Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları

İlk seslendirildiğinde ben dahil herkes; “Abartılı hayal” demiştik.

Ama bugün gelinen noktada, bu “abartılı hayal”in gerçekleştiğine tanık oluyoruz.

Bu proje, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın önerisiydi.

O sahiplendi, arkasından hükümet ve Dışişleri Bakanlığı ve son olarak da Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur ile, Çeşme, Foça, Dikili, Ayvalık, Didim, Kuşadası, Marmaris, Bodrum Belediye başkanları...

Hiç şüphesiz ki, karşı tarafta da Rodos ve Sakız Adaları’nın valilerini, ticaret odalarının başkanlarını, iki yakanın işadamlarını ve seyahat acentaları ile turizmcilerimizin katkı ve çabalarını unutmamak gerekiyor.

Vizesiz Yunan Adaları seyahat uygulaması, Marmaris-Rodos arasında dünden itibaren karşılıklı olarak başladı.

Eli kulağında, çok yakında da Çeşme ile Sakız arasında devreye girecek.

Ne zaman diye sorarsanız? En geç “1 Temmuz” tarihini verebilirim.

Haberin Devamı

Sakız Adası’na feribot işleten Ertürk firmasının Genel Müdürü Nezihe Ertürk, son aşamaya gelen iki ülke; Türkiye-Ege Adaları arasında karşılıklı “vizesiz seyahat” çalışmalarının gizli kahramanlarından biri.

Son olarak Yunanistan Dışişleri Bakanı ile yapılan toplantıdan dönen Nezihe Ertürk, son görüşmenin özetini yaptı: “Türkiye’den Sakız’a geçişlerde, 12 yaşa kadar ziyaretçilerden herhangi bir şekilde vize istenmeyecek. Sadace pasaport, bu yaşa kadar olan ziyaretçiler için yeterli sayılacak.

12 yaş ve üzerindeki ziyaretçiler de vizelerini Adalar’a girişte gümrük kapılarında alacaklar.

Bunun için iki fotoğraf ile geliş-gidiş feribot bileti ve kişiye ait pasaport yeterli sayılacak.

Gümrük girişlerinde, o an verilecek vizenin geçerlilik süresi 15 günle sınırlı olacak.

Henüz kesinleşmemekle birlikte, vizesiz seyahat harcı adı altında bir ücret, yine gümrük girişinde Yunan makamlarına ödenecek.” Bu arada aklınızda bulunsun, daha detaylı bilgi için günün her saatinde Ertürk firmasının yetkililerinden bilgi alabilirsiniz.
Dünya bu...

Anımsıyorum da, 90’lı yıllarda turistik bir seyahat için Sakız’a gitmek istemiştim.

İzmir’deki konsolosluğa başvurdum.

Pasaportumda “gazeteci” yazdığı için geri çevirildi, Ankara’dan Büyükelçilik’ten alabileceğim söylenmişti.

Gönderdim... Büyükelçilikten ret geldi.

Önemli değil...

O günün koşulları öyleydi, bugün böyle.

İki kıyının insanları artık “engelsiz” biçimde bir araya gelebilecekler.

Karşıda “sirtaki”, bizim tarafta “halay” çekip “zeybek” oynayarak kardeşlik şarkıları, türküleri söyleyebilecekler.

Aynı denizden tuttuğumuz balıkları, bir orada, bir burada yiyebileceğiz.

Yıllarca iki ülke arasında “savaş” nedeni olarak gösterilen Ege Denizi’ni koskoca bir “Barış Gölü”ne dönüştürmek için çaba gösteren herkese, iki kıyının halkı adına teşekkür ediyorum.