik ettiler.
Üç perdelik komedi dizisi gibi değil mi?