Peynir halkımızın en fazla tükettiği süt ürünlerindendir. Beyaz peynir genelde ‘Edirne Peyniri’ veya ‘Ezine Peyniri’ diye satılır.
Ne var ki, bu isimlerle satılan her peynir Edirne ve Ezine peyniri değildir.
Günümüzde ürünlerin özelliğini belgeleyen ‘Coğrafi İşaret’ diye adlandırılan, çok kimsenin ‘Menşe Şahadetnamesi’ diye de adlandırdığı bir uygulama var. Bu uygulama kapsamında devlet hangi peynirin Edirne peyniri, hangi peynirin Ezine peyniri olarak satılabileceğini ve bu peynirlerin özelliklerini belirledi.
Edirne peyniri, Edirne’nin Tunca, Meriç, Arda ve Ergene akarsularının yarattığı deltalarda, bölgeye özgü otlar ve kekik ile beslenen koyun, keçi ve inek sütünden, sadece süt, maya ve tuz ile üretilen, üretiminde hiçbir yardımcı madde ve katkı maddesi kullanılmayan peynirlere verilen isim. Yöreye özgü sütün yağı nedeniyle rengi hafif sarımtrak beyaz oluyor.
‘Sütün geldiği yer çok önemli’
Ezine peyniri ise, Kazdağları’nda Ezine, Bayramiç ve Ayancık ilçelerinde doğal bitki örtüsü ve su kaynaklarıyla beslenen koyun, keçi ve ineklerden elde edilen sütlerin belli oranlarda karıştırılmasıyla elde ediliyor. Sütlerin karışım oranları mevsimine göre değişiyor.
Edirne peyniri de Ezine
Sayın Erdoğan’ın “konut kredilerinde faizin yüzde 9’a çekilmesi için” bankalara yaptığı çağrı üzerine, başta Ziraat Bankası olmak üzere bankalardan peş peşe faiz indirimi haberleri geliyor.
İki yıl vadeli konut kredisi faizlerinde aylık yüzde 0.90, daha uzun vadelilerde yüzde 0.99 dolayında faiz uygulamaları başladı. Aylık faiz oranlarının yıllığını hesaplamak güç oluyor.
- Emlak Konut aylık 0.70 faiz uyguluyor. Yıllık faiz yüzde 8.40 demektir.
- Yıllık faizin yüzde 9.0’a inebilmesi için aylık faizin yüzde 0.75 olması gerekir.
- Bankalar aylık yüzde 0.90 faiz uygulamasına geçer ise, yıllık faiz yüzde 10.8’dir.
Bugüne kadar bankaların konut kredisi kullananlara uyguladığı yıllık faiz yüzde 13.7 olduğuna göre, bankaların yaptıkları indirimle yıllık faiz yüzde 9.0’a gerilemese de önemli ölçüde ucuzlamış oluyor. Acaba Türkiye’de bankalardan kaç kişi konut kredisi alıyor?
- Türkiye’de ekonominin durumuna, faize göre her ay 110 - 130 bin arası konut satılıyor.
50 bin kredili satış
Ekonomide hareketin iki önemli göstergesi “sanayi üretim” ve “perakende ticaret”...
Sanayi üretiminin artış hızı, ekonominin “büyüme” göstergesidir.
Perakende ticaret hacmindeki gelişmeyse “piyasa”daki hareketi, ekonominin bereketini gösterir.
Bu yılın ilk 3 aylık döneminde sanayi üretim artışı çok iyiydi. Perakende ticaret hacmi sabit fiyatlarla iyi artış gösteriyordu. İkinci yarıda sanayi üretim artışı da perakende ticaretteki artış da yavaşladı.
İlk yarıyı her şeye rağmen iyi kapattık. 2016 yılının ilk yarısından iyi sonuçlar aldık. 2015 yılından iyi, 2014 yılının ilk yarısındaki ölçüde, başarılı bir tablo ortaya çıktı. Sorun, yılın ilk aylarındaki artış hızının altıncı aya doğru giderek yavaşlamasında.
Artış yüzde 4.2 oldu
- Yılın ilk çeyreğinde sanayi üretim artışı yüzde 5.6 iken, ikinci çeyreğinde 2.9’a geriledi.
- Yılın ilk aylarında sanayi üretim artışı yüzde 8.6’ları bulmuştu. Haziranda yüzde 1.1’e geriledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’in Rusya lideri Putin ile buluşması, siyasi bakımdan da ekonomik bakımdan da önemlidir.
Buluşma Türkiye’ye hem siyasi bakımdan hem ekonomik bakımdan önce “moral” sonra “güç” verecektir.
St. Petersburg’da ne oldu? Hangi sorunlar çözüldü? Hangi kararlar alındı? Bu soruların cevaplanması imkânsız.
Bir günlük buluşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya lideri Putin’e bir istekler listesi vermesi, Putin’in bu listeleri hemen cevaplaması mümkün değil.
Daha sonra heyetler arasında yapılan görüşmelerde sorunların teker teker ele alınarak tartışılması mümkün değil.
Sorunlar daha sonra kısa veya orta sürede iki ülke yetkilileri arasındaki temaslarda tartışılacak ve çözüm aranacak.
Önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya lideri Putin ile sıcak ilişkileri tekrar başlatmasıdır.
Putin’in yaklaşımı olumlu
Sayın Erdoğan ile Sayın Putin bugün Rusya’nın Sen Petersburg’da bir araya gelecekler Buluşma sonrası 24 Kasım 2015’te düşürülen Rus savaş uçağı kriziyle bozulan siyasi ve ekonomik ilişkilerin normalleşmesi bekleniyor. İlişkilerin normalleşmesi ekonomimize hareket ve bereket getirecek. Çünkü Rusya ile siyasi ilişkiler yanında ekonomik ilişkiler bizim için çok çok önemli.
- Rus turistlerin sayısının azalması turizmde ciddi iş kaybına yol açtı. İlk alta ayda 2014’de Rusya’dan gelen turist sayısı 1.9 milyondu. Bu yıl2015 yılında 1.4 milyona gerilemişti. Bu yıl 183 bin turist geldi. Gelen yabancı turistin yalnızca yüzde 12.6’sını Rus turistler oluşturdu.
- Yılda 2.5 milyar dolarlık yaş meyve ve sebze ihraç ediyoruz. Yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya’nın pazar payı yüzde 42 dolayında. Uçak krizinden bu yana yaş meyve ve sebze ihracatımızda önemli gerileme ortaya çıktı.
İhracatımız geriledi
- Rusya’ya sadece yaş meyve ve sebze satmıyoruz. Hemen her sektörün değişik büyüklükte ihracatı var. İlk 7 aylık dönemde 2014 yılında Rusya pazarına 3.5 milyar dolarlık, 2015 yılında 2.1 milyar dolarlık ihracat yapmıştık. Bu yılın 7 aylık ihracat geliri 872 milyon dolara geriledi.
- Beyaz et
Cumhurbaşkanı Erdoğan bankaların faiz indirmelerini isterken haklıdır. Ucuz faiz, üretimi, tüm piyasayı harekete geçirecektir. Sadece konut kredisinde değil, ticari kredilerde de faizin inmesi gerekir
Sn. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konut kredilerinin yüzde 9’un altına inmesi gerektiğini belirtti.
Günümüzde bankaların (ortalama) konut kredilerinde yıllık faiz yüzde 13.70, ticari kredilerinde yüzde 13.68 oranında.
Görülüyor ki, sorun sadece konut kredilerinde değil. Ekonominin harekete geçebilmesi için ticari kredi faizlerinin de ucuzlaması gerekiyor.
Enflasyon gerileyebilse, bankalar mevduat faizlerini aşağıya çekebilecek. Mevduat faizleri aşağıya çekilirse kredi faizleri de ucuzlayacak.
Bankaların kredi faizlerinin yüksek olmasının arkasında mevduat faizlerinin yüksek olması, onun da arkasında enflasyonun yüksek olması var.
Konuya yabancı olanlara (kaba rakamlarla) bilgi vermek istiyorum.
Bankalarımızın toplam kredileri 1.5 katrilyon TL. 250 milyar TL de Kamu Kâğıtları’na bağladıkları para var. Toplam 1 katrilyon 750 milyar TL’yi değişik kaynaklardan buldukları paralarla karşılıyorlar.
Kötü bir hareket “iyiliklere vesile oluyor”. Birlik ve dirliğin önemini daha iyi anladık. Birlik ve dirlik, ekonomide ve sosyal yaşamda iyileşmenin yolunu açacak.
AKP, CHP ve MHP yanlısı olsunlar, yansız olsunlar halkımızın günlerdir meydanlarda verdiği birlik ve dirlik mesajı, bugün Cumhurbaşkanı ve parti başkanlarının da katılacakları Yenikapı mitingi ve de değişik illerde yapılacak mitinglerle bir defa daha tekrarlanacak.
Yenikapı mitingi büyük anlam taşıyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Yenikapı mitinginin önemini anlatırken, “Milletin, demokrasi ve şehitlerimize sahip çıkma buluşmasını çok önemsediğimiz için, cumhurun başı olarak böyle bir buluşmayı Türkiye’nin en büyük meydanında gerçekleştirelim istedim. Sadece İstanbul’da bunu yapmıyoruz. İstanbul’da yaptığımız bu mitingle aynı anda 80 vilayette de meydanlarla toplanılacak, oralarda da mega boardlardan bu yayın duyurulacak, tüm Türkiye bunu izleyecek” diyor.
Ve de ekliyor, “Partili, partisiz tüm İstanbullu kardeşlerimiz, Yenikapı’da olacak. Herkes Türk bayrağıyla orada olacak. Orada tek bayrak, tek yürek olarak, el ele ve tek vatan, tek devlet anlayışıyla buluşacağız.”
Geleceğe güveniyoruz
Birlik ve dirlik
19 Temmuz’da Moody’s sözcüsü not kararı için incelemenin en az 1 ay süreceğini açıklamıştı.
Bugün 5 Ağustos. Bir aylık süre dolmadı. Bu nedenle not kararı açıklamak yerine, büyük olasılıkla “Negatif izlemeye devam ediyoruz” açıklaması gelecektir.
Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu indirmek üzere gözden geçirmeye gittiğinin açıklanmasının ardından, Moody’s’in siyasal riskler yönetici direktörü Yves Lemay, 19 Temmuz’da Bloomberg TV’de Gökhan Şen’in sorularını yanıtlamıştı.
Yves Leem, şunları söylemişti:
“Öncelikle kredi notunu incelemeye aldığımızda potansiyel indirme imkânlarını değerlendirmek istedik. 1-3 ay içersinde bu incelemeyi tamamlayacağız ve sonucunu açıklayacağız.
3 önemli gösterge
Bu konuda 3 alana odaklanıyoruz.
1- Öncelikle, gördüğümüz gelişmelere yönelik, siyasi krizlerin yükselmesini değerlendireceğiz. Orta vadeli beklentileri değerlendireceğiz. Özellikle siyasi riskler sebebiyle büyüme beklentileri Türk ekonomisi için engellenebilir.