İNCİRALTI’NDA arsa rayiç fiyatlarına yapılan “fahiş zam”ı, eleştirmiş, “bu rakamlar buradaki insanlara yok pahasına arsa sattırır” demiştim.
Bu tabii ki benim görüşüm değil.
İnciraltı ile yakından uzaktan ilgim yok ve hiç olmadı. Bu görüş burada dededen-babadan arazileri bulunan insanların bir bölümünün yakınması, feryatlarıydı.
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ise bu görüşe katılmıyor.
Çalkaya daha da ileri giderek, İnciraltı’nda arsa sakinleriyle haftalık toplantılar yapan birilerinin oyunlarını bozmak ve İnciraltı sakinlerini korumak için böyle bir karar aldıklarını söylüyor.
Israrla “kim bu kişi ya da kişiler” diyorum..
İsim vermiyor, “onlar kendilerini bilirler” demekle yetiniyor ama ardından da ekliyor:
BİTMEDİ... Bitmedi... Bitmedi...
Uzadıkça da sorunlar çıkıyor...
Hepsinden önemlisi de, “ağza sakız” olup, sürekli çiğneniyor.
Herkes rahatsız...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’un başının derdi, işi alan müteahhitler sorunlu ve sıkıntılı...
Hatay, İnönü Caddesi’nde yaşayanlar çektikleri çileden haklı olarak şikayetçi...
Kısacası memnun olan yok...
ÖNCE Bayındır, sonra da Bozoğlu..
Büyükşehir Belediyesi iki müteahhitle de projeyi tamamlayamadı.
Bugün ikisi ile de mahkemelik.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, beş yılda iki müteahhit değiştirip, bir türlü bitiremediği Üçyol -Üçkuyular arasındaki metroda, bir değişiklik de kendi içinde yaptı.
Başkan, önceki gün Büyükşehir Belediyesi’nde, metrodan sorumlu olan bürokratla yollarını ayırdı.
Bu göreve, yani Raylı Sistem daire Başkanlığına, bir bayan bürokratı, Işık Çelikoğlu’nu atadı.
Mehmet Gülay’ın yerine atanan Çelikoğlu, bundan sonraki süreçte, projeyi ayağa kaldırıp, sonuçlandırabilecek mi?
İNSAN, saklayacak ve gizleyecek bir şeyi varsa; öfkelenir, kabalaşır, hatta seçilerek oturduğu koltuğun ağırlığını unutarak, karşısındaki yine kendisi gibi seçilmiş bir kişiyi, kovar, ya da salondan zorla dışarı attırmaya çalışır..
Otuzaltı yıl sonra Buca’da iktidar olan, yerel seçimleri kazanan CHP’de, Buca Belediyesi ve Meclisi’nde işte bunlar yaşanıyor.
Daha doğrusu önceki gün yaşananların kısa özeti böyle.
Önce Buca CHP Belediye Meclis Üyesi Dr. Levent Köstem dendi..
İl Başkanı sayın Rifat Nalbantoğlu el koydu.
Dosya tuttu, CHP İl Disiplin Kurulu da ceza kesti.
CHP’li Belediye Meclis üyesi Levent Köstem, bir yıl susturuldu.
İNCİRALTI’NDA üç dönüm bir arsa kaça dersiniz?
Herkesin kafasında bir fiyat vardır mutlaka, ama taş çatlasa 300-400, bilemediniz 500-600 bin liradır; öyle değil mi?
Bu fiyata burun kırıp, “üfffffff, amma da pahalı” diyenler, şimdi sıkı durun..
İnciraltı’nda 3 dönümlük bir arsaya, ilçe belediyesinin öngördüğü rayiç fiyat üzerinden almaya kalkarsanız, tam 6 milyon lira (eski parayla 6 trilyon lira) ödemek zorundasınız!!!!!!!!!!!!
Verir misiniz bu parayı?
Ya da veren çıkar mı!
* * *
İNCİRALTI ne oldu?
Planlaması bitti mi, bitmedi mi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile 10 gün önce yaptığımız sohbette, o günün tartışmaları arasında bu bölgenin son durumunu ele alıp yazamamıştım.
Kocaoğlu’nun İnciraltı ile ilgili görüşleri şöyle:
İzlenen tarım politikaları, İnciraltı’nda yıllar öncesi tarım yapılmasını bir anlamda imkansız hale getirdi.
Çünkü burada arazileri bulunanlar para kazanamaz oldular. Bir de kentin iyice içinde kaldı, sıkıştı.
İzmir’in günübirlik yerlere, tesislere ihtiyacı var. Kentin kafelere, restoranlara ihtiyacı var. Hele hele biz ağaçlandırmayı yaptıktan sonra İnciraltı İzmir’in en güzel yeri oldu. Yani günübirlik kullanım açısından. Buradaki vatandaşların bir kısmının ekonomik durumu iyi, tapusu cebinde. Bırakmış, ‘ne olacaksa olsun’ diyor.
“ÖNCE biz geldik, sonra onlar geldi!...”
Tıpkı, mahalle aralarındaki çocuk oyunlarında geçerli olabilecek böyle bir mantık, “çevreye verilen zararın” ya da “çevreye verilen rahatsızlığın” mantıklı açıklaması olabilir mi?
Yer İzmir ise oluyor.
İzmir Menemen Serbest Bölge A.Ş. (Deri Organize Sanayi Bölgesi) yönetiminin böylesine, çevreyi ve doğayı, daha da önemlisi insan yaşamını hiçe sayan bu açıklamasını doğrusu yadırgadım.
Olay şu:
Menemen Deri Organize Sanayi Bölgesi, Yeşildere’den taşınan işyerleri için yapıldı.
Kent dışına taşınırken, arıtma tesisleri kuruldu ve çalıştırılması zorunluluğu getirildi.
DENİZ Baykal haklı.
Ne zaman İzmir’e gelmeye kalksa, yapacağı gezi mutlaka bir “kriz”in gölgesi altında kalıyor.
Gelişinin de, yaptığı açılışların da, vereceği mesajların da bir “etkisi” kalmıyor.
Çünkü parti içindeki beceriksizlikler, kılı-kırk yarmadan yapılan programlar, çekişmeler, kavgalar hep ön plana çıkıyor.
Bu kez “kriz” daha Baykal İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na inmeden, uçakta havadayken patlak verdi.
CHP Lideri’nin İzmir programında dün gece saat 21.00’de, Buca eski Belediye Başkanı AKP’li Cemil Şeboy’un başlatıp, yarıladığı Yeşildere’de; Kadifekale’nin arka yüzündeki heyelan bölgesindeki gecekondulara bakan dev Atatürk Maskı’nın açılış töreni yer alıyordu.
Okuyunca ben bile şaşırdım.