GAZETECİ Ümit Yaldız ile AKP İzmir İl Kongresi’ni masaya yatırıp konuşmayı sürdürüyoruz.
Umit iyi bir gazeteci ama biraz keskin ve sivri..
Yorumlarında duygusal da olabiliyor.
Haksız da değil.. Çünkü AKP, onu işinden eden bir parti.
Sohbetimiz sürüyor. Konumuz AKP İzmir İl Kongresi..
Başbakan Erdoğan’ın, Aydın Şengül için Ankara’ya çıkarma yapan 27 ilçe başkanından etkilendiği söyleniyor.
Çünkü Erdoğan da teşkilatta basamakları tırmanarak yükselen bir politikacı.
Bu nedenle de İzmir teşkilatının mevcut il başkanına sahip çıkması karşısında duygulanmış hatta bir miktar da çekinmiş olması muhtemel.
Başbakanın, ilçe başkanlarıyla yaptığı 1 saat 45 dakikalık toplantıda seslendirdiği, “İzmir’deki seçim hezimeti Osmanlı’da olsaydı neler olurdu? Çok kelle alınırdı” sözleri, bana sorarsanız 27 ilçe başkanına verilmiş çok net bir mesaj.
* * *
“En Aydıncı (!)” ilçe başkanlarından biriyle konuştum.
O bile Başbakan Erdoğan’ın ‘değişim’ istediğini kabul ediyor.
Ancak bunun Aydın Şengül’ün de kabul edeceği bir değişimle sınırlı kalacağını söylemekten de çekinmiyor.
Yani, Şengül olmazsa, onun onay vereceği bir isim olur.
Kim bu isim?
İlçe başkanlarının Erdoğan’a verdiği isimler arasında en fazla oyu alanlardan biri olan Teşkilat Başkanı Nurettin Türkyılmaz olabilir mi?
Yoksa, Türkyılmaz’ın görevi kabul etmeyeceği düşünülerek o da Şengül’e çıkan başka bir yol mudur?
Bu soruların yanıtı şimdilik net değil.
Başbakan Erdoğan, önümüzdeki hafta nabzı ölçmek için Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ve İzmir Koordinatörü Mehmet Müezzinoğlu’nu İzmir’e gönderecek.
Ve İzmir’de genel bir temayül yoklaması yaptıracak.
* * *
AKP’li ilçe başkanlarından birkaçıyla konuştum.
Başbakan’a seçim hezimeti ile ilgili bir “İzmir Raporu” götürmüşler.
Raporda, 29 Mart hezimetinin nedenleri sıralanıyor.
“Yanlış aday” teması ağırlıklı..
Raporu hazırlayanların tek amacı, İzmir’deki hezimetin günah keçisi ilan edilen Şengül’ü giyotininden kurtarmak.
Ancak, raporda ilçe başkanlarının haklı oldukları noktalar da yok değil.
Yanlış ilçede yanlış aday.
Büyükşehir’de ise en yanlış aday.
Şengül’ün en büyük hatası, aday yanlışlarına ses çıkarmaması, kongre hesabı yaparak yanlışların sahibi milletvekillerine teslim olmasıydı.
En Aydıncı ilçe başkanı, ‘teslimiyet’ kısmına karşı çıktı.
Ona göre Şengül, aday yanlışları konusunda çok ciddi bir direnç gösterdi, hatta Bayraklı adayı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eniştesi İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ile kavga bile etti.
Raporun can alıcı noktalarından biri, Büyükşehir seçiminin il başkanlığı yerine Selim Gökdemir’e ait bir towersta yapıldığı kısmıydı.
İlçe başkanlarına göre Şengül elinden geleni yapmış, ama seçim çalışmalarında Mehmet Tekelioğlu ekibine diş geçirememişti.
* * *
Ve Başbakan’a sunulan raporun sonuç bölümünde iki mesaj öne çıkıyordu.
Şengül’le çok uyumlu bir grafik yakaladıklarını aktaran başkanlar; “20 Haziran’dan sonra da bu uyumu genel seçime kadar sürdürmek istiyoruz” dediler.
İlk mesajda Şengül dayatması yapan başkanlar, değişim isteyen Başbakan’ın elini güçlendirmeyi de ihmal etmiyorlardı.
Ve aynen şunu yazdılar.
“Şengül’ü aday yapmazsanız da fark etmez. Siz kimi gösterirseniz biz o ismin etrafında kenetleniriz. ‘Asker gibi’ ‘Çakı gibi’ arkasında dururuz.”
Başbakan Erdoğan da bu mesajların ardından onlara bir jest yaptı:
“İl başkanı mutlaka teşkilatın da istediği bir isim olacak?..”
Bu mesaj, Ankara’da “Aydın Şengül’ü istiyoruz”un yanı sıra “Selim Gökdemir’i istemiyoruz” diyen ilçe başkanlarının yüreğine su serpti.
* * *
İl başkanlığı için Aydın Şengül olmazsa, en şanslı isimlerden biri Ömür Kabak...
Henüz tek bir satırlık açıklama yapmamasına rağmen eski teşkilat başkanı, Çiğli gibi zor bir seçim bölgesinde partisinin oylarını 2004 ve 2007’ye göre artıran, Taha Aksoy’dan fazla oy alarak dikkat çeken Ömür Kabak, Başbakan’ın değişim planına da uygun bir siyasi profile sahip.
Bülent Delican da duruşu ve genel merkezdeki gücüyle bu potaya girebilir.
Burada Delican-Kabak arasında ciddi bir uyumun yaşandığının da altını çizmek gerekiyor.
Ali Aşlık, yaptığı sert açıklamalarla dikkat çekti.
Sanıyorum o da Başbakan’ın ‘Osmanlı’da olsa çok kelle alınırdı’ mesajını alanlardan.
Rahmi Taştan, Uğur Türkan gibi isimler de çalışmalarını sürdürüyor.
Sonuçta, önümüzdeki hafta genel merkez yöneticilerinin yapacağı temasa kadar bir kanıya varmak zor.
* * *
Bir önemli ayrıntıyı da paylaşmak istiyorum. O da Melih Gökçek ile ilgili.
Gökçek, AKP’li ilçe başkanlarının Ankara’daki iki günlük turunda İzmir seçim sonuçlarına yönelik ilginç bir değerlendirme yaptı:
İzmirli 27 ilçe başkanıyla öğle yemeğinde buluşan Gökçek’e göre İzmir’de alınan ağır yenilginin tek sorumlusu Büyükşehir adayı Taha Aksoy idi.
Gökçek, Aziz Kocaoğlu-Taha Aksoy arasındaki ilk televizyon düellosu olan ‘Teke Tek’i hatırlatarak şöyle dedi:
“Bir adam rakibi için, ‘Cüzdanımı, ailemi emanet edeceğim biridir’ derse o adam seçim meçim alamaz..”
İyi de, sayın Gökçek de herhalde arsenik eleştirileriyle Aziz Kocaoğlu’nu halk kahramanına dönüştürenlerin başında geldiğini unutmuş olmalı.
Haksız mıyım?