İNCİRALTI’NDA üç dönüm bir arsa kaça dersiniz?
Herkesin kafasında bir fiyat vardır mutlaka, ama taş çatlasa 300-400, bilemediniz 500-600 bin liradır; öyle değil mi?
Bu fiyata burun kırıp, “üfffffff, amma da pahalı” diyenler, şimdi sıkı durun..
İnciraltı’nda 3 dönümlük bir arsaya, ilçe belediyesinin öngördüğü rayiç fiyat üzerinden almaya kalkarsanız, tam 6 milyon lira (eski parayla 6 trilyon lira) ödemek zorundasınız!!!!!!!!!!!!
Verir misiniz bu parayı?
Ya da veren çıkar mı!
* * *
İnciraltı’nda, bir yandan Turizm Bakanlığı’nın Büyükşehir Belediyesi’nin de görüşlerini alarak yaptığı planlarda sıkıntılar yaşanırken, Balçova Belediyesi’nin arsa rayiç bedellerine yaptığı yüzde 300-400 oranındaki zam, işin tuzu biberi oldu.
Bakmayın siz İnciraltı’nın dışarıdan görüntüsüne.
Burada görüntüde zenginlik içinde, tam bir “fakirlik-fukaralık” yaşanıyor.
Tüm yaşamlarını, babadan-dededen kalma arazilere bağlayan yüzlerce aile, çaresizlikten elindekileri “yok pahasına” satmak zorunda kalıyor.
İnciraltı’nın akıbetiyle ilgili belirsizlik, “her gün”, burada yaşayanların “dayanma direncini” kırıyor.
Ve tabii ki, Balçova Belediyesi’nin bu bölgedeki arsa rayiç bedelleriyle ilgili aldığı son karar, İnciraltı’ndaki pek çok aileyi, kurda-kuşa teslim olmaya zorunlu bırakıyor.
Çünkü, İnciraltı’nda büyük çoğunluk, belediyenin öngördüğü bu arsa rayiç fiyatları üzerinden vergi ödeme gücüne sahip değil.
Nasıl olsun ki?
Üç dönümlük bir arsa için belediye 6 milyon lira (eski parayla 6 trilyon) arsa rayiç bedeli belirlerse, bunun binde 3’ten vergisi olan 18 bin lirayı (eski parayla 18 milyar), kim nasıl, neyle ödeyebilir ki?
Sonuç; herkes çaresiz, başına çöken adamlara dede-baba yadigarı ellerindeki tek varlığı, yok pahasına da olsa satıp kurtulmaya çalışıyor.
Başkan Mehmet Ali Çalkaya’yı tanıyan biri olmasam; “Başkan arazi mafyası ve fırsatçılarla işbirliği içinde mi” diye kuşku duyacağım. Ama biliyorum ki o da İnciraltı’nın bir an önce kurtulması için çaba sarfedenlerden biri.
O zaman, yanlıştan dönülmeli.
Belediyeye para kazandıracağım diye, dünyanın hiçbir yerinde, bir yerel yönetim, vatandaşının boğazına çöküp, malını-mülkünü sattıracak kararlar almaz, alamaz!..
* * *
İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse de İnciraltı’ndaki bu arsazedelerden biri.
Köse’nin dededen, babadan kalma, kardeşleriyle tarım yapmaya çalıştığı 44 dönüm arsası var. Mandalina yetiştiriyor..
Köse, geçen yıl bahçesinden 40 tona yakın mal almış. Kilosu 500 kuruşa zor satabilmiş ve dört kardeş ellerine toplam 20 bin lira para geçmiş. Bu kazancın içinde masraflar da var.
Ve bugün Balçova Belediyesi, Sedat Köse’den tam 2 milyon lira (eski parayla 2 trilyon lira) arsa vergisi ödemesini istiyor!..
Ödemesi mümkün mü?
Köse, “Nasıl ödeyebilirim ki” diye soruyor.
İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse’nin sözleri şöyle:
“Bakın bugün Balçova’da Mithatpaşa Caddesi üzerinde 8 katlı bir apartmanın 8 bin lira vergisi var.
İnciraltı’nda üç dönümlük bir arsanın vergisi ise 18 bin lira. Biri bina, apartman, jeotermali var, ana cadde üzerinde.
Diğeri arsa, imarı yok, yolu yok, oyu yok, buyu yok.
Böyle bir arsanın metrekare rayiç bedeli 1.750- 2 bin lira olabilir mi?
Açıkça söylüyorum. Burada bir oyun var. İnciraltı sakinlerinin bu arsa vergilerini ödeme gibi bir imkanları yok. Hepimize yerimizi, yurdumuzu sattırmak istiyorlar.
Böyle adalet, böyle bir belediyecilik olabilir mi?
Herkes mahkemeye gidiyor. Ama içimizde, mahkeme harcını yatıramayacak bir avukat tutamayacak kadar ihtiyaç sahibi insanlar var.
Onların durumu ne olacak?”
İnciraltı’nda durum gerçekten yürekler acısı.
En kötüsü de ne biliyor musunuz?
Yıllardır bu insanlar, kentin bu bölgesindeki yeşili korumak için didinip durmuşlar, zenginleşip, yan yatmak yerine, fakirleşmişler.
Ve bu “dik durmaları”nın ödülü ise ne yazık ki, ödenemeyecek kadar fahiş arsa rayiç bedeli ile cezalandırılmak olmuş.