15 Temmuz’dan sonra gidiyor gibi yapan yabancılar, 8 Ağustos’tan sonra ise geri dönüşe başladı. Yabancıların ekonomiye ilgilerini, iki önemli hesaba gönderdikleri paralardan izliyoruz. Yabancılar genelde 2 hesaba para gönderiyorlar:
1Yabancıların hisse senedi satın almak için gönderdikleri para,
2 Yabancıların Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) satın almak için gönderdikleri para...
Yabancılar bu iki hesaba gönderdikleri para dışında, özel sektör tahvil ve bonolarını satın almak için de para gönderiyorlar. Ancak bu para, önemli büyüklükte değil...
“Yabancılar yatırıma gelmiyor”, “Kredi değerleme kuruluşları not kırarsa yabancılar yatırımdan çıkar”, “Yabancı yatırımcıları korkutmamak lazım!”, “Merkez Bankası yurt dışında yabancı yatırımcılarla konuştu” gibi haberlerde adı geçen “yabancılar”, aslında Türkiye’ye borsada para kazanmak, tahvil ve bonodan faiz toplamak için gelenler.
Her ne kadar bunlara “yatırımcı”, getirdikleri paraya “yatırım” deniliyor ise de, bunların, fabrika kurmak için gelen, para getiren yatırımcılarla ilgisi yok. Bunlar, paradan para kazanmak için Türkiye’ye para gönderen bankalar, finans kuruluşları, fonlar...
Sıcak para dedikleri...
Altın fiyatları hemen herkesi ilgilendiriyor. Hemen herkesin altına değişik nedenlerle, az veya çok ilgisi var. Kimi birikimlerini altına bağlıyor. Kadınlarımızın kolunda bilezikler, boyunlarında takılar var. Şimdilerde sünnet, düğün mevsimi başlıyor. Hediye olarak çeyrek altın, 22 ayar bilezik talebi artacak.
Altının gramı 2014 yılı başında 85 TL idi. 2015 yılı başında 88 TL, 2016 yılı başında 99 TL olmuştu. Ağustos başı 131 TL’ye kadar çıktı. Şimdi 126 TL.
Çeyrek altın 140 TL - 160 TL, derken 205 TL oldu.
22 ayar bileziğin gramı 115 - 116 TL. En ucuzu, 5 gramlık altın bilezik 550 TL’ye satılıyor.
Bu durumda altına ilgi duyanlar merak ediyorlar: ”Altın fiyatı daha da düşecek ise, altını satalım mı? Altın fiyatı yükselecekse altın alalım mı?” diye soruyorlar. Altın bu: Batırır da çıkarır da...
Altının fiyat değişiminin arkasında, büyük küresel fonların altın alıp satmaları var.
Yüzer gezer büyük paralar, altına yönelince fiyat tırmanıyor. Fiyat tırmanınca fonlar kâr satışına geçerek altından çıkıyorlar. Fiyat geriliyor.
Yüzer gezer büyük fonlar altın alıp satmak için değişik bahaneler buluyorlar. Her fırsatlardan yararlanıyorlar. ABD Merkez Bankası’nın faiz artırıp artırmayacağı, petrol f
Kültür ve Turizm Bakanlığı 376 müze ve ören yerinin gişelerini 5 yıllığına kiralıyor. Tahmini bedeli 1.2 milyar TL. İkinci bir ihaleyle de 181 müze ve ören yerinde bulunan satış ve ticari alanlar ile 5 geleneksel el sanatları (GES) mağazası 10 yıllığına kiraya verilecek. İhalede tahmin edilen bedel 103 milyon TL. Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerinin 2014 yılı geliri 345 milyon TL, 2015 yılı geliri 357 milyon TL oldu.
2015 yılında müze ve ören yerlerini 28 milyon kişi ziyaret etti. En çok ziyaret edilen müzeler sırasıyla; 3 milyon 467 bin ziyaretçiyle Ayasofya Müzesi, 3 milyon 253 binle Topkapı Sarayı Müzesi, 2 milyon 338 bin ziyaretçiyle Konya Mevlana Müzesi...
Paralı işletmeler
İlgi gören diğer müzeler ve ören yerleri ise, Denizli Pamukkale Hierapolis Ören yeri (1 milyon 731 bin kişi), İzmir Efes Ören yeri (1 milyon 703 bin kişi), Nevşehir Göreme Açık Hava Müzesi 976 bin kişi), İstanbul Topkapı Sarayı Harem Dairesi (877 bin kişi), Çanakkale Troia Ören yeri (491 bin kişi), Nevşehir Dernuyu Yeraltı Şehri (422 bin kişi), Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri (413 bin kişi).
Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, müze ve ören yerlerimizin giriş ücretleri Avrupa’da bulunan
Hükümet piyasaya “can suyu” vermek için tedbirler alıyor.
“Can suyu” deyimi, rahmetli Feridun Ergin Hoca’nın anlatımıyla “Durgunlukta ekonomiyi canlandırmak amacıyla piyasaya satın alma gücü çıkartılmasını ve kamu harcamalarının artırılmasını hedef alan tedbirlerin bütününü” ifade eder. Bunu Batılı iktisatçılar “pump priming” (tulumbayı çalıştırmak için dökülen su) olarak tanımlarlar.Uzmanlar, durgunlukta canlandırma için devletin piyasayı rahatlatacak tedbirler almasını, tulumbaya boca edilen bir kova suya benzetir.
Pump priming, talep azalması sonucu “yavaşlayan” piyasaları harekete geçirmeyi sağlayacak politikaların bütününü kapsar. Bilmeyenlere, duymayanlara “pump priming”in ne olduğunu anlatayım.
Tulumbayı çalıştırmalı
Eskiden kuyudan su çekmek için “el tulumbaları” kullanılırdı. Kolunu indirip, kaldırdıkça silindir içindeki piston da yukarı ve aşağıya hareket eder. Yukarıya çıkarken hava ile birlikte kuyudan suyu emer. Aşağıya inerken de oluktan suyu boşaltır.
Pistonun, hareket ederken hava kaçırmaması için deriden geniş bir conta kullanılır. Güneş altında kalan el tulumbalarının dökme demir gövdesi ısınır. Pistonun deri contası kurur. Tulumbanın kolu ne kadar indirilip
Bavul ticareti İstanbul için önemli. Türk ekonomisi için önemli.
Bavul ticaretini meslek edinen ülkelerden gelenler, İstanbul’da belli otellerde konaklıyorlar. Bir süre kalıyorlar. Alışveriş yapıyorlar. Aldıkları malları kocaman paketler halinde, hava yoluyla ülkelerine taşıyorlar. Bir süre sonra gene geliyorlar. Gene kalıyorlar. Gene alışveriş yapıyorlar.
Alışveriş piyasaya canlılık, ekonomiye döviz geliri sağlıyor.
Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu’na dahil ülkelerden yabancı girişi azalınca, bavul ticareti de yavaşlamıştı.
Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı, bavul ticaretinin yüzde 60 dolayında gerilediğinden söz ediyordu.
Laleli, İstanbul’da bavul ticaretinin en yoğun olduğu alışveriş bölgesidir.
Alışveriş hacminin ufalmasının ana nedeni Rusya’dan ve Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan gelen ziyaretçilerin azalmasından sonra Laleli piyasasının en önemli müşterileri Afrikalılar oldu. Afrikalıların toplam alışverişlerde yüzde 12’lere ulaşan paylarının yüzde 25’e doğru çıkması bekleniyor.
İstanbul’da Laleli dışında Kapalıçarşı da önemli bir bavul ticareti merkezi.
İstihdam-daki gelişmeleri biraz gecikmeli izleyebiliyoruz.
Mayıs ayına ait istihdam ve işsizlik rakamları yeni yayımlandı.
Çalışmaya hazır erkek ve kadın sayısı bir yıl önceye göre de, bir ay önceye göre de arttı. Çalışmaya hazır nüfusun büyük kısmı iş bulabildi ama tamamı iş bulamadığından issizlik oranı arttı.
İşsizlik oranı 2015 Mayıs ayında yüzde 9.3 olmuştu, 2016 Nisan ayında da yüzde 9.3 oranındaydı, Mayıs ayında yüzde 9.4‘e yükseldi.
2015 Mayıs ayından 2016 Mayıs ayına 12 aylık dönemde, 902 bin kadın ve erkek çalışmak için iş piyasasına girdi.
902 bin kadın ve erkeğin 796 bini iş sahibi oldu. 106 bini işsizler ordusuna eklendi.
2.9 milyon işsiz
“Kiralar yüksek, mağazalar boşalıyor” söylemleri arttı ama Türk ekonomisi küçülmeye değil, büyümeye odaklanmış bir ekonomidir. Bu yüzden geçiş dönemi atlatıldığında işler de açılır
Piyasada satışlarda yavaşlama olunca “yüksek kira isyanı” başlar. İsyan önce AVM’lerde kıvılcımlanır. “AVM kiraları yüksek” diyerek AVM kiracıları ayaklanır. Derken isyan caddelere yayılır. Sırasıyla, İstiklal Caddesi, Bağdat caddesi ve nihayet Nişantaşı kiracıları “Kiralar yüksek. İşyerleri kapanıyor” diyerek isyana katılırlar.
İşyerleri sahiplerinin söyleyemediği gerçek şudur: Satışlar düştü. Kirayı bile ödeyemiyoruz.” Kiracılar, işyerlerini kiralarken de kiralar yüksektir. Kiralarken de kira altına, dolara, euro’ya endeksli olarak belirlenmiştir. Ne var ki kontrat yapılırken iş hacmi, kira giderini karşılayacak büyüklüktedir.
İstanbul’da perakende sektörünün canlılığı, çok sayıda girişimciyi, hesap kitap yapmadan, büyük gelir beklentileriyle, belli caddelerde işyeri açma yarışına yöneltti. Yerli ve yabancı markalar belli caddelerde “markalarını var etme arayışında” işyeri açtı.
Son iki yılda yabancı turist girişi yavaşladı. Gelenler harcama gücü düşük yabancı ziyaretçiler.
- Türk müşteriler harcamayı
İlk 6 ayda cari açık küçülürken döviz girişi arttı. Temmuzdaki darbe girişimi ekonomimizi sarsmadı. Öncü göstergelere göre döviz gBu yılın ilk 6 ayında ekonominin döviz açığı (cari açık) 19 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre açıkta 3 milyar dolara yakın azalma var.
Açık küçülürken döviz girişi de arttı. Yılın ilk 6 ayında ülkeye sermaye hareketi ile 26 milyar dolara yakın döviz girişi oldu. Geçen yıl aynı dönemde sermaye hareketi ile ülkeye giren döviz 8 milyar dolardı.
Nereden geldiği belli olmayan dövize rağmen geçen yılın ilk 6 ayında ülkeye giren döviz, döviz açığını, cari açığı finanse edemediğinden, döviz rezervlerimizden 4.5 milyar dolar kullanmıştık.
Bu yılın ilk 6 ayında sermaye hareketi ile gelen döviz ve nereden geldiği belli olmayan döviz toplamı, döviz açığından 8.5 milyar dolar daha fazla. Bu 8.5 milyar dolar, döviz rezervlerine eklendi.
Özetle 2016 yılının ilk yarısında döviz açığından fazla döviz girişi olduğu için döviz bolluğu yaşadık. Döviz fiyatlarındaki artış sınırlı oldu.
6 ayda 27.5 milyar $
Ülkeye sermaye hareketiyle döviz 3 kanaldan giriyor.