TÜRKİYE’DE ortaklıklar, birliktelikler ya da dayanışmalar iki nedenden bozulur...
İlki; işler iyi gitmez, istenilen sonuçlar alınamaz, geçimsizlik başlar, ayrılık kapıya dayanır...
İkincisi; işler iyi gider, başarılı sonuçlar alınır, sorunlar çözülür, bu kez de “sen”, “ben” kavgası başlar.
Başarı paylaşılamaz, “kavga” çıkar, bir bakarsanız ki, ne ortaklık kalmış ne birliktelik ne saygı ne de dayanışma...
Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi arasında bugünlerde işte böyle bir sorun yaşanıyor.
* * *
Kemeraltı başta olmak üzere kentin tümünde seyyar satıcılar ve işporta almış başını yürümüştü.
Seçim zamanı göz yumulduğu ya da “ses çıkartılmadığı” için yeşeren işporta, seyyarlık ve sokak işgalleri, “zehirli sarmaşık” gibi kenti sarınca feryatlar başladı.
Ve Kemeraltı ile Birinci Kordon’dan başlayarak kentte yaşamı “soluksuz” bırakan bu “zehirli sarmaşık” ile mücadele kararı alındı.
Ne zaman? 26 Mayıs’ta...
Kim aldı? Büyükşehir Belediyesi...
Başkan Aziz Kocaoğlu, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve Kemeraltı Derneği Başkanı Mehmet Gülaylar ile toplantı yaparak “düğmeye” bastı.
Gönül isterdi ki, daha doğrusu yakışanı, söz konusu Kemeraltı ise Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan da bu toplantıya çağrılmalıydı.
Büyükşehir bürokrasisinden aldığım resmi bilgiye göre, Aziz Kocaoğlu, “Biz hafta sonu Çeşme’de Hakan Bey ile birlikte olacağız. Orada kendisini bilgilendiririm” dediği için Başkan Tartan davet edilmemişti.
Neyse..
Kemeraltı ilginç bir çarşı...
Konak’tan giriyorsunuz, Başdurak Camii’ne kadar yetki Büyükşehir’de, bu noktadan Mantocular-Mezarlıkbaşı ve Hisarönü’ne kadarki bölge Konak Belediyesi’nin sorumluluğunda.
Başkan Tartan, 40 zabıta memuruyla sorumluluk alanına girerek, işportayı iki günde bitirdi...
Aynı süreçte Büyükşehir de Konak’ta ve çarşıda görev yapan zabıta memurlarının çalışma saatlerini sabah 08.30, akşam 21.00 olarak düzenledi ve o da kendisine ait olan bölgeyi işportadan temizledi.
Yıllardır bu çarşıda görmek istediğimiz, özlediğimiz bir düzen yaratıldı.
Çarşı esnafı rahatladı, en önemlisi de alışverişe gelen bayanlar, taciz edilmeden rahatlıkla gezip, vitrin bakar oldular.
* * *
Hepimiz oturup elde edilen başarının sevincine ortak olmak için “göbek atmaya”, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey’e ve Konak Belediye Başkanı Hakan Bey’e teşekkür edip, “sağ olun, ellerinize, yüreğinize sağlık” demeye hazırlanırken hevesimiz kursağımızda kaldı.
Çünkü, Büyükşehir ile Konak belediyeleri arasında “sen-ben” krizi patlak verdi.
Ve kriz, bir gün önce Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’nun geçtiği yazılı haberin, dünkü gazetelerde büyük şekilde yer almasıyla “kavga”ya dönüştü.
Posta Ege’nin manşetinde “Sonunda oldu” başlığıyla yer alan ve “Yenileme projeleriyle eski güzelliğine kavuşan Kemeraltı’nda çığırtkanlar, işportacılar ve işgaller baş ağrıtıyordu. Bu durum yabancı konukların bile tepkisini çekiyordu. Kangrene dönüşen soruna Başkan Kocaoğlu müdahale etti. Zabıta ekipleri tarihi çarşıya girdi, Kemeraltı huzur buldu” cümleleri “kıyamet”in kopmasına yetti.
* * *
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, dün açtı ağzını, yumdu gözünü.
Ve bunu da Kemeraltı’nın işportadan temizlenmesinde emeği geçen, sorunu çözen belediye zabıtaları ile görevli polis memurları için düzenlediği “teşekkür” töreninde yaptı.
Tartan, şöyle dedi:
“Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü çalışanlarını işportayı bitirme başarısı nedeniyle kutluyorum(!)
Basın bülteniyle işportayı bitirdikleri için Guinness rekorlar kitabına girmeyi de başardılar. Bunun için de ayrıca kutluyorum.
Aynı kararlılıkla Türkiye için sancı yaratan enflasyonu, hayat pahalılığı ve zamlar konusunda da çalışmalar yapmalarını hem rica ediyorum hem de öneriyorum(!)”
* * *
Bu sözler yenilir-yutulur gibi değil..
Sayın Tartan Büyükşehir’i adeta “ti” ye almış.
Keşke “ok yaydan” çıkmasıydı...
Sonuç olarak kim yaptıysa yaptı; ki ben Kemeraltı’nın işportadan temizlenmesinde hem Büyükşehir’in hem de Konak Belediyesi’nin emeğinin geçtiğine inanıyorum; bir başarı yakalandı.
Bu, Büyükşehir ile Konak belediyelerinin arasında bir “sorun” olmak yerine “keyif alınarak” paylaşılmalıydı.
Ne yazık ki beceremedik, daha doğrusu beceremediler!..