İZMİR’İ tartışıyorlar..
Kimler?
Hürriyet’ten Yılmaz Özdil yazıyor; Vatan’dan Mutlu Tönbekici cevap veriyor.
Yılmaz Özdil, sonradan olma değil, harbi İzmirlidir.
İzmir’de doğmuş, büyümüş, okumuş, Yeni Asır’da uzun yıllar birlikte çalıştığımız bir kardeşimdir.
Annesi ve babası, ağabeyi, tüm yakınları hala İzmir’dedir.
İzmir’i çok sevdiğini en iyi bilenlerden biriyim.
İYİ bir hastane, iyi bir hekim grubuyla hizmet veren bir hastanedir.
Yaklaşık 10 yıl önce bir grup işadamının, İzmir’de eksikliği hissedilen “dünya standartlarında” bir hastaneyi kurma fikriyle bir araya gelmelerinin, bugün İzmir için, Ege Bölgesi için ne kadar doğru bir karar olduğunu görüyoruz.
Cem Bakioğlu, Öner Akgerman, Samim Sivri, Tufan Önal, bu projenin liderleri. Erol Narin, Celal Kurt, Teoman Gürgan, hem ortak hem de yönetim kurulunun değişmez isimleri...
Ve bu lider kadroya güvenen İzmir’in saygın ve girişimci çok sayıda işadamı yıllardan beri destek veriyor.
Kuruluşunun 10’uncu, fiili olarak hastane hizmeti verişinin ise 5’inci yılını kutlayan Kent Hastanesi, bu süreçte bölgemizin ve Türkiye’nin en iyi sağlık merkezlerinden biri haline geldi.
Kent Hastanesi, 6’ncı hizmet yılına adım atarken büyük bir atılım gerçekleştirdi ve Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu büyük bir müjde verdi: Karaciğer nakil ameliyatları.
Türkiye’de ilk kez pankreas naklini gerçekleştiren
TÜRKİYE’DE ortaklıklar, birliktelikler ya da dayanışmalar iki nedenden bozulur...
İlki; işler iyi gitmez, istenilen sonuçlar alınamaz, geçimsizlik başlar, ayrılık kapıya dayanır...
İkincisi; işler iyi gider, başarılı sonuçlar alınır, sorunlar çözülür, bu kez de “sen”, “ben” kavgası başlar.
Başarı paylaşılamaz, “kavga” çıkar, bir bakarsanız ki, ne ortaklık kalmış ne birliktelik ne saygı ne de dayanışma...
Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi arasında bugünlerde işte böyle bir sorun yaşanıyor.
* * *
Kemeraltı başta olmak üzere kentin tümünde seyyar satıcılar ve işporta almış başını yürümüştü.
ARACINIZ varsa ve kullanıyorsanız, kusura bakmayın ama alnınızda “enayi” yazıyor olmalı.
“Ne demek şimdi bu” diyebilirsiniz.
Anlatayım efendim:
Kısaca Enerji Kurulu diye tanımladığımız, EPDK, geçen hafta bir açıklama yaptı ve Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının çok yüksek olduğunu söyledi.
İçimden; “Nihayet.. Enerji Pazarlama ve Denetleme Kurulu böyle diyorsa, benzin ve motorin fiyatları ucuzlatılır” diye geçirmiştim.
Hükümet dün benzinin litre fiyatına 7 kuruş zam yaptı.
Ve önceki geceden itibaren İzmir’de 97 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 3 lira 17 kuruştan, 3 lira 24 kuruşa çıktı. 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı ise 3 lira 24 kuruş iken, 3 lira 31 kuruş oldu.
İZMİR’E ve İzmirlilere, günlük yaşamı “zehir” eden, işyeri sahipleri ve esnafın “anasını belleyen” seyyarlar ve işportacılarla mücadelede “güzel” haberler peşi sıra yağıyor.
Bunların takipçisiyim.
Laf aramızda çok kişinin kızdığını biliyorum.
Bazıları, “ekmek paramızla oynuyorsun, bunun sonuçlarına da katlanırsın” gibi tehditvari göndermelerde bulunuyor.
Ne yapalım; “korkunun ecele faydası yok..”
Bu İzmir’i seyyar ve işportacıların cenneti olmaktan kurtarmamız lazım.
Çünkü bu kent hepimizin.
GİDİN de görün.
İsteniyorsa oluyormuş..
Yapılabiliyormuş..
Sonuç alınabiliyormuş..
Kemeraltı’nın Başdurak Camii’nden sonra mantocular içine kadar olan bölge için çarşı esnafı, düne kadar, “Burası Kuzey Irak (!)” diyordu.
Ne yürümek mümkündü, ne de çarşıya alışveriş için inen bir bayan için tacize uğramadan alışveriş etmek...
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, iki gün üst üste 40’a yakın Konak zabıtasıyla, günde iki, gerekirse üç kez “sorti (!)” yaparak, bu bölgeyi, seyyarlardan ve işportacılardan temizledi...
GAZETECİ Ümit Yaldız ile AKP İzmir İl Kongresi’ni masaya yatırıp konuşmayı sürdürüyoruz.
Umit iyi bir gazeteci ama biraz keskin ve sivri..
Yorumlarında duygusal da olabiliyor.
Haksız da değil.. Çünkü AKP, onu işinden eden bir parti.
Sohbetimiz sürüyor. Konumuz AKP İzmir İl Kongresi..
Başbakan Erdoğan’ın, Aydın Şengül için Ankara’ya çıkarma yapan 27 ilçe başkanından etkilendiği söyleniyor.
Çünkü Erdoğan da teşkilatta basamakları tırmanarak yükselen bir politikacı.
GAZETECİ Ümit Yaldız, İzmir siyasetini en iyi “koklayan” gazetecilerden biridir.
Ne yazık ki o da her “iyi gazeteci” gibi bugün işsiz...
Nedeni de AKP içindeki bazı “molla” takımının, Yaldız’ın çalıştığı son gazetedeki yazılarından rahatsız oluşu. Ümit, 29 Mart seçimleri öncesinde gazete yönetiminden “yazı yazmama” uyarısı alınca, alıp başını çekip gitti. Buna biz, “mesleki kaza” diyoruz. Olmaması gerekiyor ama ne yazık ki yaşanıyor. Ümit, o tarihten buyana işsiz ama, bana göre “onurlu” bir meslektaşım olarak dimdik ayakta...
AKP’nin İzmir’de yapılacak olan İl Kongresi’ni konuşuyoruz.
Anlattıkları, tespitleri ve yorumları çok ilginç.
Aynen aktarıyorum:
AKP’nin İzmir’deki 27 ilçe başkanının Ankara’ya yaptığı “Aydın Şengül Çıkarması”na Başbakan Erdoğan’ın sözleri damgasını vurdu.